oh, let me be your teddy bear

fifteen

Bir boka yaramayan Hazel ile karşınızdayım.
Seneler sonra..

Küfürlerinizi dipnot olarak düşebilirsiniz.

İyi okumalar :(((

* * *

"Temizlik günü!"

"Tatil!"

"Bugün iş yok!"

"Evi temizlerken her yerde sevişece-ĞİZ!!"

Louis cümlesini tamamlayamadan ayağı kaydı ve çığlık atmak zorunda kaldı. Çünkü, şuan merdivenlerden yuvarlanmakla meşgüldü. Her basamağa dokunduğundan emin olarak düşmeye devam etti.

"Louis! Evde bağırmaktan vazgeç-! LOUİS! Tanrım, iyi misin!?"

Harry şokla merdivenlerin başından kendine bakarken, Louis bir gayret ayaklarının üzerinde durdu; fakat duramadı. Sendeleyip dururken sadece sarhoş bir oyuncak ayıya benziyordu.

"İyiyim, iyiyim! Bu bir ip yumağının, düşmesiyle aynı şeydi. Ama, başım çok dönüyo~r!"

Harry, bütün endişesini bir kenara atarak yavaş yavaş inmeye başladı. Saçlarını her zamanki topuzu yaparken gözlerini devirdi ve inmeye devam etti. Gözlerini bir o yana bir bu yana giden tüy yumağına dikti.

"Avaz avaz bağıracağına, biraz önüne baksan olmaz mı?"

Louis iki yumuş patisini, kafasının iki yanına koydu ve yukarıya, yani Harry'e, baktı.

"Sana şorta gerek yok, baksır yeterli demiştim!"

Harry kaşlarını çatarak, kendisini süzen kara gözlere baktı.

"Seni tekmelerim."

"Yapamazsın!"

"Öyle mi?"

Çıplak ayağını kaldırırken, yumuşak ve tüylü karını hafifçe iteledi. 'Pat' diye düşen küçük bedene sırtını dönerek mutfağa ilerledi.

"Yha, HARRY!"

Louis, yerden ikinci sefer doğrulmaya çalışırken, başı tam düzelmiş sayılmazdı.

"Harry, beni beklesene!"

"Sus artık Louis."

"Sen sus!"

Louis mutfağa, Harry'nin yanına, ulaştığında Harry bulaşıklara başlamıştı. Louis, tokmak gibi elini Harry'nin bacağına vurdu ve ona bakmaya çalıştı, fakat o bir tepki vermemişti. Harry'nin büyük ayağının üzerine yumuşak poposunu koydu ve bacağına sarılarak somurttu. Güya birlikte iş yapacaklardı. Ama Harry ona ayağının altında dolanmamasını ve işine engel olmamasını söylemişti. Bu Louis için üzücüydü. Ne kadar Harry hiç birlikte iş yapacaklarını söylememiş olsa da. Ayağının altında dolaşamayacaksa o da üstüne otururdu.

Ve ah, şuan oyuncak ayıydı. Neden mi bu haldeydi? Şöyle ki, o muazzam ötesi günden sonra, en fazla fotoğraf çekilecek kadar dayanabilmiş olan Louis, aşırı duygu patlamasından dolayı Ayıcık formuna dönmüştü ve uzun süredir de dönüşmemiş olmasından, insan olamıyordu. Ne kadar süre daha böyle kalacağına dair bir fikri yoktu. Ama kısa sürse iyi olurdu, çünkü ikinci sevişmeleri için sabırsızlanıyordu.

Harry birkaç parça bulaşığı halledip, suyunun akması için kenara dizdi. Ayağındaki neredeyse olmayan ağırlıkla beraber işine devam etti. Kenardaki elbeziyle tezgahı ve yemek masasını bir kat sildi. Yıkayarak kenara bıraktı ve mutfaktaki işini bitirmiş oldu. Oturma odasına geçerken, somurtarak bacağına koala şeklinde sarılmış Louis'ye bir bakış attı.