On Altı

812 129 84
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, iyi okumalar 💜

Felix masayı hazırlarken Hyunjin esneyerek mutfağa girdi. " Günaydın. "

" Günaydın. "

" Daha uyanmadılar mı? " dedi Hyunjin Minho ve Jisung'u kast ederek.

" Gece uyanıklardı, uyanmaları zor olur." dedi Chan bir tabağı daha masaya koyarken.

" Onlara dün gece olanları sormalı mıyız? Ya da herhangi bir konuşma yapmalı mıyız? " dedi Felix aklı karışık bir şekilde.

" İçimde iyi bir his var, bence bunlara gerek kalmayacak. " dedi Chan gülümseyerek.

Seungmin uykulu gözlerle mutfağa girdi. Kendini Hyunjin'in üzerine bıraktı.

" Yah! Kalk üstümden çok ağırsın. " dedi Hyunjin bıkkınlıkla. Seungmin Felix'e baktı, Felix kollarını açtı.

Seungmin kucağına otururken Felix ona sarılarak gülümsüyordu.

Çok geçmeden Changbin mutfağa girdiğinde iğrenerek baktı onlara.

" Sabah uyandığımda gördüğüm ilk şey Felix'in kucağında oturan Seungmin olmamalıydı. Midem bulandı."

Seungmin dışında herkes sesli güldü.

" Çok kıskanç birisin. " dedi uykulu bir şekilde Seungmin.

Changbin güldü. " Absürt. " dedi tek kelimeyle.

Seungmin gücünü kullanarak masada duran bir dilim salamı Changbin'in yüzüne yapıştırdığında kayış koptu. Changbin hızla ayağa kalkıp Seungmin ile kavgaya tutuştu.

Jeongin içeri girdiğinde her sabah gördüğü aynı manzara ile karşılaştığında nefes verdi.

" Bir dramanın ana karakteri gibi, her sabah aynı güne uyanmaktan bıktım. "

" Hyung gücünü kullandı sen de gördün ama! " diye bağırıyordu Changbin.

" Bir susmadınız ya. " dedi Jisung söylene söylene içeri girerek. Herkes sessizce yerine oturdu, Changbin bile önüne döndü onu görünce.

" Günaydın. " dedi Felix merakla Jisung'a bakarak.

" Günaydın. " dedi Jisung genişçe gülümseyerek.

" Minho uyanmadı mı hala? " dedi Hyunjin merakla.

" Kaç gündür uyuyamıyordu, bırakın uyusun. " diyerek bir parça ekmeği attı ağzına.

" Aşırı mutlu gözüküyor, Minho'yu merak ediyorum. " diye fısıldadı Seungmin Chan'a doğru.

" Doğru dürüst yemek de yemedi aslında,  uyandırmamız daha doğru olur." dedi Chan masaya dönerek.

Jeongin ayaklanacakken Jisung hızla kalktı masadan.

" Ben uyandırırım. "

Jisung gözden kaybolurken Hyunjin mırıldandı.

" Bunlar dün baya baya kavga etmiyorlar mıydı? "

" Size demiştim içimde iyi bir his var diye. " dedi Chan.

Jisung merdivenlerden çıkarak odaya girdi. Minho'nun sırtı dönüktü.

Yatağa oturdu. Hafifçe kolunu okşayarak seslendi.

" Minho~ " dedi. Bir süre daha uyandırmaya çalıştı orada.

" Bebeğim. " dedi." Hadi gel bir şeyler ye."

trapped souls // skzWhere stories live. Discover now