Kaçak yazarınız geri geldiii! Şimdi hemen durum güncellemesi yapıyorum canlarım, ben iki haftadır şehir dışındayım, belki bilenleriniz vardır ama ben bilmeyenlerinizi hemen aydınlatayım, ben iç mimarlık öğrencisiyim ve bu sene 1. sınıfa başladım :) Anlayacağınız geçen sene hazırlık mağduruyum. Ve benim okulum diğer okullara oranla hep erken açılıp geç kapatma gibi bir şeyi var. Erkenden yerleşmek için gittim ve yurt işleriyle uğraştım eh bir de kayıt yenileme kız kardeşimin de benimle birlikte üniversiteye gidince haliyle yok oldum bi anda. En kötüsü ise gözüm korkmuş durumda, buradan iç mimarlık veya da mimarlık ona benzer bir şeyler okuyanlara sesleniyorum cidden mezun olabiliyor muyuz? Çünkü şimdiden korkmuş vaziyetteyim.. Her şey bir kenara yeni yurdumda internet daha yok ve ben bu yüzden bölümleri biriktirdim biriktiridim en sonunda bayram tatili diye eve gelince yayınlamaya kalkıştım :) Şimdi Finale çook az kaldı, 33 hazır 700 voteden hemen sonra bölüm gelecek bebekler, öpüldünüz ve lütfen geri dönmediğim için mesajlarınıza kusuruma da bakmayın :)
Boğazına sarılı bir çift el hissiyle sıçradı yatakta. Lanet olası adam rüyalarının prensi olması gerekirken şimdi kabuslarının karanlıklar lorduydu. Yere doğru düştüğü için poposunda yanma hissi hissetti ve mırıldandı.
"Lanet olsun.."
Can acısı kısa süreliğine de olsa canı sıkkın ve morali oldukça düşük olmasından mıdır nedir keyifsizdi.
"Belki de dün yürek yemiş gibi davrandığın içindir!" dedi içinde ki hırçın kız. Evet dün sanki yürek yemiş gibi bir cesaretle adama yalanlar zincirlemesi yapmıştı. En fenası ise bu yüzden pişmanlık çekmesiydi. Onu her sabah aynı limana demir atmış bir halat edasıyla sarıp sarmalayan kocasını şimdiden çok fazla özlemişti. Çıplak ayaklarına inat edermiş gibi soğuk mermerde yürüdü ve en yakın banyoya doğru yol aldı. Büyük salonun az ötesinde ki küçük odada kalmasının tek nedeni ise salonda yatan Rick'ti. Dün gece oldukça keyifli anlar yaşamışlardı. Rick eskisi gibi onlara şarkı bile söylemişti. Elbette ki Marry bir kamerayla anları görüntülemişti. O görüntülerin sadece bir anlığına da olsa Alex'in elinde olduğunu düşledi ve titredi. Sanırım ölmesi için hiç de hoş bir gün değildi.
"Önce Doran'ın yeni koleksiyonunu göreyim ondan sonra ölürüm" diye çığlık attı içinde ki alışverişe aç Kate. Pekala önce kısa duş ardından Marry'nin kıyafet dolabını tırtıklamak. Hiç fena değildi. Hızlıca bir duş aldı, soğuk su önce kasları gerse de ardından sıcak su kısmını çevirerek aradığı gevşeme hissini hissetti. Kızıl saçlarını özenle taradı ve dolapta da bulduğu yedek diş fırçasıyla hızlıca dişlerini fırçaladı. Hazır sayılırdı.
"Marry, bana bir şeyler ayarlamamız gerek" dedi kız yarı çıplak vaziyette odaya dalarak. Marry yorgunlukla yastığına başını gömdü.
"Kalk Mar! Hemen!"
"Git başımdan.." diye söylendi kız lakin bu Kate durdurmadı. Üzerine emanetmiş gibi duran havlu her an düşe bilirdi.
"Çatlak bir kocası olan ve dün gece bütün kabuslarında onunla boğuşan benim, ayrıca beni yakalarsa ilk beni öldürür, seni belki daha sonra.."
"Tanrım Kat, lütfen biraz daha.." dedi kız kelimeleri uzatarak.
"Kalk hemen!" Kate acımasız bir davranışla kızın altında ki çarşafı çekiştirdi ve Maryy saniyeler içersinde yere devrildi.
"KAHRETSİN!" diye çığlık attı kız. Kate savaşı kazanmış bir asker edasıyla gülümsedi ve ellerini beline dayadı.
"Evet, şimdi uyandığına göre benimle ilgilen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2)
General FictionAmerikadan Yunanistana uzayan bir aşkın hikayesi. Korkun, tutkunun ve aşkın dansına hazır olun.. Belki de yalnızca kendi hayat gayesiyle yaşadığı için öyleydi Kate. Babasının göz bebeği, Amerikanın parmakla gösterdiği bir sosyetik güzelken kendisini...