4. Bölüm

8.3K 393 40
                                    

  Yeni bir bölümle karşınızdayım. Sizinde bildiğiniz gibi bazı İngilizce kalıpların tam Türkçe karşılığı yok bu yüzden bazı yerlerde saçmalamış olabilirim kusura bakmayın. İyi okumalar :)

Victoria

Yeniden pazartesi sabahı ve ben günlük işlerimi yapıyorum. Duş aldım ve giyindim sonra kahvaltı için alt kata yöneldim. Hafta sonunu düşünmeyi kesemiyorum. O gece Luke beni neden kendi evime getirmedi? Neden çok korumacıydı? Neden çok gergin görünüyordu? Annemin elini yüzümün önünde sallamasıyla kafamdaki düşünceler dağıldı. "Victoria?"

"Üzgünüm, Ne oldu?" diye sordum.

"Dışarı birileri korna çalıyor bence bu senin için." dedi.

Zıpladım ve kapıya koştum. Kapıyı açtığımda Luke kapıya doğru geliyordu. Bana gülümsedi.

"Michael beni arabayla aldı bende seni bırakamazdım bende ona durmamız ve seni almamız gerektiğini söyledim." diye açıkladı.

Başımla onayladım ve onu takip ettim. Ben Calum'la birlikte arkaya oturdum ve Luke'ta yolcu koltuğuna oturdu.Michael ve Calum'a "Selam" dedim okula yöneldik.Okula vardıktan sonra Luke ve ben dolaplarımıza gittik.

"Vic sana bi soru sorabilir miyim?" dedi ve utangaçca baktı.

"Tabi ki, son zamanlarda çok utangaçsın sadece sor." dedim ve kıkırdadım

"Sadece Tyler ile hala konuşup konuşmadığını merak ediyorum." dedi.

"Evet sanırım, dün mesajlaştık hepsi bu yani gerçekten bilmiyorum." dedim dürüstçe."Neden?" dedi insafsızca.

"Onu affedebilirim." diye cevapladım."Neyse." dedi ve kafasını salladı.

Dolabına geri döndü ve kitaplarını elden geçirdi.Son zamanlarda çok garip davranıyor ve bu can sıkıcı olmaya başladı.Kitaplarımı aldım ve sınafa yöneldim Tyler veya Luke'u görmemiştim bu yüzden direk sınıfa gittim. Ders başladı fakat ikiside burada değil. Paniklemeye başladım çünkü ikiside birbirinden hoşlanmıyor ya birşeyler olduysa?

 Luke

"Ona nasıl davranman gerektiğini öğrensen iyi edersin." dedim dişlerimi sıkarak.Tyler ve onun Vic'e karşı kabalaşan boktan davranışlarıyla ilgileniyorum.

"Ya öğrenmezsem?"  kaşlarını kaldırdı ve kıkırdadı.

İşte bu. Yüzüne bir yumruk attım ve o çoktan kanamıştı. Yumruk atmaya çalıştı fakat atlattım ve bir yumruk daha attım. Bu, okul bahçesindeki yumruk kavgasına yol açmıştı. 

"Sen kahrolası bir aptalsın." diye bağırdım başka bir yumruk atarken.Bir öğretmen koridordan bize doğru koşmaya başladı.

"Hey siz ikiniz ayrılın!" diye bağırdı.

Kavgayı bitirmeden önce onu son kez yere serdim.

"Luke müdür odasına gidiyorsun. Şimdi!" dedi.

 Baygın olan Tyler'la ilgilenmesi için başka bir öğretmen gelene kadar kendi öğretmenimle bekledim. Sonra benim yakından takip eden öğretmenimle birlikte müdür odasına gittik. Öğretmen sekreterle konuştu.

"Luke Tyler'la kavga ettiği için burada, Tyler ise baygın başında da onunla ilgilenen bir öğretmen var." dedi öğretmenim.

"Mr. Edwards şu an meşgul, onu temizlemek için revire götürelim."dedi sekreter.

Kalktı ve bende onu takip ettim. Bekle temizlemek derken ne demek istedi? Kanlı parmak boğumlarıma baktım ve tedirgin oldum. Başım ağrıdı ve elimi alnıma koydum. Kahretsin çok fazla kan var. Ağzıma kan tadı gelene kadar dudağımın kanadığını bile farketmemiştim. Revire geldik ve hemşireye olanları anlatana kadar oturarak bekledim. Sekreter gittikten sonra hemşire nemli havluyla yanıma geldi.

