8. SESSİZ HİSLER

17.9K 967 391
                                    

Merhabalar güzel ailem. Sizi çok ama çok özledi geçen hafta 6 bin kelimelik bölümü az bulduğunuz için size kıyamadım ve dolu dolu bir bölüm ile geldim.

Umarım sizin de içinize sinen bir bölüm olur. Bir kusurum varsa affola diyorum ve bölüm ile sizi baş başa bırakıyorum. lütfen vote verip, bol yorum yapmayı unutmayın. Yorumlarınızı okuyorum ve benim için hepsi çok kıymetli.










GİRİFT

8

SESSİZ HİSLER

Yarkın, çocukluğunun geçtiği evde yanındaki kadının varlığı ile kendini seneler sonra ilk defa buraya ait hissediyordu.

Bahar'a her baktığında içi gidiyor, ona her fırsatta 'sahte karısı' olduğunu vurgulayarak söylemesi kanına dokuyordu.

'O piç kurusunu mu seviyor hala?' diye düşünmeden edemiyordu. Ona onca acıyı yaşatan şerefsizi nasıl sevmişti böylesi güzel, temiz bir kadın.

Aklındaki şüphe tohumları kalbinin sesini duymasını engelliyordu. Bahar ile ilk günden tartıştıklarında kendisini aşağı kattaki çalışma odasına atmış, içki dolu raflara ilerleyip, açtığı bir şişeden kadehine doldurdu.

İçtiği içki dudaklarını arasından, boğazında acı bir tat bırakarak kayıp gittiğinde hiç beklemeden koca bir yudum daha aldı.

Onunla delicesine seviştiği o anlar, öyle zamansız geliyordu ki aklına, yeniden yaşıyormuş gibi gözünün önüne iniyordu bir film şeridi gibi. Ve her seferinde ilk gün ki heyecanı yaşatıyordu genç adama.

Şimdi ise onunla aynı odada olamamasını, buna dahi katlanamamasını kaldıramıyordu. Bu kadar mı iğrenç görüyordu beni? Diye kendi kendine düşünürken, hala o adama aşık olma ihtimali nabzının hızlanmasına sebep oldu.

Başını hızla sağa sola salladı. Düşüncelerini desteklercesine konuştu. 'Yok, hayır. Olmaz!" elindeki dolu kadehi başını geriye atarak, dudaklarını arasına götürdü son defa bir dikişte kalan bütün içkiyi içerek, yerine yenisini doldurdu.

Kapının çalışması ile sırtı kapıya dönük bir şekilde "Gel!" dedi.

"Abi..."

"Söyle Salih?"

"Abi, bir şey oldu!"

"Ne oldu Salih konuş!"

"Abi kansız, selam yollamış en kısa zamanda seninle görüşeceğini iletmiş."

Yarkın, başını ağır ağır sallayarak, konuşmak için araladı dudaklarını "Aleykümselam Allah'ın selamını alırız elbet Salih. Buyursun görüşelim.!"

Dudaklarındaki sinsi gülüşü Salih göremiyordu ama Yarkın kendinden emindi. Olacakları tahmin ediyordu.

"Abi, sen sarhoş mu oldun?" adımlarını hızlandırıp, Yarkın'ın yüzünü daha net görebileceği bir yer seçti kendisine. Çünkü şu an verdiği tepkilere anlam veremiyordu. Olması gerekenden daha sakindi görünüyordu.

"Salih..." diye uyarır bir tonda seslendi Yarkın.

"Abi, sende bir haller var ama kansız diyorum sana selam söylemiş, taşağım ne zamandır seninle yüz yüze gelecek kadar büyümüş, kesmeyecek miyiz hesabını. Gitmeyecek miyiz mekanına?"

GİRİFT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin