Altı

806 133 49
                                    

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, iyi okumalar 💜

Hyunjin girdiği odaya baktı. Gerçekten ferah bir ortamı vardı, beğenmişti. Yataklardan birinin üzerine oturup beklemeye başladı.

Beklemeye ve neden ısrarla Jeongin'i istediğini sorgulamaya.

Belki de onunla daha çok yakınlaşmak istiyordu sadece.

Koridordan adım sesleri yükselirken kapısı açıldı. Tereddütle başını kaldırdı ve Jeongin ile göz göze geldiler.

Jeongin donmuş bir şekilde kapıda dikilirken Hyunjin gülümsedi.

" Sanırım beni beklemiyordun. " dedi.

Jeongin hayal kırıklığını yansıtmamaya çalışarak gülümsedi ve kapıyı kapattı.

" Hayır, hayır. Sadece biraz şaşırdım. "

Hyunjin başını sallayarak geri çekildi. Jeongin örtüyü açtı, yatağa uzandı.

" Çok uykum var, hyung. Sana iyi geceler."

" O kıyafetlerle mi yatacaksın? " dedi Hyunjin üzerindeki kıyafetleri çıkarırken.

" Elimizde başka kıyafet yok ki.. " dedi Jeongin mırıldanarak.

" Evet ama onlar da kirli. Onlarla yatma, çıkar onları. " dedi Hyunjin olabildiğince düz bir sesle.

Jeongin pes ederek tembelce kıyafetlerini çıkardı. Hyunjin yatakta ona sırtını dönmüştü.

Jeongin ağrıyan sırtını tutarak yatağa girdi. Ses çıkarmadan uyumaya çalıştı.

Hyunjin yeni daldığı uykusundan duyduğu iç çekişler ile uyandı. Kafasını hafifçe kaldırıp Jeongin'e baktı.

" Jeongin? " diye mırıldandı sırtı dönük gence.

Jeongin ona dönmedi, acı çektiğini sesine yansıtmamaya çalışarak fısıldadı.

" Uyandırdığım için kusura bakma, hyung."

Hyunjin yatağında oturur pozisyona geldi.

" Sen iyi misin? "

" Sadece sırtım ağrıyor, geri uykuna dön lütfen. " dedi ama kısık kısık inliyordu.

Hyunjin yataktan kalktı. Jeongin'in üzerindeki örtüyü çekti.

Jeongin başını ona çevirdi.
" Na-apıyorsun?"

Hyunjin Jeongin'in sırtında gördüğü büyük morluklarla neredeyse çığlık atıyordu. Morluklar bir yerden sonra yeşilleşmişti.

" Sırtının bu hali ne Jeongin? " dedi elini morlukların üzerinde gezdirerek.

Jeongin hafifçe inledi. " Bir şey değil, sadece..."

Flashback

Jeongin panik halinde etrafta koşuşturan insanlara baktı.

" Annene haber ver....Çabuk çıkın evden.. Babam içeride kaldı.. " Jeongin halktan çıkan korku dolu çığlıklarla gökyüzüne baktı. Gri bir toz bulutu evleri yıkıyor, havayı kaplıyordu.

Rüzgarı umursamadı, şu anda umursadığı tek bir şey vardı.

Hwang Hyunjin.

Hızla bir tilkiye dönüştü. Kızıl tüyleri rüzgarda savrulurken uzun zamandır bulunmadığı mahalleyi bulmaya çalıştı.
İnsanlar dışa kaçarken o içe doğru ilerliyordu.

Neden oraya gittiğini bilmiyordu. Hyunjin çoktan gitmiş bile olabilirdi.

Ama yine de içinden bir ses güvende olduğundan emin olmak istiyordu.

trapped souls // skzWhere stories live. Discover now