15.|Adın gerçeği|

72 14 50
                                    

"Az kay yana." Mazhar'a göz devirerek koltukta kenara kaydım.

Hastane çıkışı eve gelmiştik ve hepsi suskun benim konuşmaya başlama
mı bekliyorlardı.

Burnuma güzel kokular geldiğinde istemsizce Mazhar'a yanaştım.

"Ne o senin elinde ki?"

"Rus mantısı." dedi ve bir kaşık daha aldı.

"Ulan züppe madem böyle şeylerin var niye göstermiyorsun!"

"Aman Adın sanki bilmiyorsun Mazhar'ı!" Soobin'in göz devirerek kalması benim de öyle kalacağım anlamına gelmiyordu.

"Afiyet olsun." Taylan'ın odaya girişini taa mutfaktan çıkmasından anlamıştım.

O da elinde ki kupalar da olan salep kokusu yüzünden..

Ehe.

"Herkes tam ise konuşmam gerek." Hepsinde göz gezdirdim emin olmak için.

Mazhar elinde ki tabağı orta da ki sehpaya bırakarak mızmızca konuştu.

"Şey benim tuvaletim geldi de." Soobin koluyla vurunca bir 'Ah!' sesi geldi.

Oh olsun.

"Sen devam et canım." Soobin'i başımla onaylayıp konuşmaya başladım.

"Aslında yaşım 17."

"Ne?!" Kutay'ın bu tepkisini den çekiniyordum.

Aslında hepsinin tepkilerinden çekiniyordum..

"Neden bunu baştan demedin?"

Mazhar şaşkınlıkla konuşunca olumsuzca başımı salladım.

"İyi değildim ve bir sürü başımda dert vardı. Sizle tanışırken kendimden bahsedeceğim şeyler bile beni kötü etkiliyordu."

"Anlıyorum." dedi, Allahverdi sessiz ve sakince.

"Üvey olduğumu da zaten siz de öğrendiniz hastanede. Artık o kadar kırdılar ki buna bile üzülmedim."

"Sen bize bir şey anlatmazdın Adın!" Kutay'ın kabullenmeyişine içimden üzüldüm.

Nede güzel onlara aşırı iyi bir yaşantım varmış gibi göstermiştim.

"Şimdi ise sağ olsun Taylan sayesinde burada reşit olana kadar kalabilirim."

"Tabi buda Emir amca sayesinde oldu."

Gülümseyerek Taylan'a baktığımda o da tebessümle beni izliyordu.

"İstediğin kadar kalabilirsin Adın."

Gözlerinde bile o anlayışı görüyordum.

Zekiyim..

"Eee tabi canım nede olsa hava da aşk kokusu var." Mazhar'ın abartılı el hareketlerinden ne kadar heyecanlı olduğu belliydi.

Sanki kendi evlenecek Taylan ile.

Gerçi ben de evlenmiyordum.

"Neden Oğuzhan tüm söylediklerinde bu kadar rahat?" Allahverdi'nin sorusuyla Oğuzhan'a döndüm.

Kırlente sarılmış uyuyordu.

Salak çocuk..

"Emir amcayla konuştuğum da Oğuzhan da yardımcı oldu sağ olsun."

"Ulan pezevenge bak bize anlatmadı."

Soobin sinirle Oğuzhan'a yönelik konuşmasına içimden güldüm.

Dıştan da lavanta..

Kötü.

"Eee bu kadar duygusallık yeter, hadi bakalım kalkın yemek yapalım." Taylan'ın komutuyla gülerek ayağa kalktık.

"Ne bu şef edası?"

Satışmadan duramıyorum..

"Çünkü sizden büyüğüm küçük şey!"

Doğru.

Haklı.

Nice.

Kabullenişle mutfağa geçerken içimden şükrediyordum. Yalanlarımdan sonra yine bana karşı iyiydiler.


~~~

Kısa oldu gibi, ama aynı zamanda da değil sixneixndi

Çok bir öğrenilecek gerçekler yok. Zaten öğrenmişlerdi.

Buradan Emir amcaya da teşekkür ederim çocuklarımı aynı evde yaşamaları için hepsini ayarladı

Bundan sonra da Adın'ın ailesi kendi derdine yansın

Düzenlendi

ʟɪꜱᴇ ᴀʀᴀꜱı •ʏᴀʀı ᴛᴇxᴛHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin