S1:C20

808 150 306
                                    

"Dokunmanı istiyorum." Adam kalçalarını kavrayıp kucağına yerleşmesine izin verdiğinde Jisung mutlulukla mırıldandı. "Mmh"

Altındaki sertliğe sürtünürken dudaklarını diğerininkilerin üzerine kapatarak inlemesini bastırmaya çalıştı. Minho dudaklarını geride ıslak bir ses bırakarak ayırdığında diğeri rahatsız olduğuna işaret eden sesler çıkardı. "İnlemeni duymak istiyorum."

Jisung cümlenin kafasında defalarca yankılanmasıyla sarhoş olup olmadığını merak etti.
"İnlemeni duymak istiyorum."
"Duymak istiyorum."
"...duymak istiyorum."

Suratının yakınında bir nefes hissettiğinde gözlerini açmadan sese yöneltti ellerini, bir çift yanak hissettiğinde onları okşarken konuştu. "İnlememi sağla o zaman, niye durdun?"

Ellerini diğerinin boynuna indirdikten sonra dudaklarını birleştireceği sıra duyduğu bağırışla irkildi. "YALNIZCA SESİNİ KESTİĞİNİ DUYMAK İSTİYORUM!"

Jisung doğruldu, ovuşturduğu gözlerini zar zor açtı. Etrafına bakınca Minho'nun odasında olduğunu anlaması uzun sürmedi. Gözleri adamı bulunca yanakları utançla kızardı, ellerini suratına götürdü. Islak bir rüya gördüğüne inanamıyordu, başrolünün şuan küçümseyici bakışlarını üzerinde tuttuğu bir rüya gördüğüne.

"Tanrım, özür dilerim." Jisung konuştuğunda Minho eğildiği bedenin üzerinden kalkıp şiltenin diğer ucuna geçti, ellerini geriye yasladı, gözlerini kapatıp sinirli bir nefes bıraktı. "Sonunda sessizlik. Sabahtan beri inliyorsun."

Jisung telaşla gözlerini aşağı indirdi, beline sarılı deri parçasının aldatındaki sertleşmiş üyesinin selam verircesine boy gösterdiğini görünce hâlâ Minho'nun odasında durduğunu fark ettiği kot pantalonuna uzandı, hızlıca ayaklanıp kaptığı kıyafetini üzerine geçirdi. "Sikeyim tekrar pantalon giymeye başlasam iyi olacak."

"Bir daha odama gelmene izin vermeyeceğim. Yalnızca paçavralarını alıp gideceğini söylediğinde sana inanmamalıydım."

Jisung dünün anılarını zihnine çağırdığında olay örgüsü gözünden bir şerit gibi geçti. Yovenia'nın yanından ayrılışı, Minho'nun konuştuğu bozuk dille dalga geçmesi. Şelaleye beraber gidip gidemeyeceklerini sorması ve yalvar yakar onu ikna etmesi. Sözünü aldıktan sonra kıyafetlerini almak için beraber Minho'nun odasına gitmeleri ve saatin geçliğinin verdiği cesaret ve şımarıklık sağ olsun Minho'ya olan yılışık tavırları.

Aklına diğerlerini geride bırakacak nitelikte başka bir anı geldiğinde dudaklarının yukarıya kıvrılmasına engel olamadı.

- flashback -

"Gitmeyip birazcık daha kalsam olmaz mı?"

"Olmaz."

"Ama niçin? Seni özledim." Jisung mızmızlanarak cevap verdiğinde Minho gözlerini devirdi. "Seni hiç getirmemeliydim buraya, yılışık."

Jisung içten içe kırıldığını hissetti ama duygularını görmezden gelmeye karar verdi. "Bir tek sana yılışıyorum, bundan hoşlanmadığını söyleyemezsin."

Benden hoşlansan iyi edersin

Minho bakışlarını kendisine çevirdiğinde yutkundu. Kara gözleri kuşkuyla bakıyordu. "Bana yılışmanın sebebi korumamı istiyor olman değil mi?" Her ne kadar orada biri olmasa da gözlerini odanın giriş boşluğuna çevirdi. "Henüz bir hafta oldu ama seni sevmediklerini anladın çünkü."

Change the world || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin