Bölüme oy vermeyi ve yorumlarınızla buraları şenlendirmeyi unutmayın.
Keyifli okumalar... :*
KİMSESİZ MAVİ- VI. BÖLÜM: " İLK KART."Aile... İki heceden ve dört harften oluşan ama oluştuğu harften daha fazlasını içeren bir bağlılığın tanımı. Ailen varsa, dünya yaşamaya değer, ailen yoksa, dünya lanet bir kafese benzer.
Bazen, aile adı altında anılan ama aileden yoksun insanlar vardır. O insanlarda, o lanet kafesin içindedir çünkü aile dedikleri o insanlar aslında aile değil, düşmandır. Belki de... Hiç kimsedir. Sadece insandır.
Bu dünya da yaşamak istiyorsan, ailen olmak zorundadır ama. Belki bir dost olur ailen, belki seni doğuranlar... Belki de senin doğurdukların.
İhtiyar'ın ne demek istediğini anlayabiliyordum. Bana, kaybettiğim 'aile' kavramını tanıtıyordu ama aile kavramını zaten biliyordum ben. Daha iyi bildiğim bir şey de vardı.
Aile denen şey, bir gün canını acıtacak kayıptan başka bir şey değildi.
" Senin onlardan bir farkın yok Lema, hala anlamadın mı?" diye sordu İhtiyar. Düşüncelerimin arasına sızan sesi, düşüncelerimi örttü. " Aranızdaki tek fark senin savaşmaman. Onlar savaşmaya hazır. Seni, kendilerini korumaya hazır." Hafifçe yutkundu. Gözlerinde artık kabul etmem için yalvaran bakışlarına, sessizce bakmayı sürdürdüm. Yüzümdeki hiç etkisini yitirmeyen hissizlik yerini koruyordu ama pes ettiğimi biliyordum. İhtiyarda biliyordu. " Eğer seni bulurlarsa, neler olacağını henüz bilmiyoruz bile. Dışarıda olmamalısın Lema. Birbirinize bağlanmalı, birbirinizi kollamalısınız. Belki onları kollamayacaksın ama izin ver." bana doğru bir adım attı. " İzin ver seni korusunlar. Burada kal ve bu lanet olası savaşta o lanet olası heriflerin kazanmasına izin verme."
Zaten kazanmışlardı. Kaçmayı ve ya onları gitmem için ikna etmeyi asla düşünmüyordum. Çünkü Barın bana elindeki kozu ve kararlılığını göstermiş tüm çıkış yollarımı kapatmıştı ve sonra bana görünürde iki seçenek sunmuştu:
İstersem gidecek istersem kalacaktım.
Oysa sadece bir seçeneğim vardı. Ya kalacaktım, ya da kalmayı kabul edene kadar yaralanacaktım.
Göz kapaklarımın titrediğini hissediyordum. Ağır bir şekilde yutkunup, derin bir nefes aldım ve kafamı hafifçe sallarken, " Savaşmayacağım İhtiyar." dedim yavaşça. " Ama siz kazandınız. Buradayım. Sizinleyim."
İhtiyar, söylediğim üzerine hala mutlu görünmüyordu ama biraz rahatlamış gibiydi. Bakışlarımı İhtiyardan çektim ve karşımdaki suretlere baktım yeniden.
Özgür elindeki küçük aynayla yüzüne bakarken, homurdanıyordu.
" Bu ne ya!" diye yakınıyordu. " Bu ne! Nevra beni sakın hayal etme. Bak küserim ha."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSESİZ MAVİ
Fantasy"Yakalandın, mavi. " Dedi karanlık bir sesle. Hemen ardından boynumdaki baskı arttı, gözlerim karanlığa düştü ve ben karanlığın önüne yığılırken yine o sesi duydum. " Artık olman gereken yerdesin." Ve sonra her şey sessizliğe büründü. Zihnim karanlı...