958 45 0
                                    


*-*

Karanlık, bir sis gibi etrafa yayılıyordu yavaşça. Pencereden yayılan güneşin asi ışıkları artık adamın odasını aydınlatmıyor, kendi yerini karanlığın soğukluğuna bırakıyordu.

İşte tam olarak bu manzaraya aşıktı. Karanlık, günün sonunda daima hükmeden oluyordu ve herkes, karanlıktan kaçıyordu.

Adam masanın üzerine serpilmiş kartlara bakıyordu. Sessizdi. Karşısında oturan genç adam, adamın bu sessizliğinden ürkse de, sessizliği bozmaya niyetli değildi ve bu ortamı tamamen sessiz kılıyordu.

Tek bir ses duyuluyordu.

Saatin, zamanın geçtiğini haber veren sesi..

Tik tak tik tak..

" Zaman, neyi temsil eder sence Akay?" diye sordu adam gözlerinden kartı bir an olsun çekmeden. Oldukça sakindi. " Ölmeyi mi yoksa yaşamayı mı?"

Genç adam bu soru karşısında afalladı ve bir süre ne demesi gerektiğini düşündü. Yanlış bir cevap karşısındaki hislerini bir sis bulutuyla örten adamın bu sakinliğini bozabilirdi. Her Şey olabilirdi.

Bir süre düşündükten sonra karşısındaki adamı sinirlendirmemek için, " Sanırım yaşamayı." diye mırıldandı. Akay'ın cevabıyla adam kafasını aniden kaldırdı ve Akay'ın pürüzsüz suratına bakarken, dudaklarında alaylı bir kıvrım oluştu. " Zaman yaşamaksa, neden geçen her saniyede birileri ölüyor?" diye sordu yavaşça. Akay, adamın bu sorusuyla irkildi ve korkuyla yutkundu. İçinden kendine küfürler savurduğu yüzündeki gerginlikten belli oluyordu. Bu adamı gülümsetti. Ardından omuz silkti ve elini masaya uzatıp üzerinde kana boyanmış bir elbiseyle havada süzülüyormuş gibi duran kartı eline aldı. Sırtını arkasındaki koltuğun arkalığına yerleştirdi ve bir bacağını diğerinin üzerine atarken, " Buraya ne için gelmiştin, yakışıklı?" diye sordu.

Akay, karşısındaki adamın tepkilerinden korkuyordu ama söylemeliydi de, biliyordu.

" Kızın yerini bulduk." dedi tedirgin bir sesle Akay. " Ama bir sorun var."

Adamın dudaklarındaki tebessüm silinmese de morali bozulmuştu. Elinde tuttuğu kartı parmakları arasında çevirmeye devam ederken kafasını hafifçe yana eğdi. " Ne gibi bir sorun?"

" Barın Koza." dedi Akay. Andığı isim, gözlerindeki alevi harladı Akay'ın. " Kızın sinyallerini bulduğumuz anda, tüm sinyaller bozuldu. Şuan kızın tam olarak nerede olduğunu bulabilmemiz zamanımızı uzatacak ama Barın Koza, şimdi yola çıkmış bile olabilir."

" Hmm.." dedi adam duyduğu isimle dudakları zevkle kıvrıldı. " Demek sonunda bize savaş açmaya karar verdi ha.."

Bir süre sessizlik oldu ve adam dingin bir düşünceye daldı. Ardından gülümsedi. " Barın şimdiden arkadaşlarıyla oraya gitmiştir ama bu gece o kızı almayacak." dedi kendinden emin rahat bir sesle. " Sabah erkenden, en son sinyali aldığınız yere gidersiniz. Aceleye gerek yok."

" Kızı bu gece almayacağından nasıl bu kadar emin olabiliriz?" Akay'ın dudakları arasından çıkan ani cümleler, odada asılı kaldı ve bir süre sessizlik yaşandı. Akay, bu ani çıkışına binlerce küfür yardırıp gelecek olan ölümün hızını ölçmeye çalışırcasına gözlerini kısarak olduğu yere sinerken adamdan yalnızca hafif bir tebessümün belirmesi onu şaşırttı.

Karşısındaki adam gerçekten çok değişikti.

" Düşmanını tanımamak, biz insanların yaptığı en büyük hata, yakışıklı." dedi yavaş bir sesle. " Düşmanımı tanıyorum. O beni bekliyor, oraya gitmemi." bedenini aniden doğrulttu ve elindeki kartı masanın üzerine gelişi güzel fırlattıktan sonra keskin bakışlarını Akay'a doğrulttu. " Zaman düşündüğünün aksine ölümü temsil eder. Ne kadar hızlı ilerlersen, o kadar hızlı ölüme gidersin." parmağını kafasına götürüp bir kaç kez alnına dokundu. " Düşünmeden hareket edersen, zamanının çabuk dolar. Yavaşla, sakinleş ve kendine hakim ol."

Sonra yeniden gülümsedi. "Zamana ayak uydurmaya kalkma. Sadece, zamanın doğru anlarını kullan."

Pamir Ardis dudaklarındaki zehirli kıvrımla yeniden arkasına yaslandı. Dirseğini koltuğun yanındaki çıkıntıya yaslayıp, parmağını dudaklarnın üzerinde yavaşça gezdirmeye başladı ve yeniden sessizliğe gömülürken, keskin bakışlarını duvara sabitledi.

Barın Koza, oyununa başlıyordu.

Ve Pamir Ardis bu oyunu seveceğine emindi.

*-*

-RABİA REYHAN

KİMSESİZ MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin