Canlar geç kaldım biliyorum ama anca yetişti. Bundan sonra her pazar ve çarşamba günü sponi paylaşmaya karar aldım ama burada değil. @betulhikayeler adlı instagram hesabımdan. Bunun için beni instagramdan takip etmeniz yeterli. Hikayelerden alıntılar, duyular ve spoiler yanı sıra okuduğum kitap yorumları da buna dahil. Bu akşam 500 kelimelik bir spoini orada paylaşmayı düşünüyorum. Yaban Gülü ve diğer hikayelerim de elbette ki orada olacak. Ben çok sık kitap okuyan ve en önemlisi kitap almaya oldukça düşkün bir insanım her iki günde bir kitap tanıtımları da orada olacak :) Yorum ksımında linki görebilirsiniz :) Son olarak resim de ki adam yakışlı mafyamız Alex :) Kendinize iyi bakın canlarım :)
Kabul ediyordu, dünyanın yarısı yansa da o yine de kendi zevk ve sefasını düşünürdü. Bu onun doğasında vardı ve her zaman da öyle kalacaktı. Lakin son birkaç ayda hayatını kaplayan bu iri kıyım adam yüzünden kendi zevk ve sefasından mahrum kalıyordu ama nedense kimi zaman bunu şikayet olarak kendi benliğe söylemiyordu. Oysa ki o Rickle birlikteliğin de bile bir taviz vermemişti. Her zaman için hayat gayesi ve amaçları düz bir çizgiydi ve bunun dışına çıkamazdı. Buna engel olanları bu dünyadan silerdi. En basitinden her pazar olan sosyete partileri, kaç haftadır bunlardan mahrumdu. Kim kiminle neler yapmış, kimler bu sene daha çok elbise almış, bunlar kaç bin dolar? Gibi gibi.. Yahutta moda evi günleri. Bunlardan uzak yaşamak artık eskisi gibi onun canını yakmıyordu. Aksine aile sıcaklığını hissediyordu her gün. Nikonun büyük baba Hectorla olan kavgaları en sevdikleri arasındaydı. Yahutta Hilal ve Chistianın son derece şiddetli olan kavgaları yada tutulu aşkları mı demeliydi? Jessica bile onun için harikaydı. Her gün onunla ilgileniyor, ona verdiği tüyoları can kulağıyla dinliyordu. Özellikle de moda konusund ki olanlar. Bazı şeyler hayatından çıkmıştı evet. Marry, babası yada Rick. Ama fark etmeden kocaman bir ailenin üyesi olmuştu. Alex'i kimi zaman delicesine kıskanmıyor da değildi. Kim bu kadar kocaman bir aileye sahip olmak istemezdi? Ayrıca çok da güçlü bir aile. Yunanistanın neredeyse tamamı Atos ailesini tanıyordu. Son derece korunaklı bir evde yaşıyorlardı. Ne yazık ki Katenin kapıda duran adamları saymaya matematiği yetmezdi. O tam bir sosyete kızıydı. Babasının parasını çok iyi harcamayı bilirdi. Ama son zamanlarda biricik kocasının paracıkları yemenin de ne kadar eğlenceli olduğunu fark etmişti. İşte bütün yol bunca genç kız bunları düşünmüştü. Alex yaklaşık iki saatir sesini çıkarmayan kıza korkuyla baktı. Onun suskunluğu pek hayre alemet değildi.
"Suskunluk sana göre değil" dedi adam gür sesiyle. Kate derin düşüncelerinden adamın güçlü sesi sayesinde çıkmıştı.
"Efendim?" dedi şaşkınlıkla.
"Dedim ki Kızıl, neden suskunsun?"
"Yorgunum ondan" dedi kız cama başını yaslarken. Adam kızı biraz inceledi daha sonra başını yola doğru tekrar çevirdi.
"Bunu üç saat boyunca hiç aralık vermeden alışveriş yapan kadın mı söylüyor?" Kate hafif gülümsedi. Alexin yüreği yerinden oynadı. Daha geçen akşam ilk defa kendisine itiraf ettiği şey aklına geldi. Kateye aşıktı, hemde ümitsizce. Bunca sene boş olan soğuk kalbi Katenin sıcak gülümsemesiyle yerinden oynuyordu. Sen bana ne yaptın kadın? diye söylendi kendince.
"Daha var mı?" ,
"Biraz daha var. Bu tatil ikimizde iyi gelecek." dedi adam sert bir şekilde.
"İkimiz mi?"
"Evet, hem sana hemde bana"
Alex bu işlerden hiç anlamıyordu. En sabitinden Kızıla nasıl yaklaşması lazımdı. Ona olan duygularını hemen göstermeli miydi yoksa göstermemeliydi? Kafası bir kazan gibi olmuştu. Ona olan hisselerini göstermeyi delicesinine istese de bir yanı hayır diyerek isyan ediyordu. Reddedilme hissi her yanını sarmıştı. O senin karın dedi aklı hızlıca, sana ait! Tamamen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2)
General FictionAmerikadan Yunanistana uzayan bir aşkın hikayesi. Korkun, tutkunun ve aşkın dansına hazır olun.. Belki de yalnızca kendi hayat gayesiyle yaşadığı için öyleydi Kate. Babasının göz bebeği, Amerikanın parmakla gösterdiği bir sosyetik güzelken kendisini...