"Belaya bulaşmışsın gibi görünüyosun genç adam." dedi.Başımla onayladım. Havluyu alnıma hafifçe bastırdı ve kanı sildi. Kesiğin üstüne getirince tısladım

."Üzgünüm tatlım." diye özür diledi.Başımla onayladım. Yüzümdeki tüm kanı sildikten sonra alnıma yara bandı koydu. Okulda yürürken salak gibi görüneceğim fakat hiç kimse cesaret edemezken benim onu dövdüğümü düşünmemiştim. Hemşire parmak boğumlarımı temizledi ve onlarıda bandajladı. 

"Alnında bir kesik, şiş bir dudak, tamamen zarar görmüş parmak boğumların var ve büyük olasılıkla yakında yaraları göreceksin."

Başımla onaylayıp teşekkür ettim. Müdür odasına giderken telefonumu çıkardım. Vicky'den mesaj vardı.

"Luke iyi misin? Endişeleniyorum neredesin?" yazmıştı."Müdür odasında, büyük olasılıkla uzaklaştırma alacağım. Ne olduğunu bilmek istemiyor musun, ama sen öğrenirsin zaten." diye cevap yazdım.

Telefonu cebime geri koydum ve ofise gittim. İçeri girdiğimde Mr. Edwards beni orada bekliyordu. 

"Luke şimdi benim odama lütfen." dedi sakince. Başımı salladım ve onu takip ettim.Sandalyesine oturdu bende onun karşısındakine oturdum. 

"Luke bana ne olduğunu anlat." dedi.

"Açıkça onu dövdüm." diye cevapladım.Ona söylediğimde hayalleri yıkılmıştı.

"Luke..." diye uyardı.

"İyi. O benim en yakın arkadaşımla çıkıyor ve onu rahatsız ediyor ama kız ondan ayrılmayacak, Tyler'la konuşmaya gittim ve o yaşayan boku dövmemle bitti." diye açıkladım.

"İlk olarak, konuşmana dikkat et. İkincisi başkalarını dövmemelisin." dedi.Cevap olarak gözlerimi devirdim.

"Ve Tyler'la olan durumuna gelirsek, bir hafta uzaklaştırma cezası alıyosun gelecek pazartesiye kadar. Bugün buradasın fakat bir hafta seni buralarda görmek istemiyorum beni duydun mu?" diye isteklerini söyledi.

"Neyse." dedim ve kalktım.

"Olanları anlatmak için anneni çağıracağım. Ve günün kalanında davranışlarına dikkat et." dedi arkamdan.Onu aldırmadım ve gittim. Öğle arasının sonu olduğu için herkes kalan günün kitaplarını almak için dolaplarına doğru gidiyordu. Koridorda yürürken garip bakışlara maruz kaldım ama hiç sikimde değildi. Dolabıma gittim ve Vic etrafına bakınca gözlerimiz buluştu ve ağzı açık kaldı.

"Luke ne bok olduğunu bilmek istiyorum." diye talep etti.

"Vic önemli değil, bir hafta beni görmeyeceksin uzaklaştırıldım." dedim.

"Luke. Söyle. Bana. Ne oldu?" dedi sertçe.

"İyi! Kahrolası erkek arkadaşını dövdüm! Bayıldı nerede olduğunu bilmiyorum.Onu götürdüler." diye bağırdım.Koridordaki bi kaç kişi duydu. Pekala herkesin öğrenmesi için güzel bi yol.

"Shh. Neden yaptın bunu?" dedi.

"Sana bok gibi davranıyordu. Bunu görmeye dayanamıyordum. Özelliklede geçen gece!" diye bağırdım.

"Bağırmayı kes! Ve Luke ne yapacağıma sen karar veremezsin. Boşu boşuna uzaklaştırma aldın." dolabının kapağını çarparak kapattı ve sınıfa gitti."Siktir." nefesimin altından mırıldandım ve dolaba yumruk attım. "Kahretsin!" diye bağırdım. Prmak boğumlarım yine kanamaya başladı. Günün geri kalanında burda olmam için hiçbir neden yok. Tüm eşyalarımı çantama koydum ve orayı terk ttim.

  Bu bölümde bitti. Yorum ve oylarınızı bekliyorum :)

Friends or More? // Luke Hemmings (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin