special chapter (if louis be ill)

1.3K 139 130
                                    

Farklı bir şeyle burdayım :)

Ohsonghun Bu da benden sana gelsin o zaman mxmcmmcl

Yazım hatası varsa üzgünüm.

İyi okumalar ;)

"Lanet olsun, Harry!"

Kanepede yarı uzanır şekilde, sulu gözlerim, kızarmış silmekten acımakta olan burnum, üzerimde kalın polarım, sırtımda yumuşak yastığımla Harry'ye isyan ettim. Nezle olmuştum ve kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Eh, iyi hissetmemi sağlayacak şeylerden birini buldum tabii. Harry'yi oradan oraya koşturmak gibi.

Harry elinde tepsiyle hızlı bir giriş yapınca kaşlarımı çattım. Harry'nin ardından gelen kokuyla yüzümü buruşturdum. Gözüm tepsiye, kaseye ve içindeki sıvıya takılınca yapabildiğim en hızlı hareketlerle poların altına girdim.

"Louis, kalk."

"Hayır!"

Sesim poların altından boğuk çıktığına emindim. Bir tıkırtı sesi duydum ve merakla beklerken polarımda bir çekilme hissettim.

"Louis, uğraştırma beni! Kalk hadi!"

"Rahat bırak!"

"Seninle ilgilenmemi istemiyor muydun?!"

Poların altına biraz daha girdim. "İstiyorum."

"O zaman çık şuradan!"

"Hayır!"

Bir tıkırtı haricinde başka bir ses gelmedi ve cavap alamadım. Ne ayak sesi vardı, ne de bir şeyle uğraştığına dair sesler. Merakla polardan sadece görebileceğim kadar çıktım ve elinde telefon mesaj yazıyor gibi görünen Harry'ye baktım.

"Harry?"

Cevap vermeyip telefona bakmaya devam etti. "Ne yapıyorsun?"

"Çocukları çağırıyorum."

Cümlesinin bitiminde telefonu kulağına götürüp mutfağa ilerlemeye başlarken gözlerimi büyültüp sonuçları kafamda tarttım. Eğer çocuklar gelirse, Harry onları üstüme salardı. Eğer çocuklar gelirse, büyük bir curcuna ortaya çıkardı. Ah, zavallı başım! Eğer çocuklar gelirse, Harry benimle hiçbir şekilde ilgilenmezdi!

"Dur!"

Sızlayan vücudumu umursamadan yorganı üzerimden ittim ve kanepeden kalkarak yalpalayarak Harry'ye ulaşmaya çalıştım.

"Tamam Liam. O zaman siz Niall'a da- Hey!"

"SAKIN GELMEYİN! SARI KAFAYA DA SÖYLEYİN GELMESİN! EĞER BURAYA GELİRSENİZ SİZİ BAĞLAR VE ÇÖPLÜĞE GÖNDERİRİM! HEM DE ÇÖP KAMYONUYLA!"

Aramayı sonlandırıp bağırmak için kullandığım bütün enerjimle kendimi bırktım. Yere yığılacakken Harry kolunu karnıma sardı ve beni tuttu. Karnımdaki koluna kendimi yüzüstü bıraktım. Beni koluna astığı bir ceketmişim gibi kaldırdı ve kanepeye götürerek yavaşça yatırdı. Sessiz sedasız üzerimi örtüp yastığımı düzeltti. Kanepenin yanındaki sandalyeye oturarak bıraktığı tepsiyi aldı ve bana döndü.

"Çorba?"

Bana gülerek bakan suratına asık suratımla onay verdim.

● ● ●

Yatağımdaki yorgun düşen bedene baktım. Bana göre ayıcık formunda olsa onun için daha iyiydi. Fakat bu hali, ayıcık formuna geçerken bile tüm enerjisini kaybedecek gibi duruyor. Son kez yatağa yaklaştım ve elimi saçlarına götürüp yavaşça karıştırdım. Aşağı inip ocağa koyduğum yemekleri kontrol edip olduklarını anlayınca kapattım.

oh, let me be your teddy bearHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin