28.|Yanındayım|

58 12 31
                                    

Taylan;

Elimde ki kahve bardağını sehpaya bıraktıktan sonra bende Kemal'in yanında ki sandalyeye oturdum.

"Üşüdüysen benim hırkalardan vereyim."

Kemal başını olumsuzca sallayıp penyesinin kollarını iyice çekti ve bardağa uzandı.

İki gün önce akşam Adın eve sarmaş dolaş başka bir adamla geldiğinde ki durumunda kalbimde ki o sızı aklıma geldikçe sırıtıyordum.

Nasıl da korkmuştum o zaman.

Hatta öfkelenmiştim de, aramızda o kadar şey söylenmişti hiç mi bir şey anlamıyordu.

Bir köşeye çekip o gece bana abisi olduğunu söylemiş ve başka şeylerin olduğunu ama anlatamayacağından bahsetmişti.

Sustum ve saygı duydum.

"Neye sırıtıyorsun öyle?"

Kemal'in de yüzünde ki gülümsemeden dolayı daha rahattım.

"İlk akşam seni başka sanmıştım." dediğim an birden kahkaha attı.

"Yok artık!"

"Gerçekten!" dedim, inandırmaya çalışır bir sesle.

"Ne hissettin?"

Kemal kahvesinden bir yudum aldıktan sonra ben de aldım.

İçimi ısıtmıştı.

"Kalbim kırılmıştı, neredeyse ağlayacaktım" dedim, sessizce.

"Seviyorsun değil mi?"

Daldığım yerde saniyeler içinde yüzümde istemsiz gülümseme oluşunca Kemal birden konuştu.

"Aşıksın işte, aşık!"

Gülüp başımı iki yana salladım.

"Dua et Adın duymasın." dedim tebessümüm hâlen daha varken.

"Asıl sen dua et!" dedi, ciddi bir ifadeyle.

"Neden?"

"Sevdiğin kızın abisiyle rahatça konuşuyorsun bak şu an! Nerde gördün Türkiye'de böyle bir şey?"

"Haklısın!" dedim başımla onaylayıp.

"Anlatacağım şeyler var."

Derin bir iç çekmişti.

"Yargılamadan dinlerim!" dedim net ve güven verici bir sesle.

"Adın'ın öz abisi değilim!"

Şaşırdım mı, şaşırmadım mı bilmiyordum. Duygularım karışıktı.

"Aynı ailesinin de öz olmadığı gibi."

"Yıllar önce evlatlık edindim, her şeyin muhteşem olacağına inanıyordum. Sonuçta bir ailem olacaktı."

Elimde ki bardağı sehpaya bırakıp arkama yaslandım.

Daha dikkatli dinlemek istiyordum.

"Belli bir yaşa kadar anlamadım tabii, en sonunda beni taciz ettiklerini anlamıştım."

Gözlerim kapanırken midem bulandı.

Öz olmasa bile sen onun ailesiydin, nasıl yapabildin..

"Baba demiştim, ailemdi sonuçta."

Derin bir nefes aldı ve devam etti.

"Evden kaçtım, aslında onlara sığınmam gerekirken mecburdum buna. Sonra öğrendim ki peşime zaten bir kaza geçirmişler Adın benim onları bırakıp gittiğimi ve onlardan nefret ettiğimi biliyordu."

Ne acı vericiydi değil mi?

"Adın'da ben de tamamen yabancıyız, ama ben onun her zaman abisiydim!"

Sesi titrerken elimi omzuna koydum. Güven verircesine.

"Geçen yanına gittim, ondan her daim haberim vardı."

Şaşırmıştım.

"Nasıl yani?"

"Evden kaçtığımda gidecek yerim yoktu ve mecburen sokaktaydım. Gençlik aklı ile kuytu köşelerin daha iyi olabileceğini düşündüm. En azından insanlar vardı ve yaşıyorlardı."

Kahvesinden bir yudum aldı.

"O gece de dar sokaklarda gezerken birini bir arabanın yanında eğilmiş bir şekilde gördüm. Dikkatimi çekti, hırsız sandım."

Bana döndü ve alaylı tebessümle cümlelerini dile getirdi.

"Sonuçta hırsızlık ile de suçlanmış bir çocuktum."

"Karşıydım, ve yanına gittim. Beni görünce panikleyip zarar vermeye çalıştı. O kargaşada baktım başka insanlar geliyor."

"Vay be!" Şaşırmış halime gülüp göz devirdi.

"Adam orta yaşlarındaydı. İkimizi de tuttu bindirdi arabaya, sonra bir yere götürdü. Tabi orda da yanlış anlaşılmalar çıktı ama sonradan öğrenildi."

"Peki neymiş o?"

"Adam aslında tefeciymiş, ve arabanın yanında bulunan da borçlu olan kişi ödeyemediği için zarar vermeye çalışmış."

Elimi dizime vurup tepkimi gösterdiğimde Kemal sesli bir şekilde güldü.

"Sonra beni konuşturdu, o kişiden de küçüktüm. Ben anlattım o dinledi. Aslında her şey orda başladı benim için!"

Yüzünde gülümseme olurken gözleri uzaklara daldı.

"Aldı yanına baktı, okuttu, büyüttü, besledi, öğretti bu yaşıma onun yanında geldim."

"İyi adammış, helal olsun!" dedim, heyecanla.

Başını salladı, "Öyledir tabii!" dedi, gururla.

"Tanışmak isterim!" dedim aniden.

Nerden geliyorsa bu cesaret..

Neyse konumuz değil.

"Tabiki de olur!"

Gülümsedim ve tekrardan önüme döndüm.

Bir kaç saniye sessizlikten sonra ben söze girdim.

"Peki şimdi yaptığın bir meslek var mı?"

"Çocuk doktorluğunu okudum, ama babamın işlerinde de varım."

"Nasıl yani?!"

Ay ben şok.

"Her ne kadar uzak tutmaya çalışsa da ona bir borcum var. Ne olursa olsun ölene kadar da bu işte devam edeceğim."

Kaşlarımı çattım, anlamıyordum.

"Sen şimdi doktorluk yapmıyor musun?"

"Hayır!"

"Vay anasını!" Kemal gülerken ben de salak salak etrafa şaşkınca bakıyordum.

Evimde şu an kimi ağırlıyorum?!

Kahveler bitince yanımda ki tepsiye koydum ve tamamen Kemal'e döndüm.

"Benden büyük olman abi demem anlamına gelmiyor, ama yanındayım!" dedim, gözlerimde o ışıltıyı görmesi lazımdı.

Gerçekten yanındaydım.

Sonuçta akraba sayılırız..

Öhöm!

"Teşekkürler Taylan!"

Eliyle omzumu sıvazladıktan sonra balkondan çıkıp artık kendi odalarımıza dağılmıştık.

Kemal mi?

O çok bambaşka bir insandı.

~~~

Şimdi bunlar ne oldu wixheixhdixhdj

Diğer bölümü texting yapmayı düşünüyorum, tabi uyarsa.

Özleyelim 💅

Düzenlendi

ʟɪꜱᴇ ᴀʀᴀꜱı •ʏᴀʀı ᴛᴇxᴛHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin