-3.8-

12K 920 336
                                    

"Taegguk! Her yeri ıslattın bebeğim! Jungoo kızacak bize!"

Yüzüme attıkları sudan kurtulmaya çalışırken kahkahalar içinde konuştum. Haneul kucağımdaydı, Rawoon ve Bora yıkanıp çıkmışlardı, fazla büyükmüşler su savaşı yapmak için.

Kırk üç yaşındaydım ben, su savaşı her yaşta yapılırdı bir kere!

Yun da diğer bacağımda oturuyordu, ellerini suyun altında çırpıp yüzüne gelmesini sağlıyor, sonra da gözleri acıştığı için mızıldanıyordu. Nabom ve Taegguk gülüşerek birbirlerini temizliyorlardı.

"Eğlendiyseniz çıkalım artık bebeklerim, babanız yemeği hazırlamıştır, hem Yun üşür, giyinelim hemen."

Kafalarını salladıklarında mis kokan tenlerini öpücüklere boğup biraz daha güldürdüm can parelerimi. Önce çıkıp havluyla bedenimi kuruladım ve bornozumu giydim. Ardından Yun'un minik havlusunu alıp küçük omegamı sardım hemen, halının üzerine oturtup diğer evlatlarıma döndüm.

Hepsini havlulara sarıp öpücüklere boğmuş, banyodan çıkıp odalarına yönelmiştim. Ördek yavruları gibi takip ediyorlardı beni, Taegguk Yun'un elinden tutup yardımcı oluyordu kardeşine.

Odaya girdiğimde çocuklarımın da girmesini bekleyip kapıyı kapattım. Yun'u önüme çekip minik bedenini iyice kuruladım ve iç çamaşırlarını giydirdim. O sırada Taegguk sırtıma çıkmıştı, Haneul bir koluma, Nabom ise diğer koluma sarılmıştı. Yun'u giydirmeye çalışırken kıkırdadım, Taegguk kafamı ısırmaya çalışıyordu.

Gözlerim kapıya takıldı birden.

Jeongguk'um bariz bir aşkla izliyordu bizi, yüzünde dişlerini görebileceğimiz kadar büyük bir gülümseme vardı.

"Taegguk, babanı yeme bebeğim."

Taegguk buna kahkahalarla gülüp Yun'a baktı.

"Yun da ayağını yiyor babiş!"

"Benim çocuklarım acıkmış! Hemen yemeğe gidelim o zaman!"

°°°

"Haneul, tabağındakileri fırlatma bebeğim."

"Taegguk, çiğneyip tabağına bırakma lütfen."

"Nabom, brokoliler ağaç değil, çatalın da balta değil kızım. Düzgün ye."

Yemek vakitleri tam bir felaketti. Taegguk, Haneul ve Nabom yaşça küçük davranmaya başlıyor, Yun'un bile yapmayacağı hareketleri yapıyorlardı.

"Taegguk, yapma oğlum, düzgün yiyin, hadi."

"Siz niye böyle oldunuz ya."

Şaşkınca konuşup çocuklarıma baktığımda Jeongguk alttan tekme atmıştı bacağıma. Göz devirip tabağıma döndüm, Nabom tahta çubuğunu mancınık olarak kullanıp Rawoon'a brokolisini fırlattığında bakışlarım onu buldu.

Nasıl baktıysam, titreyip gözlerini tabağına çevirdi ve yemeğini düzgünce yemeye başladı. Birden ağlamaya başladığında Jeongguk hafifçe ona meylenmiş, elimi uzattığımda hareket etmemişti.

"Neden ağlıyorsun şimdi?"

"B-Bana kötü baktın!"

"Sana neden kötü baktım peki? Bunu da düşündün mü?"

Kafasını iki tarafa hırçınca sallayıp gözlerime baktığında siyah irislerinde göz gezdirdim.

Delta×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin