47. Bölüm (1. Kitap Finali)

2.7K 158 37
                                    

İyi okumalar :)

Victoria

Uyandığımda bugünün o gün olduğunu farkettim. Çocuklar gidiyorlardı. Ve ben hala ne yapacağımla ilgili karar vermemiştim. 

Yataktan çıktım ve giyindim. Ne olursa olsun ağlayacağım için makyaj yapmayı es geçtim.

Telefonumu aldım ve alt kata indim.

"Günaydın Victoria." diye karşıladı annem.

"Günaydın." diye cevap verdim bende duygusuzca.

"Bugün moralinin iyi olmadığını anlayabiliyorum." dedi.

"Bugünün devam etmesini gerçekten istemiyorum." dedim.

"Biliyorum tatlım. Onları özleyeceksin ve büyük ihtimalle uzun bir süre bu kolay olmayacak ama her şey yoluna girecektir." deyip gülümsedi.

Cevap olarak kafamı salladım.

"Pekala havaalanında ne zaman olman gerek?" diye sordu.

"Bir saat içinde." diye cevap verdim.

Kafasını salladı ve üst kata çıktı.

Ağlayacakmışım gibi hissetmeye başlamıştım bile. Buna inanamıyordum. Gidiyorlardı.

---

Havaalanına gitmek üzere arabaya binmiştim. Bunun için çokta hazır değildim.

---

Havaalanının önünde inince Jess içeri girmek üzere yürümeye başladı. 

"Jess!" diye seslendim arkasından.

Durdu ve bana doğru dönüp güçsüzce gülümsedi.

Ona doğru koşup ona sarıldım.

"Bunu yapamam. Oraya giremem." diye fısıldadım.

Geri çekildi ve bana baktı "Evet yapabilirsin, mecbursun. Hadi."

Gülümsedi ve bileğimden tutup beni havaalanına doğru sürükledi.

Çocukların hepsi ailesiyle birlikteydi ve çoğu ağlıyordu.

Luke'un ailesiyle konuşması bitene kadar bekledim.

Bana doğru geldi ve beni kendine doğru çekip sıkıca sarıldı. Ailesiyle vedalaşırken çoktan ağlamıştı ve şimde de bana sarılırken de ağlamaya devam ediyordu.

"Bebeğim seni çok özleyeceğim." diye fısıldadı.

"Bende seni özleyeceğim Luke." dedim gözlerim dolarken.

O anın geldiğini biliyordum. Korktuğum şeyi yapma zamanı gelmişti.

Bitmek zorundaydı.

"Luke.. Bugünün gelmeyeceğini umuyordum ama geldi ve- ve bir şey söylemem gerek." dedim gözyaşlarım yavaşça dökülürken.

"Nedir o Vic?" diye sordu endişeyle.

Derin biir nefes aldım ve gözyaşlarım çoğalmaya başladı "Luke, ay-ayrılmamız gerek."

Çantasını düşürdü ve sadece bana bakakaldı.

"Lütfen, lütfen şaka yaptığını söyle." diye yalvardı.

Ağlamam şiddetlenirken kafamı salladım.

"Gerçekçi düşünüyorum Luke. İkimiz de genciz ve söylemek ne kadar zor olsada sonsuza kadar süremez değil mi? Sanırım tura çıkmanız bir işaretti. Buradan gidince yeni birini bulabilirsin ve ünlü hayatını yaşayabilirsin. Keyfine bak. Lütfen yanlış anlama. Çok üzgünüm." dedim.

Friends or More? // Luke Hemmings (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin