37. Bölüm

2.7K 194 5
                                    

İyi okumalar :)

Victoria

O günden beri bir hafta geçmişti.

Ve Tyler tüm bokları yapmıştı.Benimki kadar kötü değildi ama yinede yapmıştı bir şeyler.

Jess dün okula gelmemişti. Bugün umarım gelir.

Bugün cuma ve eğer bir şeyler olursa yarın gelmek zorunda değildi.

Okula gittiğimde Jess'in de geldiğini gördüm.

Ona doğru gittim ve ona sarıldım.

"Nasılsın?" diye sordum.

"İyiyim." dedi güçsüzce gülümseyerek.

Tyler yanımızdan geçerken kıs kıs güldü.

"Onu görmezden gel." dedim sessizce.

Kafasını salladı ve dolabına döndü.

İkimizde kitaplarımızı aldık ve sınıfa gittik. Biziherkesin görebileceği koridorda durmak iyi fikir değildi.

Günün sonunda hem Jess hem ben bi anda buradan gitmek için acele ediyorduk.

"Jess bize geliyorsun değil mi?" diye sordum.Gülümsedi ve kafasını salladı.

Bugün olanları tartışarak eve yürüdük.Eve varınca odama çıktık.

Ben laptobu açtım ve Jess'te ödevleri çıkardı.

Şuan da ödevleri yapacak kadar iyi hissetmiyordum.

Bilgisayarım ses çıkarmaya başlayınca Skype'dan Michael'ın aradığını farkettim.

"Neden arıyor ki?" diye sordum sessizce kendime.

"Kim?" diye sordu Jess.

"Michael." diye cevapladım.

Ben aramaya cevap verirken Jess hala masada oturuyordu.

"Geliyor musun?" diye sordum ona.

"Olmaz." dedi ve ayağa kalkıp pdadan çıktı.

Pekala.

Michael ekranda göründü ve bende gülümsedim.

"Selam Vic." dedi ve gülümsedi.

Bende gülümseyip "Selam Michael." dedim.

"Meşgul müsün? Konuşabilir misin?" diye sordu.

"Aslında... Jess burada ve ev ödevlerini yapmamız gerek. Sonra konuşabilir miyiz?" diye cevapladım.

Jess odaya geri gelince ona gülümsedim.

"Jess gel ve Michael'a selam ver." dedim.

Kafasını olumsuz anlamda kafasını salladı ve tekrar ödevlerini yapmaya başladı.

İç çektim "Pekala Michael akşam seni arayacağım tamam mı?" 

"Tabi sorun değil." dedi gülümseyerek.

"Sonra konuşuruz." dedim gülümseyerek.

El salladı ve aramayı bitirdi.

Bende Jess'e katıldım ve ödevlerimizi yaptık.

Bitirdiğimizde iç çektim.

"Eve gitmem lazım sonra konuşuruz?" dedi Jess.

"Evet görüşürüz." dedim o çıkarken.

Bilgisayarıma geri döndüm ve Michael'ı aradım.

Yüzü ekranda görününce gülümsedim.

El salladı "Selam."

"Selam Mike, aradın çünkü konuşman gereken bir şey vardı değil mi?" diye sordu.

"Ben evi gerçekten çok özledim ve seninle konuşmak istedim." dedi.

Gülümsedim "Auvv ev kuzusu Michael."

"Evet ve benimle dalga geçme." dedi gülümsemesini saklamaya çalışarak.

İç çektim "Sen iyi misin?" 

"Sanırım. Sadece gerçekten evde olmak istiyorum. Ailemi özledim, seni özledim, her şeyi özledim. Şuan da burada olmak istemiyorum." dedi elini saçına götürürken.

"Böyle söyleme Michael. Sahnede olmayı seviyorsun ve eğer burada olsaydın bunu yapamazdın yani turu. Bu sizin için harika bir şey. Sonsuza dek ev kuzusu olamazsın. Olduğun yerde eğlenmeye bak. Bu birçok şeyin başlangıcı. Yani rüyalarını yaşamak yerine burada olmayı tercih edeceğini söyleme." dedim gülümseyerek.

"Teşekkürler Vic." dedi o da gülümseyerek "Sadece tüm bu değişikliklere hazır mıyım bilmiyorum." dedi yere bakarak. "Mesela turdayken müzik videosu çekiyoruz. Bu olanların hepsi çok fazla."

"Michael endişenmeyi kes. Eğlen. İyi olacak." dedim onun iyi hissetmesini sağlamaya çalışarak.

"Peki, peki. Ama gerçekten teşekkürler. Gitmem lazım. Sonra konuşuruz tamam mı?" diye cevap verdi.

Kafamı salladım ve gülümsedim "Sonra görüşürüz." 

Aramayı bitirdi ve bende düşünmeye başladım.

Bu gerçekten onlar için çok şey değiştirecekti.

Bu birçok şeyin başlangıcıydı. Onlar bunun için hazır mıydılar bilmiyorum.

Kimi kandırıyorum ki?

Ben hazır değilim.

Yanımda olmamalarına hazır değilim.

Ünlü olmalarına hazır değilim.

Bunların hiçbirine hazır değilim.

Umarım beğenmişsinizdir. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)

Friends or More? // Luke Hemmings (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin