Asel

!

Böyle saçma yorumlar görmekten çok sıkıldım.

Hikayeye yeni başlayan okurlara: hikayemi beğenmiyorsanız okumayın lütfen. Hayır bu bir saygısızlık değil. Ya da kendimi beğenmişlik değil. Sadece artık yapılan yorumlardan sıkılmaya başladım. 

İlk bölümden son bölüme kadar okuyan okurlarıma teşekkür ederim. Yazdığım ilk hikaye olduğu için yazım hataları ve hikaye hataları elbet vardır. Bunları düzenlemeye başladım...

Söylemek istediklerim: İlk bölümdeki 'Kundaktaki bebek' benzetmesi buna çok takanlar oldu. Bu sadece bir benzetmedir ciddi ciddi kundaktaki bebek değil. Ayrıca bir abi için kızın yaşı kaç olursa olsun bebek görür. Ciddi bir şekilde bebek olarak göstermedim. Abisinin gözünde nasıl gözüktüğünü anlattım. Ayrıca bu hikayenin baş karakteri eve kapanık birisi olarak geçiyor. Kendi halinde kalmış birisi. Lütfen beğenmiyorsanız okumayı, böyle yorumlar almaktan sıkıldım. 2015'te yazılmış bir hikaye için hemde.

Kızın ezilmesi, kötü lakap takılması sadece insanların içindeki oluşan nefreti göstermek için. Yok bilmem şu filme, yok bilmem şu şeye benziyor gibi yorumlara hiç gerek yok. Bahsedilen film vs'leri zaten bilmiyorum.

Baş karakterim olan 'Asel' annesiz büyümüş, ilgi görmemiş, kendi halinde kendi odasında yaşamış, dışarı çıkmamış bir karakterdir. Ben on beş yaşında iken! Oo neleri biliyordum gibi yorumların hikaye ile zaten alakası yoktur. Bu zamanın on beşini bende gayet iyi biliyorum ama hikaye bu zamanın on beşinden bahsetmiyor. Kendi halinde hayatı öğrenmemiş - öğretilmemiş bir karakter bu. 

Kızın yaşına başına yada bilmem neresine takanlar. Bu sadece bir kurgudur! Bu hikayede anlatılmak isteyenler bir kurgudur. Tek gerçek vardır oda bunların on katını yaşayan kızların olması. Belkide onların ki mutlu bir son ile bitmiyordur ama bunları cidden yaşayanlar var. 

Tamam, çok mükemmel yazılmamış bir hikaye ama mesajımın gayet net olduğunu söyleyebilirim. 

İnsanları kırmak, kınamak veya benim hikayem mükemmel siz bilmiyorsunuz gibi bir duyuru değil bu. Tek demek istediğim bazı şeylere o kadar takmak yerine seviyorsanız okuyun... Sevmiyorsanız o sizin zevkinize kalmış bir durumdur. 

Sevgilerle Hikaray,

Sizleri kırdıysam özür dilerim. Sadece söylemek istediklerim baya birikmişti...