21. Bölüm

4.4K 218 42
                                    

İyi okumalar :)

Victoria


Michael sakinleşmişti. Luke öğrenir ve herşeyi berbat ederim diye panik atak geçirmişti. 

Sırtını sıvazladım "Michael lütfen sakin ol. Sorun yok." 

Bir kaç dakika sonra Calum yatak odamın kapısında göründü.

Yanına gittim "Burada napıyorsun?" 

"Ona ne oldu?" diye sordu Michael'ın yatağımın kenarında oturup duvara baktığını görünce benim sorumu savuşturmuştu.

"B-Bu seni ilgilendirmez." diye cevap verdim.

"Onu öptüm." dedi Michael sessizce oturduğu yerden hala duvara bakarken.

Calum'un gözleri kocaman açıldı ve beni koridora sürükledi.

"Doğrumu duydum?" dedi Calum.

"Doğru duydun." iç çektim.

"Neden Vic?" diye sordu.

"Bilmiyorum!" dedim.

"Ona hayır dedin mi? Yada dur?" diye sordu Calum.

"Ben-Ben..." yenilgiyle iç çektim. "Hayır. Hayır demedim."

"Vic!" diye yakındı. "Luke yıkılacak."

"Bunu öğrenmeyecek." diye cevapladım.

Cebimdeki telefonum çaldı.

"Bekle." dedim Calum'a.

"Selam?" diye cevapladım telefonu arayana bakmamıştım o yüzden kim olduğunu bilmiyordum.

"Selam Vicky!" Luke'un sesi ahizeden neşeli geliyordu.

Kalbim durdu. Ah bir bilse en yakın arkadaşıyla öpüştüğümü.

"Ah, selam Luke."dedim.

"İyi misin?" diye sordu.

"Tabi, herşey harika." diye cevapladım.

"Tamam... Bir şeyler yapmak ister misin diye merak ettim?" diye sordu.

"Imm, üzgünüm Luke bu gece olmaz. Yarına ne dersin?" dedim.

"Ah, tamam. Tabi." diye cevap verdi.

"Luke?" dedim.

"Hıhı?" diye cevapladı.

"Seni seviyorum." dedim.

"Seni seviyorum Vic." diye cevapladı ve telefonu kapattı.

Güçsüzce nefes verdim ve parmaklarımı saçlarımdan geçirdim. Gözlerimin dolduğunu hissettim ama akmalarını reddettim.

Calum üzgünce gülümsedi ve bana sarıldı "Düzelecek." 

"Ona yalan söyleyemem." dedim.

"Halledebiliriz üzülme." dedi Calum.

"Bir haftadır birlikteyiz ve bu bizi bitirecek." dedim gözyaşlarım akarken.

"Shh böyle konuşma, düzelecek. Vicky lütfen ağlama." dedi Calum bana sarılırken "Hadi Michael'a bakmaya gidelim." 

Başımı salladım ve odama geri gittik. Michael hala aynı yerde oturuyordu ve aynı yere yani duvara bakıyordu. Ne düşündüğünü merak ediyordum.

Yatağa onun yanına oturdum "Michael iyi misin?" 

Cevap vermedi.

"Hadi onu biraz yalnız bırakalım." dedi Calum beni dışarı çekerek.

Alt kata indik ve televizyon izleyen aileme katıldık.

"Sorun yok dimi? Michael nerede?" diye sordu annem.

İç çektim "Herşey harika, harika."

Bir süre sonra Calum bileğimden tuttu ve beni üst kata çıkardı.

Odamın kapısının arkasına oturduk.

"Konuşmamız gerek." dedi Calum.

"Evet biliyorum." dedim.

Calum yavaşça kapıyı çaldı ve Michael cevap vermedi.

Calum kapıyı açtığında Michael aynı yerde aynı pozisyonda hala oturuyordu.

"Michael, neler oluyor?" diye sordu Calum.

"Her şeyi batırdım." diye cevapladı Michael.

"Hayır batırmadın Michael. Düzelecek." dedim.

Pekala neler olacağını hiç kimse bilemez.

Ve Ashton'a anlatacak mıyız?Yoksa sessiz mi kalacağız? Bunu gerçekten Luke'tan saklamalımıyız?

Michael'ı rahatlatan Calum'a baktım.

Çok kötü hissediyordu.

Umarım hiçbir şeyi batırmaz bu olanlar.

Kimi kandırıyorum. Herşeyi batıracak.

Her şeyi...

Umarım beğenmişsinizdir. Oy ve yorumlarınızı  bekliyorum :)

Friends or More? // Luke Hemmings (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin