trapped souls // skz

Final pt.2

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, iyi okumalar 💜

Halk coşkuyla bağırıyordu.

" Kralımız çok yaşa! Kralımız çok yaşa!"

Minho nefes nefese bir şekilde diğerlerine baktı. Ona ilk sarılan Seungmin oldu.

Sonra hepsi beraber sarıldıklarında neşeyle gülmeye başladılar.

" Bitti. Sonunda lanet sona erdi. " dedi Jeongin neşeyle.

Felix neşeyle gülümsedi, Changbin ona döndü.

" Canın acıyor mu? Seni çok sıkıyor muyum? " dedi kollarını gevşeterek.

Felix hızla onun yanağına bir öpücük kondurdu.

" Hayır, sanırım sana alışmaya başladım."

°°°

Bay Choi hızla sarayı onlara gezdirdi.

" Sizin için her şey yeniden ayarlandı, efendim. " dedi Minho'ya bakarak.

" Her şey istediğim gibi, öyle değil mi Bay Choi? "

Minho ne olduğu ile ilgilenmiyordu, kraliyetten biri bile olsa Bay Choi her zaman onun saygı duyduğu biri olacaktı. Ona böyle seslenme konusunda kararlıydı.

" Evet, dört büyük odanız, birçok ortak alanınız ve birden çok banyonuz var. Prens Felix'in istediği gibi büyük bir kahvaltı masası ayarlandı, eskisi gibi keyifli kahvaltı sohbetleri yapabilmeniz için elbette. " dedi. " Beden ölçülerinize göre kıyafetleriniz ayarlandı. Her biri birer birer odaya yerleştirildi. Akşam taç giyme töreniniz olacak. "

" Güzel, bu töreni bir kutlama ile birleştirelim. Tüm halkı davet edin. Törenden sonra balo olacak.  "

" Emredersiniz, efendim. "

Bay Choi hızla uzaklaşırken hepsi beraber koltuklara oturduğunda Changbin sordu Felix'e.

" Baban ile konuşmayacak mısın? " dedi Felix'in parmakları ile oynarken.

" Akşam geldiğinde ondan özür dileyeceğim. "

" Özür dilenecek bir durum yok Felix. "

" Adam yıllar sonra beni gördü ve ben yüzüne bile bakmadım. "

" Sebeplerin vardı, anlayış gösterecektir."

Jisung saçlarını geriye savurdu. " Akşam kral oluyorsun. " dedi nefes nefese.
" Nasıl hissediyorsun? "

Minho yorgunlukla bedenini uzattı.
" Değişik. Aslına bakarsan önceliğim bizim bu lanetten kurtulmamızdı. Şimdi kurtulduk ve her şey yolunda, biz mutluyuz. İnsanlar rahata erdi. Bundan sonrası için bir endişem yok, iyi bir kral olacağım. "

" Ona ne şüphe. " dedi Jisung. " Savaş meydanında çok yenilmez görünüyordun. Etkileyiciydin. "

" Öyle mi düşünüyorsun? "

Jisung başını salladı. Minho hızla bedenini kaldırdı bir şeyi hatırlamışçasına.

" Aklımı karıştırıyorsun derken haklıydım, senin geçitlerini bu kadar iyi yönetebildiğini görünce gerçekten şaşırdım. "

" Yanına yakışmalıydım. " dedi gülümseyerek.

" Bir dakika.." dedi Hyunjin aniden bir gerçeği fark etmişçesine. " Minho kral olacağına göre, Jisung da? "

" Yani, teknik olarak evet. " dedi Minho gülerek.

" Doğduğum günden beri bir kraliçe olduğumu biliyordum. " dedi Jisung bacaklarını üst üste atarak. " Kısmet bugüneymiş. "