:P welcome
Alarmın sesi odada yankılandığında Harry yatakta kıpırdandı. Gözlerini açmadan sağ kolunu arkasına doğru uzatarak telefonuna ulaşmaya çalıştı. Ama alamadı. Bıkkınlıkla kolunu eski haline getirip iç çekti. Eliyle gözlerini ovuşturup yavaşça gözlerini araladı. Tamamen açmasıyla, engel olamadığı tiz bir çığlık atıp, geri kaçması ve sonucunda da yeri boylaması bir oldu. Eh, bu çok doğaldı. Çünkü uyandığında yatağın diğer tarafında oturmuş bir şekilde ona bakan bir ayı, hatta ve hatta o ayıyı beklemiyordu.
Yere düşmesi sonucunda, sırtını çarpmış ve acıyla inlemişti ama bunu düşünecek durumda değildi. Sağ elini kaldırıp olabildiğince ucundan yatağa tutundu ve oradan güç alarak yavaşça doğruldu. Kafasını yatağa yaklaştırdı ve yine yavaş yavaş kafasını, sadece gözleri görünecek şekilde yukarı kaldırdı.
Ayı gerçekten de oradaydı.
Hayal görmüyordu, değil mi?
Şaşkınlıkla geri çekildi ve ayağa kalktı. Öne eğilerek yatakta oturup parlak siyah gözleriyle kendisine bakan ayıcığa baktı.
"Sen nasıl.." dedi fısıldayarak. Anlam veremiyordu. Nasıl olabilirdi ki. Nasıl kendi evinde olabilirdi. Nasıl gelmiş olabilirdi. Acaba Lou ve Lux burada mı? diye düşündü ama eve nasıl girebilirlerdi ki. Onlara bir yedek anahtar vermediğine kesinlikle emindi.
Yatağa yaklaştı tekrar. Sol elini yatağa bastırarak destek aldı ve ayıya uzandı. Sağ eliyle ayının koltuk altından tutarak onu eline aldı ve doğruldu. Yumuşacık tüyleri tekrar hissetmesiyle ürperdi. Tüyleri baştan çıkaracak bir yumuşaklıktaydı. Bu düşüncesiyle durdu. Tanrım.. Resmen bir oyuncak ayının tüylerinden etkilenmişti. Bu kadar mı umutsuzdu? Düşüncelerinden kurtulmak ister gibi kafasını iki yana salladı. İki eliyle birden tuttuğu ayıyı yüzünün hizasına getirdi. Onu bir süre inceledi. Ne kadar süre incelediğini bilmiyordu.
"Hey!"
Ayının ses çıkarmasıyla, bağırarak onu yatağa fırlatması bir oldu.
Harry geri adımlayarak sırtının dolaba dayanmasını sağladı. Bu arada ayı yatağa çarpıp hızını alamayıp, yatağın diğer tarafına, yere düşmüştü. Tabi düşerken ayıdan ince, yumuşak mırıltı gibi seslerin çıkması Harry'i daha çok şoka sokmuştu.
Harry dolaba dayanmış şekilde ne olacağını beklerken ayının ayağa kalkmaya çalıştığını gördü. Resmen dilinin tutulduğunu hissetmişti. Neler oluyordu?! O bir oyuncaktı! Böyle bir şey olanaksızdı!
Ayı ayağa kalkmıştı ama Harry'i görebilecek kadar uzun değildi. Harry onun sadece kulaklarını görebiliyordu. Normalda buna gülerdi Harry. Ama şuan olan şeye anlam vermeye çalışıyordu. Ayı Harry'i ne kadar uzansa da göremeyeceğini anlayınca yatağın etrafından dolaşıp Harry'nin görüş açısına girdi. Harry ağzının şaşkınlıkla aralanmasına engel olamadı. Karşısındaki dizine kadar bile zor gelen ayı ona el ya da pati ya da işte herneyse onu sallarken rüyada olup olmadığını anlamak için bacağına çimdik attı.
"Aw! " Rüyada değildi.
"Hey, iyi misin?"
Ayının el sallamayı bırakıp ince kadifemsi bir sesle ona nasıl olduğunu sorması da son damlaydı. Kafayı yediğini düşünüyordu artık.
"Ne?! Sen, sen.. Sen ciddi misin?! Tabii ki hayır! Tanrım! Ne diyorum ben? Sen bir oyuncaksın! Nası-"
"Ah, hadi ama! Oyuncak mı? Kalbimi kırıyorsun biliyor musun? " dedi ayıcık, sağ patisini -hala ne demesi gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu- sol göğüs tarafına koyup hafif öne eğilerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
oh, let me be your teddy bear
FanfictionArtık Harry'nin de bir oyuncak ayısı var. hikaye başlangıç tarihi: Temmuz 2016