Canlar, gün geçtikçe artan yorumlarınız ve votelerinizle beni çok mutlu ediyorsunuz. Upuzun bir bölüm sizleri bekliyor. Yorum atmanız benim için çok önemli düşünceleriniz paylaşın lütfen :)
Alex öfke ile karışık panikle ayaklandı. Telefonun ucunda olan abisine doğru bağırdı.
“Tamam! Ben şimdi uçağı hazırlatıyorum, sen diğerlerine yardım et.”
“Tamam! Tek parça halin de gel” dedi alayla. Alex bu durum da bile kendisine eğlence çıkaran abisine gülümsedi. Her ne kadar sert de gözükse Christian Alex’e oranla daha eğlenceli bir karaktere sahipti. Ewan kapı dibin de gördüğü Alexle hemen ayaklandı.
“Bir durum mu var?” dedi hızlıca.
“İhtiyar teke kalp krizi geçirmiş! Annemi de alıp hemen Yunanistana uçmamız lazım”
“Ben adamları ve uçağı hallederim, şu kız ne olacak?” dedi asansöre birkaç adım kala. Alex önün de açılan çelik kapılara uzunca baktı. Kate’nin hala sesini duyarmış gibiydi. Gözlerini yavaşça kapatıp konuştu.
“Kızılın da benimle gelemesini istiyorum! Git onu bana getir! İtiraz falan ederse bayıltırsın.” Dedi hızlıca.
“Abi, nasıl bayıltırsın yani vurarak falan mı-“
“Höst lan! Daha neler! Ben bile o kadar çenesine rağmen bir kere vurmadım, ilaçlı bezi daya. Çabuk ol dedim Ewan! Yeterince bu saçma yere dayandım bile.”
Alex holdingden çıkarken arkasından şirket çalışanları hayran hayran bakıyordu. Adam siyah jeepe biner binmez telefonundan Tomas Carter’ı buldu. Büyük babasının rahatsızlığı olmasaydı bu meseleyi daha hızlıca hallederdi ama fazla vakti de yoktu. Telefon ikinci çalışta açıldı.
“Alo” dedi yaşlı adam. Alex gözlerini kısıp konuştu. Sesi oldukça donuk ve sert çıkmıştı.
“Bay Carter! Sizinle 15 dakika içersin de çok önemli bir mevzu hakkında konuşmak istiyorum.” Dedi emir verirmiş gibi. Tomas adamın sert sesinden korksa da bunu fark ettirmemeye çabaladı.
“Mevzu neydi Alex Bey?”
“Kızınız, Kate Carter hakkın da..”
....
“Hayvan, öküz, dağ mandası! Çok istediği çantayı böyle tam alacakken sınırlı sayıda tükenmiş diyen salak elamanlarca talan edilsin o soğuk dağ kütlesi! Bana, Kate Carter’a silah çekti. Yetmezmiş gibi bir de durmuş bana bir sokak fahişesiymişim gibi para karşılığında evlilik teklif etti! Beni yatak odasıyla tehdit ederken ki yüz ifadesini hatırladıkça deli oluyorum Marry!!”
Marry üç saattir hiç durmadan sınırsız hakaret eden dostunu yatıştırma derdindeydi. Kate her krizin de olduğu gibi önce ağlamış ve dağılmış daha sonra da hiç susmak bilmeden şikayet ve hakaret dolu konuşmasına yo hayır! Nutkuna başlamıştı. Genç kız kızıl saçlarını çekiştirirmiş gibi yapıp öfkesini onlardan çıkarmaya çabaladı.
“Kate, biraz sakin ol ve şu haber mevzusunu düşün. Eğer adam anlattıklarında çok ciddiyse başın bela da demektir.”
“Öyle mi bayan çok bilmiş! O zaman bana çıkar bir yol bul, çünkü ben kitlenmiş vaziyetteyim. Adama beni yarım metre karelik alan da resmen taciz etti diyorum” diyerek inledi. Marry elinde ki telefonu kıza doğru salladı. Kate karşısın da o buz adamla karşılasınca titreyip öğürür gibi yaptı.
“Sen şaka mısın? Şu adamın yakışıklılığına bak, adam multi milyarder zengin ve çok karizmatik.” Dedi gözleriyle hülyalı hülyalı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2)
Fiksi UmumAmerikadan Yunanistana uzayan bir aşkın hikayesi. Korkun, tutkunun ve aşkın dansına hazır olun.. Belki de yalnızca kendi hayat gayesiyle yaşadığı için öyleydi Kate. Babasının göz bebeği, Amerikanın parmakla gösterdiği bir sosyetik güzelken kendisini...