Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jin, yanında ki kızla restorana girdiğinde birkaç çalışanının ona garip baktığının farkındaydı. Sonuçta her gün yanında bir yabancıyla girmiyordu bu kapıdan içeri.
"İstersen buraya, istersen odamda da oturabilirsin. Sana bir tane çilekli pasta söyleyeyim."
Kız sandalyeyi yavaşça çekti. "Aslında burda otursam daha iyi oppa. Lütfen sen işine bak, meşgul etmeyeyim seni."
Jin gülümseyerek kızın saçlarını sevdi ve daha sonra mutfağa girdi. Orda da düzenin yerinde olduğunu gördüğünde odasına geçti. Hoseok ve ablasının da orda olduğunu gördü.
"Tamam Jin'e soralım o halde."
Jin ceketini çıkarırken kaşlarını çattı. "ne oluyor?"
Hyun kocasına göz devirdikten sonra kardeşine döndü. "Hoseok doktorluk yapabilir. Kimse onu almamazlık yapamaz değil mi?"
"Ablacım ben doktor değilim, nerden bileyim? Üstelik bunun kavgasını mı ediyorsunuz siz?"
"Tabi ki ediyoruz. Sence kocamı sahnelere çıkaracak göz var mı bende?"
Jin gülerek göz devirdi. "Neyse hadi, bırakın kavgayı da, sizi birisiyle tanıştıracağım."
Daha sonra üçü odadan çıkmış, Suzy ile tanışmışlardı. Onlar Suzy ile konuşurken, Jin köşeye geçip kocasını aradı. Namjoon gece Jin odaya gelmeden uyumuştu. Sabah da uyanmadan evden çıkmıştı.
Telefonu cebine sıkıştırırken ablasına cevap verdi. "Namjoon, Suzy'i eve aldığım için trip atıyor. Ona güvenmeme konusunda ısrarcı."
Hyun kollarını göğsünde birleştirdi. "Bir bakıma haklı değil mi? Hiç tanımadığı bir insan, bir akşam eve geldiğinde salonunda oturuyor ve kocası onu evde tutmakta ısrarcı."
"Ne yani, şimdi suçlu ben mi oldum?"
"Suçlu sensin demiyorum Jinnie, ama sanırım Namjoon da haksız değil ha?"
Jin düşündü. Ona tam anlamıyla haksız demiyordu zaten. Ama bu kadar büyütmeli miydi, bundan emin değildi. Aklına gelen fikirle ablasına döndü.
"Suzy ile kalır mısın? Ben bir şirkete gidip Namjoon'u göreyim."
Hyun hızla kafasını salladı. "Tabii. Git hadi."
''Efendim, Emniyet bugün bir değişiklik yapmış.''
Namjoon, Taehyung ve Yoongi kağıtlar arasında boğuşurken, sekreterin söylediği sözler ile üçü de kaşlarını çatmıştı.
