Ek bir bölümdür (sizler için yinede bir bölüm olmasada ek bir parça yazdım, sevgiliyorsunuz)
-x-
Öldü.
Öldü...
Başından aşağa dökülen kaynar su, beynini eritmek üzereydi. Kalbinin kabul edemeyeceği kadar büyüktü o pis ağzıyla söylediği kelime.
Koltukta oturan adama attığı yumrukları takip edemiyordu artık. Vurdukça vuruyordu, ağzı gözü kan içinde kalana kadar yumruklarını indiriyordu. İçinde biriken öfkesi patlamıştı artık.
Her yediği yumruğun ardından adamın kahkahası yankılanıyordu boş odada, sanki yediği dayaktan zevk alıyormuş gibi. Ağız dolusu kanı tükürdükten sonra hala aynı şeyi söyleyip durdu. "Öldü!"
Yüzüne savrulan bir yumruk daha. Bir tane daha!
"Eğer, Asel'e cidden bir şey yaptıysan. Ona dokunduysan..." Duraksadı, yok tehditle olacak iş değildi bu! Bu yalana son verecekti.
Suratı kan içinde kalan doktorun saçlarını avuç içine alıp başını arkaya çekti. Tavana doğru bakan adam, Çağanın kan dolu gözlerinde yüzüyordu. Ağzına zorla sokulan silahın ucuyla öksürdü, dudaklarının kenarından damlayan kanlar üstündeki beyaz gömleğe akıyordu. Al renge bürünen kumaş parçasından ne kadar kan kaybettiği anlaşılıyordu.
Onun kendisi gibi bozuk kanından bir hayır gelmezdi.
Parmağını tetiğe götüren Çağan'ın artık gözü dönmüş vaziyetteydi.
"Gittiğin yerdekilere selam söyle." Diye mırıldandı, tetiğe hiç tereddüt etmeden basmıştı. Kendini korumak için belindeki silahı çıkarmaya bile fırsatı olmamıştı doktorun, sandığı kadar kolay değilmiş demek ki Çağan Miranlıyı alt etmek.
Öldürmüştü onu.
Aseline dokunan o adi yaratığın canını almıştı. Silahını geri çekti, ucunu adamın gömleğine silerek temizledi. Son bir kez daha sinirine yenik düşerek ölmüş olan adamın yüzüne tükürdü.
Silah sesini işiten ve arkasından koşup gelen Ateş'i fark ettiğinde, sırtına bakan adama dönmüştü. Geç kalmıştı... Hemde fazlasıyla geç.
Balını almışlardı, meleğini almışlardı hiç acımadan.
Elindeki silahı tutamaz hale gelmişti, yere düşen silahla beraber yere çöktü. Başını arkaya itmesiyle bardaktan boşalırcasına akan yaşlarla beraber öfkesini haykırdı. Tüm odanın duvarlarında yankılan sesiyle daha da bağırdı, daha da!
Ateş durumu anlamış olmalıydı ki başını eğmekle yetindi. Ağlayan kardeşine bakamıyordu, gözleri doluyordu. O can çekişen bedende kendinin gençliğini görebiliyordu.
Hala bağırıp sinirini boşaltmakta olan adamın artık nefesi kesilmişti. Hissettiği bu acı da neydi böyle... Kalbi sıkışıyordu. Kalbi atmayı bırakmış, ölücekmişcesine yaşadığı bu ağrıda neydi.
"Çağan..." Diye seslendi zar zor, durumun ne kadarda berbat olduğunu anlayan Ateş. Aynısını oda yaşamıştı, sevdiği kadın gözlerinin önünde eriyip gitmişti. Kanlar içinde kıvranıp hayata veda etmişti.
"Neden." Diyen bir fısıltıyı duyabilmişti. "Neden Asel..." hıçkırdı. Ağlamak hiçte yakışmıyordu onun gibi bir adama.
"Gitti ağabey, Asel gitti! Aldılar onu benden, kıydılar ona. Ben ne iğrenç ne berbat bir adamın ağabey?! Canımı söktüler, ciğerimi aldılar lan benden!"
Bağırmıştı, avazı çıktığı sesi kesilene kadar bağırmıştı. Kendi kendine ne kadar iğrenç ve kötü olduğunu mırıldanıp duruyordu.
Ateş ağzını bir türlü açamıyordu, açsa bile söylenecek o kadar şey vardı ki hangi birini dile getirecekti. Durumu kabullenememişti, bu ailenin kaderi ne kadarda kötüydü. Önce ablası şimdi de kardeşi miydi ölen?... Aile demesiyle aklı durdu.
Bebek! Asel... Hamileydi, bebek!
Başını sağ sola savurdu. Bunu söyleyip anlatması durumu daha da çıkmaza sokardı. Çağan bunu kaldıramazdı ama susamazdı da.
Ne yapacaktı? Şimdi söylese Çağan önüne geleni öldürürdü.
Derince bir nefes çekti. Bunu göze alması gerekiyordu, Asel olsaydı oda söylemesini isterdi...
"Ç-Çağan..." dedi kırık bir ses tonuyla. Parçalara ayrılan sesine hakim olamıyordu, her an olsun ağlayabilirdi hatta.
"A-Asel yalnız değildi." Yutkundu.
"Ne? Nasıl yalnız değildi!" Kaşlarını çattı, ne zırvalıyordu.
"Asel, senin bebeğini taşıyordu Çağan. Asel hamileydi..."
Kalbine saplanan ikinci acı.
"H-Hamile?"
"Senin onu aldattığını öğrendiği gün intihar etmişti. Hastaneye götürdüğümde... Hamile olduğunu söylediler. Senden başkasıyla olmadığına göre... O bebek senindi Çağan."
-x-
İyi tatiller ~
Yeni bölüm: 15-16.08.2015
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asel
Fiksi UmumKüçücük bir bedeni nasıl sığdırdılar beyazlar içine? Oysa kendi halinde saf ve naif dünyadan kopuk bir kızken, koskoca konağa nasıl sığdırdılar? Her yeri intikam kokan bir adamın ruhuna işleyen kız... Hayat fazlasıyla Asel kokuyordu. ❝Madem ki sen...