-2.9-

17.5K 1.1K 430
                                    

-M-

-Yetişkin İçerik -

°°°

Kızgınlığımız henüz başlamamış olabilirdi ama ikimiz de yanıyorduk.

En son dokuz ay önce, miniğimin kızgınlığında birlikte olmuştuk ve o günden beri, Jeongguk'u rahatlatmalarım dışında yakın temasımız olmamıştı. Onu yormamak için kendi işimi kendim halletmeye çalışıyordum ki bu, mühürlendikten sonra beni oldukça zorlamaya başlamıştı, boşalamamak gibi sıkıntılar çıkıyordu.

Ama aşmıştık hepsini, bebeğimizi kucağımıza alalı bir haftayı geçmişti ve dün Jeongguk'u sağlık kontrolüne götürdüğümde şifacı, bebeğimin tamamen iyileştiğini ve birleşmemizde sıkıntı olmadığı söylemişti. Hem, Jeongguk'umun dediğine göre çok da beklemişiz, Jimin beş günün sonunda alfasıyla sevişmiş bile!

Birbirleriyle her şeylerini paylaşmaları beni biraz ürkütüyordu, kışlaya gittiğimde Yoongi'yle her şeyimizi biliyor olmak bizi garip bir duruma düşürüyordu. Bazen garip garip bakışıp kahkahalara boğuluyorduk.

Tabii, şimdi bunları düşünmenin sırası değildi.

Kasıklarıma kendini hafif hafif sürtmeye başlayan omegamın üst baldırlarına ellerimi koyup hafifçe okşamaya başladım, geri geri gidip sırtımı yatak başlığına yasladım ve onu iyice kucağıma çektim.

"Sessiz olmalıyız, biliyorsun değil mi?"

Mırıldanmamla ısırmaktan kızaran dudaklarını tekrar dişlerinin arasına alıp alnını alnıma yasladı.

"Ama, ama çok özledim ben. Bunca zaman sonra, nasıl sessiz kalacağım?"

Yutkunup dudaklarının üzerindeki o çukura ıslak bir öpücük bıraktım ve tekrar yutkundum.

"Ben, içinde sertçe hareket ederken boğacağım seni. Yüzünü yastıklara bastırıp çığlıklarını yutturacağım, parmaklarımı emmeni sağlayıp ağzını dolu tutacağım ki sesin fazla çıkmasın. Tamam mı bir tanem?"

Kirli cümlelerimle irkilip başını salladı ve dudaklarıma yapıştı, saçlarıma hemen sarmıştı parmaklarını. Bacaklarında duran ellerimi fazlasıyla temas ettire ettire sırtına, oradan da beline indirdim, vücudunun her parçasına dokunmak için yanıp tutuşuyordum çünkü.

Dudaklarından ayrılıp başımı boynuna gömmüş, lezzetli tenini dilimin ucunda hisledikçe aklımı kaybetmiştim.

Çok özlemiştim, Tanrım, rüya görüyor olmalıydım. Ama içimdeki şehvet ve aşk, gerçek olduğunun en büyük kanıtıydı.

Boynunda gezinen dudaklarımı ayırmadan üzerine gittikçe geriye doğru yaslandı. Sırtımı başlıktan ayırıp dizlerimin üzerinde durdum, üzerimdeki tişörtü ensemdeki yakasından tutup çıkarmış, bacaklarının arasına tekrar girip emzirdiğinden dolayı iplerle bağlanan geceliğini çözmüştüm. Göğüsleri süt depoladığından oldukça şişmiş görünüyordu, meme ucuna hafif bir fıske attığımda yerinde kıvranıp bakışlarını tekrar bana çevirdi.

"Kendimi garip hissediyorum, oğlumla süt kardeşi olmalı mıyım?"

Kısık sesli bir kahkaha atıp alnıma dökülmüş saçlarımı geriye taradı ve dudaklarını ısırdı.

Delta×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin