Pain Cycle || NamJin

|9|

Arabadan inen kişiyi tanıması çok da uzun sürmemişti. İçini derin bir huzursuzluk kaplamış, tam arkasında duran Namjoon'u hatırladığında ise gerilmişti.

Uzun boylu adam, yüzünde ki büyük gülümseme ile arabadan indi.

"Demek hala buraya geliyorsun?" Jongin arabanın kapısını kapatıp çiftliği süzdü. Tekrar bakışlarını Jin'e çevirdi. Özlemediğini söyleyemezdi.

"Yalan söylemeyeceğim, güzel yer."

"Jongin, burda ne işin var?" Dedi şaşkın ses tonuyla.

Jongin hala Namjoon ile göz göze gelmeyi reddetmiş, bu şekilde onu sinirlendirmeyi de başarmıştı.

Adam onu silkti. "Restorana gittim, burda olduğunu söylediler." Jin'in bakışlarını sevmemişti. Ciddi bir yüz ifadesine büründü.

"İş için geldim."

Namjoon boğazını temizledi ve elini Jin'in beline koyarak gülümsedi. İçinde oluşan sinirin haddi hesabı yoktu. Jongin'in bakışları Jin'in beline kaydı

"Bizi tanıştırmayacak mısın?" Dedi Namjoon.

"Jongin eski bir arkadaşım. Uzun süredir görüşmüyorduk. O yüzden biraz şaşırdım."

"Eski sevgilisiydim."

"Jongin." Dedi Jin uyarır gibi.

Namjoon yüzünde ki gülümsemesini silip adama döndü.

"Eski sevgiliniz ile iş mi yapacaksınız?"

Jongin dudak büktü düşünür gibi.

"Beni rahatsız etmiyor ama sizi etti anlaşılan." Gülümseyerek elini uzattı.

"Jongin."

Namjoon ona uzatılan eli tuttu.

"Namjoon."

Jin boğazını temizledi. Bu durumdan yeterince rahatsız olmuştu.

"Yarın restoranda görüşelim Jongin."

Jongin kafasını salladı. "Sen nasıl istersen. Akşam bi yemek yeriz o zaman? Yemeklerini özledim cidden."

Namjoon gözlerini kısarak bu adamın neler saçmaladığını algılamaya çalışıyor, içinde ilk defa beliren bu duyguyu anlayamıyordu.

"Evet Jongin akşam iyi. Görüşürüz." Dedi Jin. Adam ona bir gülümseme gönderip arabasına döndü ve binmeden önce son kez Namjoon'a baktı.

"Kim bu?" Dedi Namjoon hâlâ adama bakmaya devam ederken. Jin onu kolundan tutup çekmeye çalışsa da, Namjoon'un koca cüssesini kıpırdatamamıştı.

"İçerde konuşalım. Lütfen." Dedi Jin onu tekrar çekmeye çalışırken. Namjoon ise siyah araba bahçeden çıkana kadar bakmış, gözden kaybolduğunda bileğinden tutan adamın onu sürüklemesine izin vermişti.

Kimseye görünmeden üst kata çıkmışlarladı. Zaten herkes evin farklı bir köşesindeydi.

Jin onu yatak odasına soktuğunda, Namjoon bunun dalgasını geçemeyecek kadar sinirliydi

"Az önce eski sevgilin sana yemek teklif etti ve sen de kabul ettin değil mi?"

"Sanırım." Dedi Jin düşünceli bir şekilde.

Namjoon hızlı bir şekilde kaşlarını kaldırıp indirdi. "O zaman kabus görmedim ve bu herifi gerçekten öldürebilirim."

"Namjoon!"

"Ne!" Dedi adam sinirle.

"O sadece müşterim." Dedi Jin onu sakinleştirmek ister gibi. "Eskide kalmış şeyler sadece, ona karşı bir şey hissetmiyorum."