EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2)

11. BÖLÜM

Canlar :) Kaçak yazarınız geri döndü, inanın benim için yoğun hafta olmasaydı daha erken yayınlayacaktım lakin planlarımda çok değişiklik oldu. İnşallah beğenirsiniz :) 

Alex kızıla öfkelenmeden edemiyordu. Gene ne yapıp edip onu delirtmişti. Hilal yemekleri servis yapan kadına yardım etmek istese de yardım etmedi. Böylesine tarihi bir buluşmayı kaçıracak kadar deli değildi.

“Kate biraz daha dikkatli olmalısın canım, daha kötüsü olabilirdi.” Hera şarabına uzandı. Kate şen bir kahkaha attı ve fısıldarmış gibi konuştu.

“Oğlunuzdan daha büyük başıma ne gelebilirdi ki?”

“Bir şey mi dedin tatlım?” Hera ilgiyle kıza bakarken Kate hızlıca elini kaldırıp hayır diyerek mırıldandı.

“Çok sağolun. Yemekler şahane görünüyor, onu söylüyordum.” Alex karşısın da ona alayla gülen kadına bağırıp çağırmak istedi. Böylesine bir delirmeyi hiç yaşamamıştı.

“Hilal yaptı.” Dedi Hera övgüyle. Kate gözlerini kocaman açtı. Ne yani hepsini mi?

“Gerçekten mi?”

Hilal kızın şaşkınlıktan kocaman olmuş gözlerini fark edince bir kahkaha attı. Dimitri gelinine eşlik etti.

“Buna neden bu kadar çok şaşırdın ki?” Hilal kızı incelerken Kate elin deki peçeteyi ağzına götürüp geri getirdi.

“Bil-mem, yani ben ilk defa görüyorum. Amerika da yemekleri evde ki çalışanlar yapar-“ Kate cümlesini daha tamamlayamadan yeni gelen korkunç gerçeklerle haykırdı.

“Aman tanrım! Yunanistan da yemekleri evde çalışan insanlar yapıyor değil mi! Çünkü ben kesinlikle yemek yapamam!”

Hector kızın telaşını görünce güçlü bir kahkaha attı. Masadakiler daha fazla buna dayanamadı ve güldüler. Alex başını iki yana sallarken bile Kate’nin inanılmaz olduğunu düşünüyordu. Kate ona alayla değil içten gülen insanlara nasıl bir tepki vereceği bilemedi. Niko sol elini karnına doğru koydu, karnına sancılar giriyordu.

“Hayır tatlım, hiç olur mu öyle şey? Tabi ki de evde çalışan insanlar var. Lakin Hilal kendi yemek yapmayı çok sever. Sık sık mutfak da onlara yardım bile eder.” Hera gelini övmeyi gerçekten çok seviyordu. Kimi zaman Chistianın böylesine bir evlilik yaşacağına inanmıyordu. Ama olanlar olmuştu. Beklediğinden daha iyiydi Hilal. Güçlü, güzel, inatçı en önemlisi ise Chistianın elinde tutan tek kadındı Hilal. Oğlunun ne kadar güç bela biri olduğunu bilirdi. Bilirdi bilirdi lakin Alex’in herkesten öte bir şey olduğunu da bilirdi. Hera sevgiyle Kate baktı. Onun için üzülmüyor değildi. Alex gibisiyle uğraşmak gerçekten de zordu.

“Annem fazla abartıyor. Sen ona bakma ben yalnızca içimden geldiği gibi davranıyorum..” dedi Hilal

“Ah evet Kate de içinden geldiğince davranıp her şeyi alıyor, gerekli gereksiz” Alex tabağında ki eti ikiye bölmeye çabalıyordu. Sanki lafı o söyleyen o değilmiş gibi ilgisizdi. Dimitri gerilen ortamı hemen fark etti. Kate hızlıca ayağını adamın ayağına geçirdi. Niko keskin bir çığlık atıp kalktı.

“AYAĞIM!”

Kate yanlış yere attığı vuruşla sarsıldı. Özür diler gibi dudaklarını ısırdı. Niko acıyla inlerken Alex olanları takip etmek de zorlandı.

“Niko! Neler oluyor!” Hera uyarır gibi oğluna bakındı. Niko acıyla tekrar inlerken konuştu.

“Ayağıma vurdu!”

“Kim?” dedi Alex hızlıca. Niko yüzünü ekşiltirken Kate bir bahane arama yoluna girdi.

“Ah çok özür dilerim o senin ayağın mıydı? Be-n istemeden oldu yani-“ Genç kız telaşla ortağı toparlama yolundaydı. Neden her aksi şey onu buluyordu. Alex sürekli olarak bir şeyleri toparlama yoluna giren kıza şaşırdı. Kesinlikle kızıl bir şeyleri amaçlıyordu.