22.Bölüm: Mutsuz Sonsuzluğa. (Final)

54 6 15
                                    

Cem Adrian - Mutlu Yıllar.
Aurora - Runaway.
Pera - Uyu Bebeğim.

Son bölümden hepinize merhaba..

Keyifli okumalar!!!!

22.Bölüm: Mutsuz Sonsuzluğa.

Oyun bitdi.

Artık gerçek hayat neymiş, onu öğreneceğiz.

Korktuğum ne varsa başıma gelmişti. Hayatım boyunca hep korkuyu iliklerimde hissetdim. Yeri geldi babamdan korktum, yeri geldi arkadaşlarımdan. Yeri geldi yalnızlıktan korktum, yeri geldi kaybetmekten. Yeri geldi insanlardan korktum, yeri geldi kendimden. Sadece korktum.

Ölümden korktum mu peki?

Evet, ya da hayır. Tam ortasındayım. Net bir cevabım yok.

Şu an karşımda dikilen yine ölümün ta kendisiydi. Verecek net bir cevabım, hâlâ yoktu.

Elimdeki siyah kutunun içindeki tek bir kanlı işaret parmağı çığlığıma ve kutunun elimden kaymasına sebep olmuştu. Karşımdaki yüze gözlerimi çevirdiğimde karşılaşdığım çirkef ifade, irkilmem için mükemmel bir sebepti.

"Korkma ya," dedi Ali alayla. "Sadece senden önce öldürdüğüm kadının parmağı. Her öldüreceğim kadına, ondan önce öldürdüğüm kadının işaret parmağını hediye ederim. Bir şey deyil."

Dilime sanki zincir vurulmuştu. Konuşamıyordum. Çığlığımdan sonra söylecek bir şey bulamıyordum. Haraket dahi edemiyordum. Kaçamıyordum, olduğum yere çivi gibi çakılmıştım.

"O polis arkadaşın," dedi ve elini ağzına götürdü. "Ah, pardon. O polis sevgilin söylemedi mi ya böyle hediyeler vermeyi sevdiğimi." Gözleri ile evi taradı. "Sahi o nerede?"

"Tam arkanda." Ve işte beklediğim o ses. O kişi. O sima.

Oyun bitdi, gerçekliğe dönme zamanı.

10 gün önce. Hastane odasında.

Gözlerim odayı incelerken, Toprak'ın içeri girmesiyle ona çevrildi. Ali'nin getirdiği papatyaları çöpe atmaya gitmişti. Endişeli gibiydi. Endişeli olduğunu anladığım an kaşlarım çatıldı. Toprak gergin adımlarla geldi ve yatağın yanındaki sandalyeye oturdu.

"Sana bir şey söylemem lazım."

"Biliyorum, söyle."

Bu dediğim onu duraksatsa da, çok kısa sürdü. Hemen devam etdi. "Çok büyük bir aptallık yaptım. Gece'yi bulduğumuz günün gecesi hatırladım bu ihtimali." Meraklı gözlerle onu izliyordum. "Muhtemelen eve dinleme cihazı yerleştirmişdir. Bu, onun benim polis olduğumu bildiği anlamına gelir."

Toprak'ın sözleriyle çatık kaşlarım geveşeyerek düz bir çizgi hâlini aldı. "O zaman.."

Hızlıca lafımı kesti. "Duymuş olması sorun değil. Sadece biraz daha karışık oynayacaktır. Bizede aksiyon çıkar." Rahat görünmeye çalıştı ama olmadı. "Seninde görüşlerini almalıyım. Şüphelendiğin biri var mı Hayal?"

Toprak'ın sorusuyla başımı hafifce aşağı yukarı salladım. "Şüphelendiğim biri yok. Kimin yaptığını biliyorum direkt." Toprak'ın bakışları, cevabımla durgunlaştı.

"Kim?" diye sordu merakla.

Derin bir nefes aldım. Ve o kişinin isminin dudaklarımdan akıp gitmesine izin verdim. "Tüm bunları yapan.. Ali."

SENİ İZLİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin