Biz geldik... Lütfen oy verip yorum atmayı unutmayın 🖤
GİRİFT
20
ZEHİRLİ ZİNDAN
Gözleri araladığımda burnuma dolan kokunun bir sanrıdan ibaret olmadığını anladım. Yarkın, yanımda bir kolunu başımın altına koymuş, beni de çıplak göğsüne hapsetmiş bir şekilde yanımda uyuyordu.
Dün gece ne zaman gelmişti, ne zaman yanıma yatıp uyumuştu hiç birşey bilmiyordum. Çünkü, ne zaman geldiğini duymamıştım.
Dün Ali abi tarafından söylenenler, yeniden aklıma geldiğinde düşünmeden edemedim. Acaba, annem ile ilgili birşeyler yapabilmiş miydi? Yarkın. Uyandığında sormak için bunu kendime not ettim.
Bir taraftan da aklımı kurcalayan diğer bir konu ise dün Yasemin ile Salih arasında alenen yaşanan olaydı. Bu ikisi arasında kesinlikle birşeyler dönüyordu.
Yarkın'ın kolları arasından çıkarak, sessizce kıyafet dolabina ilerledim. Üzerime giymek için aldığım elbiseyi alıp parmak uçlarımda yürüyerek odanın diğer tarafında duran tekli koltuğun önüne ilerledim.
Bacaklarımdan sıyırdığım saten pijamayı çıkartıp kenara katlayarak bıraktım önce. Ardından yine aynı pijamanın takımı olan saten üstü de çıkartarak üzerine katlayıp bıraktım. Aldığım mavi mini elbiseyi ayaklarımdan geçirerek giyindim. Yamuk duran askılarını da düzeltip, yüzüme renk vermek için makyaj malzemelerinin olduğu aynanın karşısına geçerek, önündeki pufa oturdum.
Biraz kapatıcı, biraz allık ve çok hafif rimel ile dudak parlatıcı sürerek, kalktımm çok fazla birşey sürmek istemiyordumm zaten makyaj yapmayı da çok sevmezdim. Sadecw biraz daha yüzümün canlı görünmesi için renk vermek diyebilirdik.
Biraz parfüm sıkmak için elime aldığım şişeden bir iki fıs havaya sıkarak kokladım. Kokusundan tam emin olamadığım için yeniden koklamak adına parfümden sıkacakken, Yarkın öksürerek yattığı yatakta tek kolunun üzerine durarak yarım sağ şekilde doğruldu.
Uyku sersemi, kısık olan gözlerini açıp "Serap mı görüyorum kurban olduğum Allah'ım" dedi.
Gayet ciddi bir şekilde "Serap kim? " Diye sordum. Aslında bu şakanın sırası olmayabilirdi ama elimde değildi. Gülmemek için kendimi zorlayarak yaptığım şakayı sürdürdüm.
"Şaka değil mi karıcığım.", diye sorunca elimde olmadan gülmeye başladım. Yarkın da benimle birlikte gülerken yaptığım şakanın bu kadar kısa sürmesinden memnun gibi bir bakış attı.
"Sabah sabah sen neden bu kadar güzelsin karım bir yere mi gidiyorsun?" Diye sordu.
"Tabi gidiyorum."
Yattığı yataktan "Nereye?" Diye sorarak hızla doğruldu.
"İşe gideceğim artık benim bir işim var. Biliyorsun değil mi?" Elimde tuttuğum parfüm şişesini görmesi için yüzüne yaklaştırdım. "Sence nasıl kokuyor?" Diye sordum.
"İşe Salih götürsün seni." Dedikten sonra bakışları elimde uzattığım parfüm şişesine kaydı. "Bilmiyorum ki, teninde koklamam gerek" diyerek serseri bir gülüş kondurdu dudaklarına.
Bir hamlede uzanıp yakaladığı bileğimden yatağa düşmeme sebep oldu. Yatağa düşen bedenimin üzerine kapanıp, dudaklarımı hoyratça öpmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT
Ficción Generalİki mezar kazıldı bu gece, birine kardeşimi, birine sevdiğimi gömdüm. İki mezar kazıldı bu gece, birine masumiyetimi birine güvenimi gömdüm. İki mezar kazıldı bu gece birine kalbimi, birine eski Bahar'ı gömdüm. Artık, hiçbir şey eskisi gibi olmayac...