One Direction- Half A Heart ile dinleyin. Lütfen.
Bazen insanların hayalleri yıkılır. Başkasının seçimi bir başkasının hayal kırıklığı olur. Buna sitem etmek isterken kendimizi kişinin kararına saygı duymak zorunda hissederiz.
Biliyorum ki hiç kimse Zayn’in gruptan ayrılmasını istemiyoruz. Ağlıyoruz. Ama bize fayda etmiyor. O yirmi iki yaşında hayatı için yaptığı seçimlere karışamayız. Bundan sonra onun kararlarına kimse karışamaz. Zaten eskiden de karışamazdı. Onu gittiği için yargılayamayız.
O hala One Direction’ın bir parçası. Evet, belki de artık Zayn’siz olan 4 kişilik One Direction grubu yok. Hiç kimse onlara One Direction diyemez. Ama şunu söyleyebiliriz.
‘’Evet, Zayn ayrıldı. Ancak o hala One Direction’ın bir parçası. Hala şarkılarda bizimle buluşabiliyor. Biz de hatıraları var ve bizim de onda hatıralarımız var.’’
Biliyorum kimse bunu diyemiyorum. Bunu ben de söyleyemiyorum. Kendi benliğime söz geçiremiyorum ki bu beni çılgına çevirir. Üzülmememi bekleyemezsiniz.
Şimdi ona ‘’Geri dön’’ diyemezsiniz mesela,
Ona yalvaramazsınız. Onun üzüldüğünü düşünür ve düşüncenizi paylaşamazsınız. Ne kadar sinirli, stresli, gergin ve üzüntülü olduğunuzu hissediyorum. Bırakın sizinle üzüntünüzü paylaşayım. İlk başta da kendi üzüntümü sizinle paylaşayım.
Evet, benim geceleri müzik dinlerken beni duygumun tam olarak derinlerinden yakalayacak tiz sesli kişi artık olmayacak. Bugün tüm gece boyunca onu şarkılarda arayacağım. Tiz sesiyle kemiklerimi titrettiği nakaratları arayacağım.
Bu hikâyeyi yazmaya başladığım zamanlar da en çok dinlediğim şarkıydı, Half A Heart. Onun sesiyle sarhoş olduğum en mükemmel şarkıydı. Bazen gözlerim yaşarırdı. O kadar derin ve içtendi ki sesi. Şimdiden özlemeye başladım.
Şarkıda da dediği gibi;
‘’Yarım (Yalnız) bir kalp.’’
Şuan gerçekten böyle hissediyorum. Onlar benim ailem gibiydiler. Sevindiğimde Live While We Are Young’ a sarılırdım, üzüldüğümde Little Things’le omuzlarında ağlardım, onların. Çevremiz de kiler gereksiz bulabilir tepkimizi. Ama anlamazlar. Asla anlamadılar. Asla anlayamazlar.
Şuan yalnız başıma yürüyormuş gibi hissediyorum. Beni sanki yalnız bıraktılar. Ağlamaktan alamıyorum kendimi. Ağlıyorum çünkü dayanamıyorum. Onlar benim ailem ve dağılmalarını istemiyorum. Bırakamam onları. Bırakamam, beni hayatta tutan tiz sesi.
Ben ki ne büyük olaylarda ağlamadım, şuan neden gözyaşlarımı tutamıyorum.
Kendime engel olamıyorum. Belki duvarları kırmak istiyorum. Ama ilk kez bu kadar yalnız hissediyorum. Belki yüzlerce kişi benim gibi yalnız hissediyor.
Göğsümdeki büyük basınçla kendimi zorluyorum.
Gerçek şu ki ben onlarsız kaybettim. Aklımı kaybettim. Bedenimi kaybettim.
Belki de bu olay sadece benim duygularımın patlamasına yol açtı. İçimde biriken her olayın lavları, büyük bir volkan patlamasıyla ortalığa saçılmaya başladı.
Neden durduramıyorum? Zorluyorum kendimi durduramıyorum. Canım mı acıdı ne? Bir anda göğsüme çarpan rüzgâr zehir mi oldu ne? Anlamadım. Anlamlandıramadım. Bu kadar üzülmeyi anlamlandıramadım. Evet, ben ağladım. Onlar için ağladım. İlk kez idolüm için ağladım. Onlar benim rahatlamamı sağladı. Belki beni üzmüş olabilir ama giderken bile bana son kez yardım etti.
Şunu anladım ki onlar bana ağlamayı öğretti. Sevdiklerin için ağlamayı öğretti. Değer vermeyi ve çılgınca eğlenebilmeyi öğretti.
Ben onlara değer verdim. Unutamam, bu gurubun her bir üyesini aklıma kazıdım. Her birinin gözlerine bakabileceğim hayaller kurdum. Her birini aklıma kazıdım.
Belki yarın üzgün uyanacağım. Bu böyle sürecek. Ama kabulleneceğim. Gittiğini kabulleneceğim. Ve gerçekleriyle onu sevmeye devam edeceğim.
Umarım grup dağılmaz. Eğer grup dağılırsa ben de dağılırım. Bunu hayali bile beni ağlatabildiyse gerçeğini düşünemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Bir Gayin Aşkı
Teen FictionBu bir hikâye, kimseye bahsetmediğim. Bu bir acı, kimsenin hissetmediği. Ama ben yaşıyorum, kimsenin görmediği bir şekilde. Ben bir aslanım. Sıcak, buzullu ve güçlü bir yüzle, ben bir aslanım. Uçmaya çalışan balığım, ben. Kırıld...