Multimedya ya özellikle Zayni koydum. Evet, bende kullandığı kelimeleri beğenmedim ama onda bu kadar çabuk vazgeçecek değilim. Bir kaç ay önceye kadar beni tiz sesiyle hayata döndüren kişiye sırtımı tek bi kelimede dönemem.
Bitmeyecek. Ne kadar umut etsem de bitmeyecek.
İnsanlar başkalarını ezmek için her şeyi yapabilirdi.
İlk kez sabah bu kadar yalnızlığı ifade etti bana.
Sizin geceniz hiç sabahın yalnızlığı oldu mu?*******************************************************************************
Dün okula giderken kendime gelmiştim. Ama her zaman moralimi bozacak bir şey olmalıydı. Bu sahnede onlardandı.
İlk teneffüs arkadaşımın tiyatro kıyafetleri gelmişti ve bana giyip göstermek istedi. Soyunma odasına girdi. Bende demir çitlerin oraya gidip beklemeye başladım. Elimde Crunch marka çikolata vardı. onu yerken gerçekten çok ateşli oluyordum ya da bana öyle geliyordu. Bu çikolatayı ne kadar güzel yiyebileceğimi keşfetmeye çalışırken yandan seslenen bir grup erkek vardı. Sesleri duyduğumda dertlerini de anlamıştım. Bunu yüzlerce kez yaşadım. Ne olacağını açıkça görebiliyordum. Onları duyduğumu biliyorlardı ama ben yine de itinayla onları duymadığım rolünü sürdürüyordum.
Birkaç kere daha. Ben ismimi duymaktan sıkılmıştım ama onlar söylemekten sıkılmamışlardı.
''Hasan''
''Hasan''
''Hasan''
Kafamı döndürüp yeterince sakin bir şekilde onlara baktım.
''Gelsene iki dakika''
Bu sohbetin sonunu o kadar iyi biliyordum ki bir sonraki kelimelerini ezberlemişçesine içimde söyledim.
Çağırmaktan bıkmıyorlardı. Sonunda kendi kendime şunu söyledim ''Kaybedecek hiçbir şeyin yok. Sadece iki adım atman gerekli''
Onların yanındaydım.
Aralarında en konuşkan kendi oraya geldiğim anda belirtti. Direk bomba soruyu sordu.
''Sen şu adamın şeyi kaç kilodur?'' diyerek arkadaşını gösterdi.
Açıkçası onlara laf sokmak isterdim. Ama tek yaptığım ''Siz ezik misiniz'' deyip oradan uzaklaşmak oldu.
Daha sonra birkaç kere daha çağırdılar ama onları takmadım. En azından takmamaya çalıştım.
*******************************************************************************
Bu tür olaylar her zaman duygusal bir boşlukta olduğum zamanlarda olurdu. İnsanlar benimle dalga geçecek ve hayatım kolay olmayacak. Bazen tek yolum kaçmak olacak ama yine de ben her zaman üstüne gideceğim. Belki de üstüne gittikçe kaybedeceğim. Bilemiyorum. Artık gelecek hakkında yorum yapamıyorum. Boşluktayım. Bu sefer ki daha büyük sanırım bir kara delik. Beni içine çekiyor. Hayatta beni çekici kılan her şeyi içine çekiyor. Güçlü oluşumu, vazgeçmeyişimi, ağlamayışımı, asla altta kalmayışımı, ihtirasımı, sevincimi, aşkımı, hayata olan aşkımı hepsini içine çekiyor ve en önemlisi artık yazmak bile istemiyorum.
Lanet olası şizoid kişilik bozukluğu olan insanlaştırılmış varlıklara. Lanet olsun içimdeki savaşma duygusuna. Lanet olsun her zaman umut edişime. Beni mutlu ediyorlar ama asla acıyı eksik etmiyorlar.
Sessiz gecelerde kafamı yastığımdan kaldırdığımda ve gözümü açıp her aya baktığım da istiyorum. Daha fazlasını istiyorum.
En çok da içimdeki isteme duygusuna lanet olsun. İstediklerimden daha fazlasını bana kaybettirdiği için.
Lanet olsun kaybetmeyeni sevmeyen bana. Lanet olsun asla benim olmadığını bildikçe sevmeye devam eden kalbime ve lanet olsun her gözümü açtığımda bedenime giren oklara.**********************************************************************************
Zayn'in tweet olayını bende duydum. Louise kutlarım, Naughty Boy'a verdiği cevaplardan dolayı. Naughty Boy'u bu olaylar olmadan önce de sevmezdim. Nedense şarkıları asla bana bir duygu vermezdi. Sanki her zaman bu işi para için yapıyor gibi geliyor. Şunu da belirtmek isterim. Zayn'i hakkını savunmaya çalıştı diye ondan vazgeçenler sizi kınıyorum. Çünkü biz dört yıl önce boşu boşuna FOREVER dememiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Bir Gayin Aşkı
Teen FictionBu bir hikâye, kimseye bahsetmediğim. Bu bir acı, kimsenin hissetmediği. Ama ben yaşıyorum, kimsenin görmediği bir şekilde. Ben bir aslanım. Sıcak, buzullu ve güçlü bir yüzle, ben bir aslanım. Uçmaya çalışan balığım, ben. Kırıld...