Asel

14 - Ten kokusu

Teşekkür kısmı: BulemEleki Fikirlerini benimle paylaştığın için bu bölümü sana armağan ediyorum. Herkese iyi okumalar...

Aşkın kokusunu sindirmiştik bedenimize, koklayarak eskittik bu aşkı.
- Hikaray

Güneşin yakıcı ışıkları sarhoş yüzünü okşuyordu. Dün gecenin baş ağrısı hâlâ yerindeydi ve bir türlü gitmek istemiyordu. İçtiği alkolün mide bulandırıcı kokusu üzerine sinmişti, ortalığı iğrendirici kokuya teslim etmişti. Sırtının arkasında uykunun en derinliklerine dalan -uyanmaya bir süre niyeti olmayan- kadını, rahat edemeyip defalarca döndükten sonra fark etti.

Sarımsı saçları yüzünü kaplasa da o öpülesi dudaklar halen ortadaydı. Ne olduğunu anlamamıştı, başını iki elinin arasına alarak tam olarak ne yaptığını düşünmeye başlamıştı. Hatırladıklarıyla yüzünü ekşitti, tanrım kusacak gibiydi. Yorganı vücudundan iterek yavaşça ayağa kalktı. Yarı çıplak olan bedeni ağırlaşmış gibiydi, paytak adımlarla yatak odasına ait olan banyoya ilerledi.

Ellerini saçında gezdirip başını kaşıdı, banyoya girmesiyle dolaba yaslanarak soğuk suyu akıttı. Yüzüne bir kaç defa çarptığı soğuk suyla anca kendine gelebilmişti, başını kaldırıp karşısında duvarda asılı olan aynadan yüzüne baktı. Göz altı morarmış, yüzü bir günde asılmıştı. Uzattığı sakallardan kurtulma vakti geldi de geçiyordu. Yüzünde farklılaşan tek şey o değildi dün gece koyulaşan o kahve rengi gözleri normal haline dönmüştü tekrar.

Dudaklarını ısırdı, anımsadıkça bacak arasında hissettiği sıcaklıkla bokserini avuçlamakla yetindi. Hissettiklerini cildinden silmek istiyordu, zaten bu lanet kokuyla bütün gün dolaşamazdı. Sırtını duş kabininden çevirip, duş kabinine aralayıp içeri girdi. Musluğu açarak sıcak suyun duş başlığından akmasını sağladı.

Tenine karışan kadınsı kokuyu bastıran alkol kokusundan kurtulmak istercesine, suyun altında geçip eline döktüğü vücut şampuanıyla temizlenmesi gereken yerleri iyice sıvazladı.

Hissettiği sıcaklık, yanında uyuyan kadından dolayı mı artmıştı? Hayır, bu çok saçmaydı. O hâlen sümüklü küçük bir çocuktu. Değil mi... Peki, neden öyle giymişti? Onu çıldırtmak istercesine giymiş olamazdı. Kar beyaz gecelikle kadınsı olmayı o kadar çok iyi başarmıştı ki, bir an tereddütte düşmüştü. Bu nasıl bir oyundu?

Başını sağ sola sallayarak beynini boşaltmaya çalıştı. Yine olsa yine dokunurdum gibi bir düşünce nedense beyninin bir kısmında dolaşıyordu bir türlü kurtulamadı.

Of! En zayıf noktası bu olsa gerek...

Yanında hissettiği sıcaklık buharlaşıp yok olmuştu, gözlerini araladığında içeriden gelen su sesleriyle irkildi. Gelmiş miydi? Yine de gelmiş miydi. Duşta mıydı cidden... Yoksa dün dalgınlıkla suyu açık mı unutmuştu. Yorganı üzerinden tekmeleyerek kendini kaldırdı, unutmak istediklerini barındıran geceliğinden kurtularak ellerinin arasına aldı.

Sebepsiz bir öfke vardı içinde.

Kirli sepetine atmak ve unutmak istiyordu olanları, zaten yaptığı çok aptalca bir şeydi. Annesini neden dinlemeyi seçmişti ki. Gelmemişti işte... Banyoya ilerledi, kapının aralık bir şekilde durmasıyla içeri girdi. Arkasında yıkanan adamı fark etmeden, geceliğini kapağını açtığı sepete attı. Gözlerini yerde gezdiriyordu, sırtını dönerek duş kabinini açtı.

Yerde akıp giden suyla başını kaldırdı, kahve tonlarında ki gözlere baktığını fark ettiğinde donup kalmıştı. Ah... Geriye adım atmak için harekette bulundu, yerin ıslaklığıyla kayan ayağıyla öne doğru düşmüştü. Başını sert kaslara çarpmasıyla, düşmek korkusuyla kavradığı kollara baktı.