21. Bölüm

520 41 26
                                    

Jungkook oflayarak başını elleri arasına aldı. Koltukta otururken kafasını toplamaya alışıyordu. Her şey çok ani gelişmişti. Gelen e posta, cinayet ihtimali, Choi belası... Hangisine odaklanacağını şaşırmıştı. Kaçmak şimdilik kolaydı, canını kurtarmak kolaydı ama sonsuza kaçamazdı. Bir şekilde tüm bunların üstesinden gelmek zorundaydı. 

Jungkook başını, ayakta dikilen Namjoon'a çevirdi, "Sen daha fazla burada durma hyung, ben bir yolunu bulacağım."

"Sorun yok. Zaten Choi seni ararken benim de peşime düşecek, bir süre ortalarda görünmesem iyi olur."

"Hyung ben çok üzgünüm."

"Senin bir suçun yok." Namjoon anlayışla söyledi ve devam etti, "Jungkook? Bu işe bulaşmak istediğine emin misin? Bak belki de geride bırakmak daha iyi-"

Jungkook hızlı bi şekilde başını iki yana salladı, "Olmaz hyung, hayatım boyunca ailemin bir kaza sonucu öldüğünü düşünüp acıdan kaçmaya çalıştım. Ama şimdi olmaz hyung, şimdi geri çekilemem. Bir şeyler yapmam lazım."

Namjoon içi rahat etmese de başını hafifçe salladı. "Ne yapacaksın peki?"

"Bilmiyorum. Choi'ye izimi kaybettirmek için bir süre burada kalacağım. Sonra da o e postanın izini süreceğim. Birileri benimle iletişim kurmaya çalışıyor ama kim?"

Namjoon bu ıssız evi bulurken çok zorlanmamıştı, bağlantıları sayesinde rahatça halletmişti. Ama kimin kalacağı hakkında ayrıntı vermemişti, Jungkook'un burada kaldığını kimse bilmemeliydi. Daha fazla burada oyalanmamalıydı. Evden gideceği esnada Jungkook onu durdurdu, "Hyung, telefonunu verir misin? Jin'e mesaj atmalıyım."

Kendi telefonu şu an bir yol kenarında paramparça olmuş bi şekildeydi. Ve Jin'i öylece geride bırakamazdı, ona haber vermeliydi. İyi olduğunu ve geri döneceğini söylemeliydi sevgilisine.

      Sevgilim, bir süreliğine şehirden ayrılmak zorundayım

     Bazı işlerimi halledip geri döneceğim, döndüğümde sana her şeyi açıklayacağım.

     Neden aniden gittiğimi ve neden gidişimin bu kadar uzun sürdüğünü...     

     Her şeyi açıklayacağım. Sadece bana güven sevgilim.                                        

     Seni seviyorum.

     JK


Jungkook kısa mesajı yazıp ezbere bildiği numaraya gönderdi ve Namjoon'a telefonu uzatırken konuştu, "Hyung aklım Jin'de kalacak. Şehre döndüğünde müsait bir zamanında Jin'e uğrar mısın? Ona benim iyi olduğumu söyle, merak etmesin."

Namjoon onaylarcasına başını salladı ve ardından sarıldılar. "Kendine dikkat et kardeşim. Bir ihtiyacın olduğunda mutlaka haber ver."

Jungkook başıyla onayladı ve ardından Namjoon arabasına atlayıp uzaklaştı.


------------------------------------------------------


Jin'in, tanımadığı bir numaradan gelen o mesajı almasının üstünden tam 5 gün geçmişti. Aynı gün içinde hem işini hem de sevgilisini kaybetmiş olduğunu kabullenemiyordu. Onu görmeye ,ve artık her ne için gidiyorsa, bir veda bile etmeye tenezzül etmemişti. Jin delirecek gibi hissediyordu, 5 gündür evde oturmaktan başka bir şey yapmıyordu. İştahı kesildiği için gün içinde sadece yarım yamalak yaptığı kahvaltıyla duruyordu. Jungkook'tan bir haber alabilmeyi umut ettiği her gün hüsranla bitiyordu Ve sonra ertesi gün oluyordu, tıpkı bir önceki günün aynısı gibi... 

Benim(le) Ol 🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin