|24|

1.2K 96 71
                                    

İkisi de birbirisinin acısını anlamıyor değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İkisi de birbirisinin acısını anlamıyor değildi. Hatta bazen kendi acılarını kenara atarak birbirlerine dahi üzülüyorlardı. Fakat bu hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Acı, yaşanmış olarak kalıyordu ve bir döngünün içinde gibiydiler.

Acı döngüsü.

Jin, son zamanlarda bunu düşünüyordu. Acı döngüsü sanki hayatını çevrelemiş gibiydi. Her şeye rağmen tutunmaya çalıştıkça elleri koparılıyordu. Şimdi tekrar deniyordu. Yüzlerce kez deneyeceği gibi. Fakat bu defa aşkı için yapacaktı. Bir şekilde, onlar için ayağa kalkmaya çalışacaktı.

Beyaz, kahverengi çizgileri olan atkıyı boynuna sardı. Siyah kabanını da giydikten sonra odadan çıktı. Uzun süre sonra ilk defa dışarı çıkacaktı. Bu biraz garip hissettirmişti çünkü eve fazlasıyla alışmıştı. Dışarı çıktığında ayaklarının onu mezarlığa götüreceğini biliyordu. Kendini tutmalıydı.

Odadan çıktığında Namjoon'u salonda bulamadı. Eş zamanlı olarak adam da lavabodan çıkmıştı.

''Bebeğim, hazır mısın?''

''Hazırım, çıkalım mı?''

Namjoon kafasını sallayarak odaya girdi. Kabanını alarak tekrar sevgilisinin yanına ulaştı ve elini beline koyarak evden çıkması için destekledi. Jin boğazını temizledi gerginlikle. Aynalı olan ayakkabı dolabından botlarını çıkardılar. Sakinlik ve sessizlik içinde hazırlanıp evden çıktıklarında, Jin gerçekten fazla soğuk olduğunu düşündü.

Namjoon, büyük elini sevgilisinin ince ve küçük eline hapsetti. İlerde duran arabaya yürümeye başladıklarında, Jin ayaklarından çıkan seslerle gülümsemeden edemedi. Namjoon dönerek sevimlilik akan surata baktı.

''Neye gülüyorsun?'' Kar tekrar yağmaya başlamıştı.

''Çıkan seslere. Kar uzun süredir yağıyor olmalı.'' Kafasını kaldırıp, Namjoon'un kaslı bedenine biraz daha yaslandı.Namjoon tuttuğu ellerini ayırmadan, kolunu onun omzundan geçirdi.

''Evet, camdan bakma zahmetine bile girmiyorsun. Belki de bir kar topu savaşı kendine getirir ha, ne dersin?'' Eğilip Jin'in suratına baktı. Jin gülerek ondan uzaklaştı.

''Hayır, aklından bile geçirme.''

Namjoon, gülerek sevgilisini kolunun altına aldı tekrar. Yine de bu dediğini aklının bir köşesine yazmıştı.














''Beklenmedikti,'' Kuruyan dudaklarını ıslattı güçlükle. ''Belki de bu yüzden çok ağır geldi.''

''Ölümler bizi her zaman değiştirir Seokjin.'' dedi kadın sakin ve duru sesiyle. ''Bu, eğer beklediğin bir ölüm olsaydı seni yine yaralayacaktı. Fakat kastettiğin şey, veda edememek olabilir mi?''

Seokjin dolan gözleriyle, masumca kafasını salladı. ''Bir isim vermem gerekirse evet. Ona veda edebilseydim eğer,'' durdu ve gözünden bir damla yaş düştü. ''Bu kadar çok üzülmeyecektim. Aklım onda kalmayacaktı.''

Pain Cycle || NamJin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin