thirty

313 29 93
                                    

Merhabaaa!

Artık beni böyle kabul eden sizlerle bir arada olduğum için özür dilemenin de bir faydası yok, gecikti bir kere daha...

Ama bugüün, çetenin yeni bir üyesi daha var artık; Diana! starfirree

Kontrol etmeden atıyoruuumm!

İyi okumalar!

×××

Hayatıma kolay kolay birini almadığım gibi, ilk kez kalbimi açtığım kişiyle de böyle bir ilişkim olacağını bilseydim, belki de önden tecrübe edinirdim.

Çünkü şuanda minik, sevimli, aynı zamanda da Ayıcığa dönüşebilen sevgilim elinde tuttu kamçıyla bana seksi bakışlar atıyor ve bacak bacak üstüne attığı tekli koltukta, cinsel bölgesini kapatan katlanmış örtüyle bana bakıyordu.

Bense tabii ki onun uşaklığını yapıyordum...

"Evet Harold," diyince, adımı ilk kez böyle kullandığını duyarak gözlerimi kırpıştırdım. "..söylediklerimi harfiyen uyguladığın ve tüm cezalarını itiraz etmeden kabul ettiğin için bir ödülü hakettin."

Ben sessizce yutkunarak ona bakmaya devam edince sırıttı. "İstersen camları ve perdelerini örtmeye başla, ben de senin ödülünü getireyim?"

Bunun öyle görünse bile bir soru cümlesi olmadığını bilerek doğrudan alt katta kaç tane cam varsa özenle kapatıp, kilitleyip, perdelerini çekmek için hareketlenirken, onun göz ucuyla ayaklandığını ve önünü kapatan örtüyü kenara atıp tüm çıplaklığıyla paravana yürüdüğünü görünce ayağım takıldı.

Buna katlanmamın sonucu gerçekten iyi bir ödülle karşılanıcağımı hissederek hızlı bir şekilde işimi bitirip, en son dış kapıyı kilitledim.

Dönüp salonun kapısında beklerken salonun köşesine konumlandırılmış paravandaki hareketliliğin farkındaydım. Zaten çırılçıplak dolaşan Ayıcığımın daha saklayacak neyi olduğunu düşünürken oda tamamen sessizleşti. Bir boğaz temizleme sesinin ardından artık duymaya alıştığım tiz kamçı sesi duyuldu.

Ve hemen arkasından gelen topuklu sesi.

İki adımda ortaya çıkan bedenin görüntüsü Harry'de dilini yutma tehlikesi yaşatmıştı. Siyah topuklu ayakkabılarının içindeki ayakları, tüm bacaklarıyla birlikte siyah ten çorapla kaplıydı. Üzerinde kalın kumaşı olan siyah yarım kıyafet onu savunmasız göstermenin aksine göze çarpan bir duruş sağlamıştı.

Hem de kafasındaki o siyah kulaklara ve arkasındaki beyaz ponpon kuyruğa rağmen.

"Gel bakalım, Harold."

İtaat etmeye son derece hazır bir şekilde önüne kadar yürüdüm. Ufak bir el hareketiyle yavaş bir şekilde tek dizimin üzerine çökünce, düzenli topuk sesleriyle yavaşça etrafımda dönmeye başladı. "Bir efendi, ancak kendine sadık olan, bir dediğini iki etmeyen hizmetkârları hakeder ve ister."

Arkamdan geçip öbür yanıma geldiğinde durdu ve yanağıma doğru eğildi. "Haksız mıyım, Harreh..."

"K-kesinlikle haklısınız, efendim."

Yandan attığım bir bakış yardımıyla, küstah gülüşü eşliğinde doğrulduğunu gördüm. Ona dönmeme kalmadan sol yanağımda hissettiğim soğuk deri, kamçıyla beni kışkırtmaya çalıştığını gösteriyordu. Kamçıyı çekmeden diğer elini saçlarımdan geçirdiğinde gözlerim kapandı. "Güzel kahya..."

oh, let me be your teddy bearHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin