9. Bölüm

927 61 23
                                    

En son görüşmelerinin üzerinden günler geçmişti. 

Jin dört gündür görmediği genci özlemişti ama arayamıyordu.Ne kadar aramak istese de çekiniyordu. O çok gençti, belki vizelerine çalışıyordu, belki arkadaşlarıyla vakit geçiriyordu bilemezdi. Arayıp onu sıkboğaz etmekten çekiniyordu. Onun evine girip çıkmasına alışmıştı. Ona ve öpücüklerine alışmıştı. Ama aralarında yaşı büyük olanın kendisi olmasından dolayı, ve tabii Jungkook'a karşı nasıl davranması gerektiğini bilmemesinden dolayı, çekingenliğini üstünden bir türlü atamıyordu. Mesela ona geçen gün restoranda olanlarla ilgili soru bile sormaya çekinmişti, onlar kim diye soramamıştı. 

Onu ve hayatını merak ediyordu, günlerdir neden gelmediğini merak ediyordu. Ofiste saatlerdir aklını toparlamaya ve işleri halletmeye çalışıyordu. Mesaisinin bitmesine az kalmıştı ve cuma günü olmasından dolayı içten içe sevinçliydi. Telefonuna baktı, Jungkook'tan ne bir arama ne de bi mesaj vardı. Bugün de onu almaya gelmeyecekti belli ki. Günlerdir ofisin önünde onu görmeyi bekleyerek işten ayrılıyordu ama her seferinde hayal kırıklığıyla eve dönüyordu. Aynı şekilde evdeyken de akşamları gencin kapıda belirmesini ve kendisine sarılıp öpmesini istiyordu. Ama bunların hiçbiri olmamıştı. 

Bilgisayarı kapatıp ayaklandığı esnada ofise giren patronuna başıyla selam verip çıkacakken patronu seslendi,

"Çarşamba günkü girdiğin verilerde bir sürü hata çıktı Jin, onları düzelt." Sesi ciddiydi, bu Jin'i germişti. 

"Tabii efendim." Eğilip mahcup bir şekilde cevapladı. Jin bunca yıllık çalışma hayatında işinden hiç böyle sıkılmamış, hiç böyle hatalar yapmamıştı. Tüm bu hafta boyunca yapması gereken işleri zorla yapmaya çalışmıştı. Çabucak bitmesi için dualar ede ede baştan savmıştı, bitirdikten sonra her zaman yaptığının aksine kontrol bile etmemişti. 

İçten içe kendisini tokatlamak ve kendine gelmek istiyordu. Düşünceli ve morali bozuk bir şekilde ofisten çıktığında binanın önünde yine Jungkook'u görememenin verdiği hayal kırıklığıyla evine doğru yürümeye başladı. Ama  bu sefer günlerdir yaptığı gibi adımlarını sayarak...


     Jungkook ise günlerdir büyük bir boks müsabakasında ter döküyordu. Pazartesi gecesi Jungkook Jin'in evinden ayrıldıktan sonra Choi'yle görüşmeye gitmişti. Salı günü başlayacak olan büyük bir yer altı müsabakası olduğundan bahsetmiş ve buna katılmasının büyük bir şans olduğunu söylemişti. Jungkook onun haklı olduğunu biliyordu. Katıldığı takdirde çok fazla para kazanacağını da biliyordu ama önce reddetmek istedi. Sonrasında Choi'nin ısrarı üzerine kabul etti. 

Üç gün sürecek olan müsabakanın ilk eleme turunu kazanmış ve yarı finale kalmıştı. Bu zaten beklenen bir şeydi fakat beklemediği şey dikkatsiz bir anında yüzüne yediği yumruktu. Çenesinin moraracağını biliyordu, öyle de olmuştu. Bu haldeyken Jin'e gidemezdi, onu böyle görürse sorular sormaya başlardı ve ona nasıl bir hayat yaşadığını şu anda anlatmak ve sonu korkutmak istemiyordu. Nihayetinde yarı final maçını da kazanıp finale kaldığında bir an önce bitmesi için dua ediyordu. Rakibi güçlüydü, hırslıydı fakat Jungkook onun zayıf noktasını çoktan keşfetmişti. Adamın yarı final karşılaşmasını dikkatle izlemişti ve onun finale kalacağını çoktan anlamıştı. Adam saldırgandı ve asla savunmaya geçmiyordu. Aşırı saldırgan olması onu bir süre sonra yoracaktı, o yorulana kadar Jungkook savunma halinde kalabilirdi. Böylece onun yorgunluğundan faydalanıp onu yenecekti. 

Bikinili bir kadın karşılaşmayı başlattığı anda rakibi hiç duraksamadan saldırmaya başladı, Jungkook gardını almış kendisini savunuyordu. Yer altı dünyasının ensesi kalın mafyalarının ve yasak eğlencelere düşkün iş adamlarının oluşturduğu kalabalık, rakibinin saldırgan tutumuyla coşmuştu. Kalabalık rakibinin adını haykırıyordu. Jungkook ise onun yorulmasını ve enerjisini tamamen tüketmesini bekliyordu. Nihayetinde istediği şey olmuş ve rakibinin güçlü vuruşları zayıflamıştı. Jungkook onun tükendiğini anlayıp anında atağa geçti, önce karnına ve ardından suratına attığı yumrukla rakibini yere serdiğinde kimse ne olup bittiğini anlayamamıştı. Şaşkın uğultular eşliğinde terli vücuduyla seyircilere baktı. Sunucu adam onun tek elini kaldırıp kazandığını ilan ettiğinde herkes deli gibi bağırıyor Jungkook'un adını haykırıyordu. 

Benim(le) Ol 🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin