Bundan yaklaşık 3 yıl öncesiydi, 2019 ekim
ayıydı.Bu şarkıyı göstermişti bana, beraber
dinlemiştik. Hala nefesi nefesimi
okşarken...
Artık onu daha çok kendime katmak
istiyordum, onunla kocaman 5 yıl geçirdim
ama ömrümü vermek istiyordum ona.
Onunla evlenmek istiyordum.Arabaya bindik, onu yemeğe götürdüğümü
sanıyordu. Çok hesaplama yaparak arabanın
benzinin biteceği yeri hesapladım. Ona
o gece evlilik teklifi edecektim, onu ilk
öptüğüm yerde...Herşey planladığım gibiydi, araba birden
durdu, ormanın kenarında, şehirden epey
uzakta. Yol boyu yolu izlememiş olacakki
hemen bana döndü ve "yemeği nerde yiyecektikki bu kadar uzaklaştık şehirden?"
Bi an panikledim ve "çok farklı bi mekandı
görmen gerekiyordu" gibi bi cümle çıktı
ağzımdan.İlginç, paniklediğimi anlamadı, çok zeki bi'
kadındı, o ana kadar bunların planlı
olduğunu anlamaması bile mucizeydi.Gökyüzü benden yanaydı, onu ilk öptüğüm
günki gibi yağmurluydu hava, bu sefer biraz
daha sakindi ama.Baktık işte arabaya, benzini bitmiş vs
hemen ikimizde birbirimize baktık. Bana
ters ters baktı. Biraz korktum bi an amasonra birden gülmeye başladı
"Ah sevgilim, ne yapacağız senin bu yarım
yamalak işlerini" dediHemen ormanın içindeki o geceki kulubeyi
hatırlattım ve oraya doğru ormanın içine
doğru islana islana ilerlemeye başladık. İlerledik ilerledik ve birden durdu,"Şşt bi ses geliyor dedi"
Bi an tirsti, hemen eli beline gitti, beni eliyle
geriye itti. Sonra birden fark etti, "ne
yapıyorum ben" dediFazla stresliydi bu aralar, kafası fazla
meşguldu, bana anlatmadığı şeyler
olmuştu. Şuan fark ettim neden hala olayı
anlamadığını, bişeyler olmuştu, yine bir
takım riskler...Biraz daha ilerledik, kulubenin önüne geldik.
"Bi şarkı çalıyor galiba ama kulubeden
değil" dediSesin geldiği yeri aramaya başladı. Bu arada
ben arka tarafa doğru çaktırmadan
yürüdüm. O da diğer tarafa gidiyordu.Şarkıyı iyice duyabileceği bi yerde durdu.
Ve şarkıyı dinleme başladı.
Şarkıyı tanıdı. Bir kaç saniye iyice dinledi
şarkıyı ve neler olduğunu anlamaya
çalışırcasına etrafına bakmaya başladı ve beni gördü. Arkasında diz çökmüş bi şekilde
yüzüğü tutarken. 1 2 adım ötesindeydim.
Yavaşça yaklaştıŞarkı iyice etrafı sarıyordu...ben bile bu
kadar mükemmel olacağını
düşünmemiştim
Şarkıda da dediği gibi 'saçların ıslanır'
Saçları ıslanmıştı, elbisesi ıslanmıştı,
Her yer kapkaranlıktı, ay gözükmüyordu
bulutlardan, ama yüzü yeterdi zaten beni
aydınlatmaya.Tam karşımda durduğu anda teklifimi
etmek için planladığım cümleyi kuracaktım
"Zehra'm..."O sıra elleriyle şşt yaptı bana ve ellerimi
tutup beni diz çöktüğüm yerden kaldırıp
yüzümü avuçlarının içine aldı. Sardım onu hemen, elimdeki yüzük
kutusunu yere düşürmüşüm o sırada. Nefesi
nefesimi okşarken, çalan şarkıyı fısıldamaya
başladı,"Ben sana gel dedim..."
Bende ona eşlik etmeye başladım
"İçimde kaybolan papatyalardı gözlerin..."Gözleri doldu bi anda. Aramızdan yağmur
Sızıyordu. O sızıntıyı kapatmak için başını
bana yasladı ve o fısıldadı"Sonsuza kadar evet"
Sonra geri çekildi ve ordaki ağaçlara
duyurmak ister gibi evet diye bağırdı. artık
sırılsıklam olmuştuk, hemen tekrardan
yasladı anlımı anlına, gülümselerimiz
kahkaha olmuştu artık, ikimizinde kalp
atışları fırlamıştı, ve birden göznden bir
damla düştü, mutluluk gözyaşlarıydı, bense
onu izliyordum sadece, ve usulca öptü beni
İlk günki gibi hissediyordum hala...Bu şarkıyı ne zaman dinlesem hiç bir
saniyesini unutmadığım bu gece gelir
aklıma.Şimdi nasılsın bilmiyorum sevgilim,
gökyüzünden bizi izleyebiliyor musun?
Rahat uyuyabiliyor musun?Kızımız gitgide sana benziyor, görebiliyor
musun?Kavuşmamız uzak değil tekrardan. Melek
olup çıktın gökyüzüne ama kavuşmamız
uzak değil.Gökyüzünde buluşurum bi'tanem...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN SANA GEL DEDİM
Storie breviBu hikaye tek bölümlük kısa hikayelerden oluşmaktadır. . Saatler geçmiyor, bu rüzgar artık esmiyor Bana senden kalan hatıralar da yetmiyor Ellerim üşüyor, fotoğraflar konuşmuyor Bu zalim dünyada hiçbi′ şey beni ısıtmıyor Ben sana "Gel" dedim İçimde...