Final

23K 1.1K 647
                                    

Artık koşmaya gücümün yetmediğini fark ettiğimde olduğum yerde durdum ve ellerimi dizlerime koyarak derin nefesler almaya başladım. Sol bileğimdeki saate baktığımda, notta belirtilenden iki dakika önce buraya geldiğimi fark ettim. Yüzümde hafif bir tebessüm oluşurken kafamı kaldırdım ve okulun demir kapısına baktım.

KONFERANS SALONUNA

Karşımda duran büyük pankart ile tek kaşım havaya kalkarken alnımdaki terleri elimin tersi ile sildim ve bedenimi dikleştirdim. Ardından normal sayılabilecek bir hızda okulun bahçesine girdim.

Bahçede biraz ilerledikten sonra çardağın tepesinden iplerle sarkıtılan şeyler ile kaşlarım çatıldı. Adımlarımı çardağa çevirdim merakla çardağa geçtim. Tam önüne geldiğimde çardağın içindeki hırka dikkatimi çekmişti. İplerle sarkıtılan kağıtları okumadan önce çardağa girdim ve içindeki hırkayı elime aldım.

''Bu... Rana'nın hırkası?''

Hırkayı elimde çevirirken üzerindeki boyayı görmem ile kaşlarım havaya kalktı. Zihnimde bazı anılar canlanırken yüzümdeki küçük gülümseme genişledi. Bu boya, onu bulmak için kendi hırkama sürdüğüm boyaydı.

''Neler çeviriyorsun acaba...''

Yüzümdeki gülümseme bir an bile gitmezken hırkayı omuzuma attım. Tam bu sırada cebinden bir kağıt parçası düşmüştü. Eğilip hızlı bir şekilde aldım ve katlı olan kağıt parçasını açtım.

Gün gelir devran döner, bu kız seninle döner yemeye gider. (Gerçekten buradan sonra birlikte döner yemeye gidelim çünkü bunları hazırlayacağım diye kahvaltı etmedim)

Notu okumam ile gür bir kahkaha patlatırken, tam bu sırada bahçede yankılanan ses ile kafamı hızlıca okulun binasına çevirdim.

''Lütfen gülmeyi bırakıp şu kızı bulur musun Arda? Burada açlıktan kendimi kemiriyorum çünkü.''

Hayat'ın sesini duymam ile kaşlarım havaya kalkarken, sesler kesilmemişti.

''Ne yapıyorsun Hayat? Gençler burada romantik bir an yaşıyorlar. Şunları rahat bıraksana!''

''Ahmet Hocam?''

Şaşkınlıkla okula doğru bağırdığımda, müdürün odasının camı açıldı ve Ahmet Hoca bana el sallamaya başladı.

''Günaydın oğlum! Hadi git artık, çok oyalandın!''

''Tamam... Hocam.'' dedikten sonra hızla çardaktan çıktım ve soldan sağa doğru asılmış olan kağıtları okumaya başladım.

- Sakın arkana bakma!

+ Neden?

- Çıplağım da ondan

- Amk geri zekalısı

İlk kağıtta yazanlar ile kıkırdarken hızlı bir şekilde diğer kağıda geçtim.

Birazcık fazla küfür ediyormuşum o zamanlar... (Sanki şu an etmiyormuşum gibi devam ediyorum) Neyse artık, küfür ettiğimde sen susturursun.

Kaşlarım anında havaya kalkarken yüzümün yandığını hissedebiliyordum. Bismillahirrahmanirrahim... Neler geçiyor aklımdan, tövbe tövbe. Daha fazla bir şey düşünmek istemediğim için üçüncü kağıda geçtim.

Rus Damat||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin