Keyifli okumalar!!!
6.Bölüm: Anlaşabilir miyiz dersin?
Yol boyu müzik dinlemiştim. Beni en iyi anlayan şey müzikti. Müzik çok öte bir şeydi ben de. Hep hayalimdi şarkıcı olmak. Ama annem beni hep bir avukat olarak görmek istiyordu. Onu mu kıracağım?Eve geldiğimde kapının önünde durdum. Birkaç saniye kapıyla bakıştım. Ne yapacağımı unutmuştum. Nihayet kapıyı açmalı olduğumu hatırladım ve çantamdan anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Ne üzerimi değiştirecektim, ne evi düzenleyecektim, ne ders düşünecektim. Sadece uyuyacaktım, istediğim kadar.
Odama geldim ve sakince yatağa uzandım. Gözlerimi kapadım, tüm düşüncelerden uzaklaştım derken yukarı kattan gelen yüksek müzik sesiyle irkildim. Kiralık evim iki katlıydı. Üst katında da evin sahibi Çiçek teyze yaşıyordu. Ama burada yaşadığım zaman zarfında hiç böyle gürültü olmamıştı. Çiçek teyzeninde rock tarzı müzikleri yüksek sesle dinleyeceğini zann etmiyordum.
On dakika. Tam on dakika geçmişti ama ne yüksek müzik sesi kesilmişti, ne de ben uyuyabilmiştim. Uyumak için her zamanki taktiğimi, yani kulaklıkla kendi şarkılarımı dinlemeyi bile denemiştim ancak nafile. Bu zülme daha fazla katlanacağımı sanmıyordum.
Hızlıca yataktan kalktım. Bir hışımla evden çıktım. Yukarı kata çıktım. Kapıyı çaldım, açmadılar. Yaklaşık iki dakika boyunca kapıyı yumruklarımla çalmıştım. En sonunda müzik sesi kesilmiş yerini adım seslerine bırakmıştı. Kapı açıldı. Önümde bir çift kahverengi göz ve dağınık esmer saçlar. Onun karşısındaysa sinirle şaşkınlık arasında küçük bir çizgi ile birleşmesine ramak kalmış bir çift göz. Hay ben böyle şansın.
İkimizinde ağzından tek bir cümle çıkmıştı. "Sen beni mi takip ediyorsun?" Tek fark onun bu sözleri alayla, sinir bozucu bir gülümsemeyle söylemesi, benimse sinirle ve şaşkınlıkla söylememdi.
"Tabii ilk görüşten aşk. Yakışıklı olduğumu ben de biliyorum. Bana aşık olabilirsin herkes bana aşık." Yalandan dudaklarını büzdü. "Depresyona girmezsen bir şey diyeceğim. Tipim değilsin güzellik." Toprak'ın alayla söyledikleri karşısında ağzım açık kaldı. Ne ilk aşkı, ne depresyonu.
"Ne diyorsun oğlum sen? Kafan mı iyi? Ne aşkı? Bu neyin egosu? Dünyada tek erkek sen kalsan bile dönüp sana bakmam ben." dediğimde başını ağır ağır iki yana sallamıştı.
"Ah klişeler, klişeler. Güzelim benimki ne ego ne özgüven. Ben sadece gerçekliğin insanıyım."
"Kes!" dedim net bir sesle. "Tek kelime dahi etme. Ayrıca senin Çiçek teyzenin evinde ne işin var?" Birden aklıma gelen fikirle gözlerim kocaman açıldı. "Sen yoksa hırsız mısın? Çabuk defol git yoksa polis çağıracağım!"
Dediklerim karşısında bana bir aptalmışım gibi baktı. "Beynin küçük demiştim ama beynin yokmuş maalasef. Evet ben bir hırsızım. Hatta öyle salak bir hırsızım ki hırsızlığa girdiğim evde yüksek sesle müzik dinliyorum. Kapı çalınca kapıyı açıyorum." Sinir bozucu gülümsemesi ve alaycı bakışları her zamanki yerindeydi.
"Ne arıyorsun peki Çiçek teyzenin evinde?"
"Seni," dedi ve ekledi, "Çiçek teyze benim teyzem ve ben okul sürecinde onun evinde kalacağım. Sen de galiba onun öve öve bitiremediği kiracısısın. Bir de Çiçek teyzen üç ay boyunca annemle yaşayacak. Yani yeni komşuna ve sınıf arkadaşına merhaba de küçük beyinli."
Gözlerim kocaman açılmış şaşkınlıka yüzüne bakarken içimden bunun bir şaka olmasını diledim.
"Çok şaşırdın bakıyorum güzelim. Ah, tabii benim gibi yakışıklı birini hem okulda, hem komşun olarak görünce kendine bana aşık olmamak için nasıl engel olacağını düşünüyorsundur. Sen düşünmeğe devam et ben de gidip müziğime devam edeyim," dedi ve hiç beklemeden kapıyı yüzüme kapattı. Son söyledikleriyle buraya gelme sebebimi hatırladım. Ancak gelme sebebimi hiç söyleyemeden kapı yüzüme kapanmıştı. Zaten onun gibi birine laf anlata bileceğimi sanmıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ İZLİYORUM
Horror"Hayat bazen korktuğumuz, bazense korkmaya bile vakit bulamadığımız şeylerin başımıza gelmesidir."