"Bu eller hiç ayrılmasın Lalin... Her şeye dayanabilirim ama bu olmaz. Çok şey gördüm, çok şey yaşadım ama beni buradan vurma. Ben ilk kez bu duyguları yaşamışken beni buradan vurma. Yapamam, dayanamam."
Lalin Gamze & Asrın Kayalar
HİKAYENİN İÇERİSİ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selaaaaam!
Nasılsınız?
Bölüm birkaç ay sonrası, Temmuz.
Lalin'in ağzından.
İyi okumalar🍷
Elimdeki pastayı kenara koyup ses gelen kapıya ilerledim. Bugün Asrın'ın doğum günüydü ve sürpriz yapmaya gelmiştim yanına. Dün uzun bir görevden gelmişlerdi ve onu çok özlemiştim gerçekten.
Tim ile yaptığı kutlamadan erken gelmiş olmalıydı çünkü daha geç bekliyordum. Adımlarıodasına giderken gülümsedim.
Yavaş adımlarla odasının önüne geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim. Asrın elinde silahla bana döndüğünde ellerimi havaya kaldırdım refleks olarak. Peki bunu bekliyordum ama garip olmuştum.
Asrın şaşkın şaşkın bana bakarken ellerimi indirip gülümsedim. Ona ilerleyip kollarımı boynuna doladığımda silahını bırakıpbelime sarıldı.
Tişörtünü çıkardığı için çıplak göğsüne temas ediyordum. Yutkunup geri çekildiğimde hâlâ şaşkınca bana bakıyordu.
"İyi ki doğdun sevgilim." Diyip dudaklarımızı birleştirdim.
Yumuşak öpüşü içime işlerken kollarımı sıkılaştırdım. Dudakları çeneme indiğinde minik bir öpücük bıraktı. Boynuma inip öpücüklerine devam ederken en sonunda yine dudağıma çıktı. Alt dudağımı kavrayıp emdikten sonra geri çekildi.
"Teşekkür ederim bebeğim." Dudaklarıma minik öpücüklerini kondurmaya devam ederken gülümsedim. Son kez uzun bir öpücük bırakıp geri çekildi. "Hoş geldin."
Gülüp burunlarımızı sürttüm. "Hoş buldum." Aklıma gelen pastayla hafif geri çekilip elini tuttum.
Onu salona çekiştirirken beni sessizce takip etti. Koltuğa oturmasını söylediğimde oturdu. Hızlıca mutfağa geçip masanın üstündeki pastayı aldım. Mumlarını yakıp içeri geçtiğimde gülümseyerek bana bakıyordu.
"Doğum günün kutlu olsun!" Diye bağırmamla gülüp ayağa kalktı.
Tuttuğum pastanın mumlarını üflediğinden yanaklarını öptüm. "Sen ne ara buraya geldin de yaptın bu pastayı?"
