Beni yoruma boğun, hiç mutlu değilim çünkü. :(
İyi okumalar~
By Amethyst ✨
°°°
Bugün evime, omegama dönüyordum.
"Hazırsanız dönüşün! Yola çıkıyoruz!"
Saatler içinde bebeğimi görecektim yine, sevecektim, burnumu sızlatan kokusunu soluyacaktım. Çok özlemiştim, Tanrı şahit yanımdan asla ayırmayacaktım onu.
Eşyalarımızı arabaya yükleyip hepimiz bir köşede dönüştük, deltam omegasına gideceği için çok heyecanlıydı ve yine yerinde duramıyordu.
Hareket etmeye başladığımızda önden hızlıca koşmamak için kendimi zor tutuyordum, sürü halinde gitmeliydik.
"Çok heyecanlısın bakıyorum."
Namjoon hyungun sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirdim, benimle uğraşmaya bayılıyordu.
"Omegama gideceğim hyung, tabii ki de heyecanlıyım."
"Kızımı göreceğim ben de, kocaman olmuştur şimdi, dört ay oldu."
"Çok uzun sürdü, çok saçma."
"Bundan iki yıl önceye kadar bayılırdın böyle savaşlara. Gidip gelmemek isterdin, hayırdır, omegacı mı oldun başımıza?"
Küçük bir kahakaha atıp konuşmaya devam ettim.
"Eh, aklımı başımdan alıyor, o bizim evimizin reisi, ne derse o olur."
Bu sefer Namjoon hyung büyük bir kahkaha atmıştı.
Klanımızın topraklarına sabah varmış, kışlaya girmiştik. Dönüşüp kıyafetlerimizi giyindik ve burada gerekli olan işleri yapmaya başladık.
İşlerimi çabucak bitirmeye çalılıyordum, odama girdiğimde Yoongi ile karşılaştım.
"Ah dostum!"
Omzundan tutup şöyle bir bakmış, ardından da kendime çekip sarılmıştım.
"Neredesin sen, gelmesen Jimin'in doğumunu kaçıracaktın!"
"Oh, cidden o kadar oldu mu?"
"Evet, bir ay kadar kaldı, Jeongguk ile görüştün mü?"
"Hayır, az önce geldik, işlerimi bitirip gideceğim. Nasıl bebeğim? İyi mi?"
"Çok iyi, aşırı fazla iyi hem de."
Yüzündeki farklı gülümsemenin sebebini anlamamıştım ama miniğimin iyi olduğunu duymak bana iyi hissettirmişti.
"O zaman ban yardımcı ol da şu raporları yazalım, hemen bebeğime gitmek istiyorum."
°°°
Yoongi'nin sayesinde işlerimi çabucak bitirmiş, ilkbaharın temiz havasına adımımı atmıştım. İçim içime sığmıyordu, koşar adım omegama gidiyordum.
Ardından önce evimizi, sonra da bana arkası dönük, çiçeklerle uğraşan minik bebeğimi gördüm. Burnum sızım sızım sızladı, ağlamamak için gözlerimi kırpıştırıp dudaklarımı birbirine bastırdım. Biraz daha yaklaştığımda artık duyuyordum tatlı feromonlarını, ama garip bir şekilde aşırı tatlıydı.
Kızgınlıkta mıydı ki?
Ama öyle olsa dışarı çıkmazdı.
