Herkese merhabalar biz geldik efendim. Normalde ukde ye sezon vermeden yazmayacaktım ama sizin hevesiniz, heyecanınız heyecanımı diri tutuyor ve ben yine dayanamayarak yazıyorum. umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur.
Keyifli okumalar. Oy verip bol yorum yapmayı lütfen unutmayın sizi çok seviyorum.
GİRİFT
7
SIZI
Yarkın, o gece yaşananlardan sonra bir daha asla geri gidemeyeceğinin farkındaydı. Kapıdan içeri ilk girdiğinde karşılaştığı bir çift yeşil göz, 'iyi ki geldin' der gibi bakıyordu gözlerine.
Yarkın'ın gözleri, o anın büyüsü ile dudakları hafif aralık olan kadının dudaklarına indirdi bakışlarını Onu hoyratça öptüğü, susamışçasına kana kana içtiği anlar geldi aklına. Yutkundu. Yutkunurken hareket eden adem elmasını sundu kusursuzca karşısındaki kadına.
Gözlerini dudaklarından büyük bir çaba ile ayırarak baştan aşağı süzdü Bahar'ı Hayatında gördüğü en mücizevi varlığı izler gibi bakıyordu karşısında tüm saflığı ve temizliğiyle duran kadına.
Onun o dik duruşunun ardında, ürkek yüreğini görmüştü bir kere, şimdi karşısında bedeni kardeşini kaybetmekten, korktuğu için titrerken, var olan siniri ikiye katlanmıştı, yırtıcı bir kaplan gibi bakıyordu salonun ortasında ayağındaki pis ayakkabılar ile duran adamlara. Sonra, düşündü şu anki öfkesi, Bahar'a ve Can'a da zarar verebilirdi sakin olmak zorundaydı. Kapıdan içeri ilk girdiği an, içinde bir volkan gibi taşmaya hazır olan öfkesini güçlükle zapt etmiş, buraya gelirken akılında hiç olmayan bir şeyi yaparak girmişti tüm heybeti ve görkemiyle içeri.
Üzerinde bedenini saran kıyafetleri, geniş omuzlarını, sert pazularını daha da gözler önüne sererken, Bahar'ın gözleri yaşadığı kısa çaplı bir şoktan sonra, karşısında ki adamı süzmeye başlamıştı ondan bağımsız bir şekilde.
Genç adam, karşısında güzelliğinden, kavrulduğu kadının onu süzdüğünü fark ederek, alt dudağını dişlerinin arasına alıp, işkence edercesine sıktı. Dudaklarının sızısını hissetmiyordu. Tek istediği karşısında savunmasız bir çocuk gibi duran, kadını korumaktı.
Gözlerini yeniden kısa süreliğine kadının yüzüne çıkartıp, her bir zerresini ezberlemek istercesine inceledi. Küçük burnu, kırmızı dudakları, ağlamamak için direnen o yeşil gözleri kalbini titretmişti. Duruşu tıpkı yeni doğmuş küçük bir bebeği andırıyordu.
Kalbinin, göğsünü bu kadar sert dövmesi de nedendi? 'Siktir' diyerek homurdandı dudakları arasında, kalbim neden sızlıyordu? Kalbinin sızısına anlam veremeyen adam, bakışlarını hızla çekerek başka bir noktaya odaklandı. Birkaç adım ötesinde duran kadının yanına gidip, aralarındaki mesafeyi kapattı. Etrafa korku saçan, kara gözlerini meydan okurcasına dikti karşısında duran adamlara.
'Onu benden kimse alamaz' diyordu kendi kendine.
Bahar'ı onun yanından almak, ayırmak isteyen herkese düşmandı bu saatten sonra. Onun cesedini buraya sermeden hiç kimse, onu yanından götüremezdi.
Ta ki kendi rızası ile yanından gitmek isteyene dek.
Karşısındaki kadının ince zarif beline elini doladığında kendisine engel olmayarak, hafifçe sıktı. Omuzlarına dökülen o ipeksi sarı saçlarını kokladı belli belirsiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
General Fictionİki mezar kazıldı bu gece, birine kardeşimi, birine sevdiğimi gömdüm. İki mezar kazıldı bu gece, birine masumiyetimi birine güvenimi gömdüm. İki mezar kazıldı bu gece birine kalbimi, birine eski Bahar'ı gömdüm. Artık, hiçbir şey eskisi gibi olmayac...