Üç

870 137 28
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, iyi okumalar 💜

Jeongin etrafa bakındı, çalıların arasından gördüğü büyük depoyu inceledi.

" Aklından ne geçiyor, hyung? "

Minho kafasında bir şeyleri tartıyordu.

" Bir fareye dönüşebilir misin? "

" Elbette. Ben bir şekil değiştirenim. İstediğim şeye dönüşebilirim."

" İçeri girip bana kapıyı açacaksın. Alabildiğimiz kadar yiyecek alıp çuvallara dolduracağız. "

Jeongin sıkıntılı bir nefes verdi. Minho ciddi bir şekilde ona döndü.

" Şimdi vicdan yapmanın sırası değil. Hayatta kalmak zorundayız. "

Jeongin gözlerini yumdu. " Tamam, tamam yapacağım. "

" Güzel. Hadi gidelim. "

Minho görünmez olurken Jeongin fareye dönüşüp hızlı bir şekilde hareket etmeye başladı.

Minho uzakta beklemeye başladı. Jeongin duvarların kenarlarını kontrol ediyor, girebileceği bir delik arıyordu.

Sonunda gözden kayboldu. Minho o içerdeyken çevreyi gözetledi. Deponun arka tarafından girdikleri için burası ıssızdı.

Birkaç tıkırtı ve açılan kapının ardında minik fare.

Minho hızla içeri girdi. Jeongin'i takip etmeye başladı.

Fare çuvalların üzerine çıktı. Koklayarak birer seçim yapıyordu.

Minho önüne itilen çuvalları hızla kendi çuvallarına ekledi. Bir yandan etrafına bakıyordu.

Gördüğü çalışan kadınla Minho fareyi eline aldı. Çuvalları geriye ittirerek yere uzandı.

Jeongin sessiz kalmaya çalıştı. Kadın adımlarını onlara doğru yöneltti.

Çuvalları incelemeye başladı. Yüzünde yorgun bir ifade vardı.

" Yujin! Buraya bakabilir misin? "

Yujin geri çekilerek ona seslenen kişiye doğru ilerledi. Minho ve Jeongin büyük bir nefes verdiler.

Minho çuvalları toparlarken fare kutuların üzerine çıktı. Minho kafasını çevirip ona baktı.

Fare kameraları hallediyordu, Minho gülümsedi.

Çuvalları tekerlekli bir sepete yerleştirdi. Fare yanına gelerek başını salladı. İşlem tamamdı.

Kimseye görünmeden depoyu terk ettiler. Sepetle birlikte kendilerini çalıların ardına sakladılar.

Jeongin hızlıca kendi bedenine geçti. Minho da görünür oldu.

Bir süre nefeslendiler. Minho Jeongin'i elinden tutarak sepete oturttu.

Ve hızlıca sepeti sürmeye başladı.

Jeongin istemsizce gülüyordu.

" Hyung! Yavaş ol, düşeceğiz. "

Minho daha hızlı sürmeye başladı.

°°°

Felix ağaç evin camlarından dışarıyı seyrediyordu.

" Beklediğimden daha uzun sürdü. " dedi endişeli bir tonda.

Jisung koltukta ters oturmuş, bacaklarını koltuğun tepesinden sarkıtmıştı.

" Korkma. Onlar başlarının çaresine bakabilecek kişiler. "

trapped souls // skzWhere stories live. Discover now