-2.5-

18.4K 1.2K 627
                                    

Bir anda olan şeyler beni hep ürkütürdü. Delta olsam da, en güçlü kurt ırkı olsam da benim de korkularım vardı.

Terk edilmekten çok korkardım mesela, sevgimin karşılıksız kalmasından, sevdiklerimi kaybetmekten.

Ama ben en çok aşık olduğum omegamın başına bir şey gelmesinden ve onu koruyamamaktan korkuyordum. Yoksa ne anlamı kalırdı ırkımın? Ne işime yarardı eşimsiz?

Kucağımda acı içinde kıvranırken bunları düşünüyordum, bebeğimiz doğacaktı evet ama onun acı çektiğini görmek, ölümlerden beterdi.

°°°

Sekiz saat önce

"Jiminie? YoonJi nerde bakalım?!"

"Eve girer girmez kızımı soruyorsun, senin arkadaşın benim ya!"

Jeongguk'umun artık kocaman olmuş karnına dikkat ederek sarılmış, geri çekilip karnına kulağını dayamıştı.

"Bora-ssi? Nasılsın güzel yiğenim?"

Bu sevimli hallerine Yoongi ile gülerek karşılık vermiştik.

"Geçin bakalım içeri, bennde prensesimi getireyim."

Yoon sırtımı sıvazlayıp salona ittirdiğinde bebeğimin beline sarılarak içeri doğru yürüdük.

"İşte prenses!"

Jeongguk'u dikkatlice oturtup ben de oturduğumda Jimin şakıyarak bebeğiyle birlikte salona girmişti.

Üç aylık olmuştu minik Yoonji ve git gide Jimin'e daha çok benzemeye başlamıştı. Göz çevresi tamamen Yoongi'ydi, yüzüne baktığınızda bile bu Jimin ve Yoongi'nin çocuğu diyebilirdiniz. Jeongguk'umun kucağına dikkatle bıraktığında minik bebeğin bakışları auramdan dolayı beni buldu, ırkım ona tanıdık değildi, beni algılamaya çalışıyordu.

Minik burnuna parmağımla dokunduğumda ağzı açıldı hafifçe, kıkırdayıp tombul yanaklarında parmaklarımı gezdirmeye devam ettim.

"Kookie'm bak, yanakları aynı seninkiler gibi."

Jeongguk göz devirip kıkırdadığında Jimin'in neşeli kahkahası doldurdu kulaklarımızı.

"Her gün biraz daha büyüyor. Yetişemiyoruz resmen."

"Öyle olur, bir yaşına kadar çok hızlı büyürler."

Mırıldanmamla parmağım kadar olan eline dokundum, yumruk yaptığı parmaklarını açıp sıcak avcunu sardı parmağıma. Yüz hatlarım gevşedi bu hareketine, gülüşüm büyüdü. Dudaklarımı kırılgan tenine bastırıp hafifçe kendini belli eden feromonlarını soludum, çok tatlı bir bebek kokusuydu. Koruma içgüdüsü uyandırıyordu.

"Ee, Jungoo! Doğurmayı düşünmüyor musun artık?"

"Hafif hafif sancılarım başladı Jim, geceleri rahat edemiyorum artık. Çok az kaldı, belki de bu hafta bitmeden doğacak bebeğim. Çok heyecanlı ve gerginim."

Bebeğimin şakağına hisli bir öpücük bırakıp alnımı yanağına yasladım.

"Umarım geleceğini bir süre öncesinden haber verir de iki ayağımızı bir pabuça sokmaz. Toksa daha çok uğraşırız bu bebekle, ben söyleyeyim."

Delta×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin