27. Bölüm

4.2K 220 37
                                    

İyi okumalar :)

Victoria

Calumların evine vardığımızda içeri girer girmez Calum bana sarılmıştı.

"Sana birşey olduğunu sanmıştım." diye fısıldadı.

Geri çekildi ve gülümsedi. Bende ona gülümsediğimde Ashton da bana doğru geldi.

"Ben çok üzgünüm Vicky." dedi sessizce bana sarılırken.

"Teşekkürler Ashton." dedim ve gülümsedim geri çekilirken.

Diğer taraftaki Michael'a baktığımda öylece durmuş ağlıyordu. Sanırım ona da anlatmışlardı.

Üçüne onunla konuşacağımı söyledim.

Michael'ın elini tuttum ve onu Calum'un odasına götürdüm.

Yatağa oturdu ve bende onun yanına oturdum.

"Michael lütfen bunun için ağlama. Lütfen." diye yalvardım.

"Ben özür dilerim."  dedi ve yeniden ağlamaya başladı.

Onu çekip sarıldım. "Hiçbir şey için özür dilemen gerekmez." 

Sıkıca bana sarıldı ve ağlamaya devam etti.

"Lütfen Mike ağlama." dedim.

"Lütfen bunu bi daha yapma." dedi Michael.

"Yapmayacağım. Ve siz çocuklar burada bana yardım etmek için varsınız.Sorun yok." gülümsedim.

Elimi tutup bileziklerimi kaldırdı ve bileğime baktı.

"Vicky..." dedi ve yine ağlamaya başladı.

Elimi yüzüne koydum ve başparmağımla gözyaşını sildim.

"Ağlamak yok Michael." 

Güçsüzce gülümsedi ve bende ona gülümsedim.

"Hadi diğerlerine katılalım. Dışarı çıkarız." dedim.

İkimizde alt kata indik ve herkese tekrar sarıldık. Hep birlikte nereye gideceğimizi tartıştık ve sinemaya gitmeye karar verdik. Calum Nicole'u da arayıp bizimle gelmesini istediğini söyledi. Biraz rahatsız olmuştum ama sonuçta ondan hoşlanıyordu.

Calum kapıyı açmaya gittiğinde hepimiz koltuklara yayılmıştık.

Nicole içeri girdiğinde gülümsedi ve bize baktı.

"Calum ah, neden hala onunla takılıyorsun?" dedi sessizce, ama açıkcası çok sessiz değildi.

"O benim arkadaşım neden takılmayayım ki?" diye cevapladı.

"Çünkü o bir sürtük, onun ne yaptığını biliyorsun." dedi.

Bu canımı yakmıştı. O önceden yakın bi arkadaşımdı ama anlaşılan bir dedikodu için bana karşı gelmişti. Luke kollarını sıkıca bana sardı ve daha yakınına çekti. 

"O kesinlikle sürtük değil, hepsi dedikodudan ibaret." diye savundu Calum beni.

"Calum..." dedi ve onunla dışarıda konuşmak için el kol hareketi yaptı.

Kapı kapandı ve Luke bana sıkıca sarıldı.

"Onu dinleme." diye fısıldadı.

Geri çekildim "Sorun değil."

Ashton ve Michael bana özür dileyici bakış attılar.

Calum içeri geri geldi.

"Nicole nerede?" diye sordu Ashton.

"Gitti. Benim içinde iyi olan buydu." dedi."Çıkalım mı?" 

Hepimiz ayaklandık ve Michael'ın arabasına gittik.

Bu sefer Ashton ben ve Luke'la birlikte arkadaydı.

Luke gülümsedi ve dudaklarımı öpmeye başladığında Ashton sızlanı.

"Harika bu sefer ben bu ikisiyle arkada mahsur kaldım." diye yakındı.

Geri çekildim ve Luke'a sarıldım o da kollarını etrafıma sardı.

Sinemaya vardık ve hepimiz arabadan indik. Luke elimi kavradı ve bende ona gülümsedim.

İçeri girdik ve film için biletlerimizi aldık.

Kafamı çevirdiğimde Tyler'ı ve en yakın üç arkadaşını gördüm.

"Luke?" dedim dikkatini çekmek için.

"Efendim?" dedi bana bakarak.

Durdukları yeri gösterdim oda oraya baktıktan sonra bana döndü.

Calum'dan yiyecek ve içecekleri almasını istedi ve Tyler'dan kurtulmak için sinema salonuna girdik.

İçeride hiç kimse yoktu sanırım biz erken gelmiştik.

Luke ve ben gittik ve çocukların koltuklarını tuttuk. Ben yerime oturunca Luke da yanıma oturdu. Elini yanağıma koydu ve beni öpmeye başladı. Öpüşmenin devam edeceği açıktı. En azından şimdilik burada yalnızdık. Öpüşmemizi kesen seni duyana kadar elleri vücudumda geziyordu.

"Aman tanrım çocuklar siz hiç durmaz mısınız!"diye bağırdı Ashton salonun girişinden.

Çocuklar gelip yanımızdaki yerlerine otururken bende geri çekildim.

"Pekala en azından eski işlerinize geri döndünüz." dedi Calum ve sırıttı.

Calum Luke'un yanına oturmuştu, Michael da Calum'un yanına oturmuştu onun yanındaysa Ashton vardı.

"Tyler'a çarpmış olabiliriz." diye uyardı Michael bizi.

Kahretsin.

"Ne oldu?" diye sordu Luke.

"Sizin nerede olduğunuzu merak ediyordu ve gereksiz bir kaç şey söyledi." dedi Calum.

Luke elimi tuttu ve baş parmağıyla daire çizmeye başladı.

"Gittiler, ne mutlu ki onları yeniden görmeyeceğiz." diye ekledi Calum.

İnsanlar salona girmeye başlarken biz öylesine konuşuyorduk.

Fragman başladı ve bizde konuşmayı kestik. Kafamı Luke'un omzuna yasladım ve ellerimizi birleştirdim.

Film bittikten sonra salondan çıktık. Dışarı çıktığımızda hava kararmıştı. Filmin bu kadar geç biteceğini farketmemiştim.

"Vay vay vay. Bak burada kimler varmış." 

Bunu söyleyen tek bi kişi olabilirdi.

Tyler.

Umarım beğenmişsinizdir. Yarın çevirme fırsatım olmayacağı için bugünden çevirdim. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)

Friends or More? // Luke Hemmings (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin