Öpüşüme karşılık vermesi ile bendeki bütün ipler kopmuş gibiydi.
Nefes nefes birbirimizden ayrılmıştık. Birkaç defa nefes almam ile bu sefer Selim dudaklarıma kapanmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dudaklarının yavaş yavaş boynuma inmesi ile ürperdim. Ona alan açmak için boynumu daha da geriye yasladım.
Elini göğsümde hisetmemle istemeden ağzımdan ses çıkmıştı.
-Ahh...
Sırtımın arkamdaki kapıyı yaslanması ile gözlerimi açıp tekrar kapatarak tırnaklarını Selim'in sırtına geçirerek kendime iyice yasladım. Boşta kalan elimi de saçlarının arasına daldırarak iyice kendine çektim.
-AYYY. Ben cok özür dilerim.
Duyduğum ses ile Selim' in kucağından inerek ittim. İpek abla odadaydı. Ellerini gözlerinin önüne tutmuş kapatıyordu. Onu öyle görmem ile hemen Selim 'in arkasına geçtim.
Bornozumu ipi çözülmüş yerdeydi. Bornozda neredeyse üstümden düşecek gibiydi. Her tarafım meydandaydı.
İpek abla beni görmesin diye iyice Selim 'in arkasına sindim. Selim 'in kasılması ile kendime söverek biraz uzaklaştım. Resmen çıplaktım ve aylar sonra tenlerimiz birbirine temas etmişti.
Adamın üstündeki kazağı çıkarmıştım, aklım yeni yeni başıma geliyordu.
Salak Ebru, adam yarı çıplak kalkmış su halinle adamın dibine giriyorsun. O kasılmasında ben mi kasılayım.
-Abla!! Ne işin var odamızda.
-Yaa, ben gerçekten çok özür dilerim. Kapıya vurdum. Baktım ses gelmiyor birşey oldu sandım o yüzden açtım. Çok, çok özür dilerim.
-Odadan çıksan mı artık?
-Ahh, şey evet... Neyse siz gelmeyin. Belli ki işiniz var.
Güldüğünü duymuştum.
-Abla!!!
-Aman tamam be, sustum.
-Birazdan geliriz.
Kapı sesinin gelmesi ile bornozu kenarlarını üst üste getirerek vücudumu kapattım.
-Ebru.
Arkaşımı dönüp bana seslenmişti. Ama ben daha yeni yaptığım hatanın pişmanlığını yaşıyordum. O kadar büyük konuşmuştum ama ilk fırsatta kendimi ona teslim edecek kıvama gelmiştim.
