Eskisi gibi..

137 13 3
                                    

"Hayat nedir?" diye sordu bana. O an cevap veremedim. Oysaki, en sevdiğim soruydu bu soru.. cevabı hep bende saklı olan.

Yine güzel bir sabah uyandığımı sanmıştım ki, telefonuma gelen mesaj hiç te öyle söylemiyordu. Okuduğum şeyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Aslında ilk mesajla pek bir korku berilmedi içimde ama.. ya sonra olanlar..

Öncelike size kendimden bahsetmek istiyorum. Ben kedilere, müziğe, dans etmeye, siyaha, yağmura, toprak kokusuna - kısaca güzel olan her şeye aşık olan 17 yaşında bir genç kızım. Korkusuz olduğumu söylemiş miydim? Hep burnunu dikine giden, kalbiyle değil de aklıyla haraket eden biriyim. Dünya güzeli olduğum söylenemez ama benim de kendime göre bir güzellik seviyem var. Hayat da yaşadıklarım yüzünden, hep başarılı olmayı istedim. İnsanlardan övgü toplamaya, birilerine hep yardım ederek sevgi kazanmaya çalıştım. Dışardan pek bi' soğuğum ama içim öyle sıcak, öyle merhametli, öyle sevecenim ki. Aşk mı? Aşk benim için bir zaman kaybıdır. Yani, önceden böyle değildi tabii. Ama aldatılmak bir takım şeyler değiştiyormuş insanda. İnanır mısınız aldatıldığımı öğrendiğimde 1 ay durmadan zırıl-zırıl ağlamıştım. Bunun için kendimden nefret ediyorum. Okumak için Ankara'ya gelmiştim. Annemse Bursada yaşıyordu. Ondan ayrı kalmak beni çok üzüyordu. Kendim hakkında söylemediğim bir şey var sanki.. Ne eksik kaldı acaba?! Ha ismim.. İsmimi söylemeyi unutmuşum. İsmim Hayal Gündoğdu.. Annesine bağlı bir kızım ben. Çünkü babası tarafından terk edilen bir kızın annesi her şeyi, her kesi olur. Babalar hep terk eder...


Okula gitmek için uyandığımda saat 06.57'di. Okulu bir çoğunuzun sevmediğini biliyorum. Ama ben severim.. Doğru duydunuz severim. Çünkü annemi mutlu etmek istiyorum. İyi bir üniversiteye kabul olup, annemin benim için çektiği tüm acıların karşılığını vermek istiyorum ona. Kalkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım ve saçlarımı taradım. Sivilcelerim için bir az bakım yaptım. Sonra mutfağa gidip çayın altını açtım. Bazen sabahları ya kahve ya da çay içerdim. Odama geri döndüm. Saat 07.28di. Artık üzerimi giyip okula gitmeliydim. Üzerime siyah yırtıklı bir pantalon, yeşil göbeği hafif açık uzun kol bir gömlek giydim. Siyah şapkamı alıp odadan çıktım.

Kapıya gelip ayakkabılarımı giydiğimde bir şey unuttuğumu fark etdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapıya gelip ayakkabılarımı giydiğimde bir şey unuttuğumu fark etdim. Balık hafızası vardır bende. Ne unuttum diye düşünürken telefonuma bir mesaj geldi. Bilinmeyen numara:
"Çaydanlığı kapat esmer, evin yanmasın sonra.." Mesajı okuyup "ah, evet çaydanlığı kapatıcaktım" diyerek ayağa kalkıp mutfağa yöneldim. Hâlâ dank etmemişdi kafama olanlar. Olanları çaydanlığı kapadıkdan sonra anlamıştım. Birileri beni mi izliyordu? "Kimdi? Neden? Şaka mı bu?" diye düşünürken kesin çoçuklardan biridir diye aldırış etmedim. Ama okula gitdiğimde duyduklarım cesur kişiliğimi ayaklar altına almadı değil..

--------

İlk bölüm umarım hoşunuza gitmişdir. İlerde güzel ve maceralı şeyler yaşanacak. Kalp atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Teşekkür ederim şimdiden.💗💫

SENİ İZLİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin