trapped souls // skz

Yirmi İki

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, iyi okumalar 💜

" Bay Choi, kapıyı açar mısınız? " dedi Jisung kapıya vurarak. Changbin Jeongin'i kucaklamış, Jeongin kollarını Changbin'in sırtına dolamış bir şekilde sırtından dolayı acı çeker bir halde inliyordu.

Jeongin yaşlı gözleri ile sızlanırken Seungmin ellerini tuttu.

" Az kaldı. " diyerek ellerini ovdu.
" Kurtulacaksın miniğim, dayan. "

Bay Choi  kapıyı açıp şaşkınlıkla onlara baktı. Onları burda beklemiyor gibiydi.

" Çocuklar? "

Changbin içeri girerek Jeongin'i odalardan birine götürmeye başladı.

" Geri döndük.  " dedi Minho Bay Choi'ye sarılarak. " Felix ile. "

Bay Choi Minho'nun arkasında kalan Felix'e baktı. Felix ona genişçe gülümsedi.

Hızla Bay Choi ile sarıldılar. " Seni görmek güzel. " dedi Bay Choi.

" Benim için de öyle Bay Choi. "

Bay Choi kenara çekilerek onları içeri aldı.

Changbin Jeongin'i yavaşça sırtından indirerek yatağa uzandırdı.

Minho olanları özetle Bay Choi'ye anlatırken diğerleri Jeongin'in yerini ayarlıyordu.

" Normalde buraya dönmeyi planlamıyorduk. " dedi." Ama kendi evrenimize dönmeden önce dinlenmemiz gerekecek. Zaten Jeongin yaralandı. "

Bay Choi başını salladı. " İyi yapmışsınız. Epey yorulmuş olmalısınız. İstediğiniz kadar burada kalabilirsiniz. "

" Teşekkür ederiz. " dedi Minho Bay Choi'nin sırtını sıvazlayarak.

Felix yanlarına geldi.

" Mermiyi çıkarabilmem için malzemelere ihtiyacım olacak. "

Bay Choi başını salladı. " Beni takip et. " diyerek Minho'nun yanından uzaklaştı.

Hyunjin ne yapacağını bilemez bir halde hissediyordu. Birden fazla hissi vardı bu konu hakkında ve hepsi birbirine girmiş hissediyordu.

Jeongin yüz üstü bir şekilde acı çekiyorken Hyunjin dayanamadı. Bir yandan suçlu hissediyordu, sonuçta onun yüzünden bu haldeydi. Bir yandan şaşkındı, o tilkinin Jeongin olmasının şaşkınlığı hala üzerindeydi. Bir yandan da kırgın ve kızgındı, Jeongin ondan bu durumu sakladığı için.

Ama en çok da üzgün hissediyordu. Ona sarılıp söylemek istediği şeyler vardı.

Hayatındaki en değerli şeyin o olduğu gibi.

Yatağın ucuna geldi, bir süre orda dikildi.  Jeongin gözlerini kaçırıyordu, Hyunjin kendini ifade edemiyordu. Garip bir andı.

Sonra Felix eldivenleri eline takarak geldi. Elinde malzemelerle Jeongin'in arkasına yatağa oturduğunda Hyunjin de  önüne oturdu.

Jeongin'e teşekkür etmek isterdi ama bu öyle basitti ki, onun yaptıklarını karşılayamazdı.

Onun yaptıklarını hiçbir şey karşılayamazdı.

Bu yüzden orada öylece otururken bir avcunu açtı, ona uzattı.

Jeongin aralarındaki sessiz anlaşmaya uyarak elini avcuna bıraktı. Felix mermiyi çıkarmak ile uğraşırken Hyunjin elini sıkmasına izin verdi.

Felix bir süre sonra mermiyi yanındaki demir tasa bıraktığında nefeslendi.

" Tamam, en zor kısmı tamamladık. " Eldivenlerini çıkartarak ellerini Jeongin'in yarası üzerinde gezdirdi.
" Şimdi yaranı iyileştireceğim ve ağrın son bulacak. "