six

1.3K 141 140
                                    

Whatever,

İyi okumalar,,

"Bu gece de beraber yatacağız, biliyorsun." 

Harry, Louis'nin tabağını önüne koydu ve kendi tabağını da alıp masaya yerleşti. Normalde yemekten önce onunla konuşacaktı ama kendisinin de aç olduğunu hissedince yemekte de konuşabileceklerini düşünmüştü.

"Nedenmiş o?" Louis çiğnediği lokmasını bitirdi ve Harry'e baktı.

"Çünkü ben öyle istiyorum?" Harry kazanamayacağını anlayınca iç çekti ve asıl konuya döndü.

"Seni tanımıyorum Louis, biliyorsun, değil mi? İşte bu yüzden öylece evimde kalamazsın." Louis hızla çatalını bıraktı ve masanın üstünden beri Harry'e eğildi.

"Ama neden?!" Harry yüzündeki belirgin bıkkınlıkla Louis'e baktı.
"Tekrarlamama gerek var mı?"

"Zamanla tanırsın Harry. Sonuçta kötü bir niyetim yok."

"Bunu bilemem."

"Tanrı aşkına Harry, böyle bir suratın sana ne zararı dokunabilir ki?" Louis sevimli bir şekilde gülüp gözlerini açabildiği kadar açtı ve kafasını hafifçe yana eğerek en alıcı noktasını göz önüne serdi. Harry ise onu incelememek için gözlerini devirdi. Eğer incelerse ondan etkilendiğini belli etmekten korkuyordu. Çok şımarık ve ukalaydı. Oysa ki Harry'nin ona neler yapabileceğini- Tanrım, o neler düşünüyordu öyle? Bu çok yanlıştı. O hiç böyle şeyler düşünmezdi.

Harry kendini sorgulamaya devam ederken, Louis aynı pozisyonda Harry'nin düşünceleriyle titriyordu. Tanrım, diye düşündü. Bir gün o düşüncelerini de gerçekleştireceğiz Harry, merak etme. Geriye yaslandı ve Harry'i süzdü meraklı görünerek. Harry de kendine gelmiş Louis'nin birşey sormasına izin vermeden kendisi atlamıştı.

"Herneyse. Madem benimle kalmak istiyorsun, o zaman anlat."

"Neyi?"

"Herşeyi. Aynı zamanda bir oyuncak ayısın farkında mısın? Bu normal birşeymiş gibi davranmaktan vazgeç! Bu normal bir şey değil!"

Harry sonunda dayanamayıp sesini yükselttiğinde iştahı da kaçmıştı. Yarısı dolu tabağını da alıp masadan kalktı ve sonra halledeceğini aklına not edip tabağı tezgaha bıraktı. Louis'nin peşinden geleceğinden emin bir şekilde oturma odasına ilerledi. Louis ise düşünceliydi. Harry ile kalmayı çok istiyordu. Amacı da bu mucizeyi saklamak değildi. Sadece nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Çünkü mantıksızdı. Akıl almaz bir şeydi. Gerçek olamayacak bir şey. Harry'i buna nasıl inandıracaktı bilmiyordu. Ayı formundayken onunla konuşmasında bile Louis'nin beklediğinden az bir tepki vermişti. Onunla kalabilmek için kendisine şantaj yapması hiç hoşuna gitmemişti. Ama Harry ile kalmak için her şeyi yapabilirdi. Masadan kalktı ve Harry gibi tabağını tezgaha bıraktı. Oturma odasına ilerlerken Harry'nin kendisine sırtı dönük şekilde koltukta oturduğunu gördü. Eli alnındaydı ve omuzlarına kadar gelen uzun saçları dağınıktı. Louis onun saçlarını da sevmişti. Uyurken dokunmuştu. Yumuşaktı. Ve Louis yumuşak şeylerden hoşlanırdı.

Harry'nin arkasından gitmeyi planladı. Nasıl olsa adımları sessizdi, kendisi hafif olduğu için. Sessizce koltuğun, aynı zamanda Harry'nin arkasına yaklaştı. Bedenini hafifçe eğip saldırı pozisyonu aldı.

"Louis. Yanıma gel."

Harry'nin arkasını dönmesiyle hemen kendini toparladı ve ellerini önünde birleştirip dik bir konum aldı. Harry onun bu haline anlam veremeyip tek kaşını kaldırdı. Yine ne karıştırıyorsun, ayıcık? 

oh, let me be your teddy bearHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin