Kanama

9.5K 575 207
                                    


Selamualeyküm🍂🍂

Keyifli okumalar...🍭🍭

Elinde sürahi ile Gülbahar anneyi görmüştüm. Rahatlamıştım. Gece gece Selim'i görmeye hiç katlanamazdım. Hele çenesine asla.

-Ebru?

-Şey...

Gülümseyerek elindeki sürahiyi masaya bırakıp karşımdaki sandalyeye oturmuştu.

-Yesene kızım.

-Ben şey canım çekince.... Siz de yermisiniz?

-Olmaz onlar sana geldiler. Selim kaç gündür vişne arattırıyor. Biraz geç oldu ama ancak bulabilmiş.

Başımı sallayarak önümdeki vişne dolu kaseyi bitirmiştim. Zar zor da olsa bir iki tane Gülbahar anneye yedirmiştim.

Geçen gün İpek ablanın söylediği şeyden sonra aramızdaki mesafeleri sıfıra indirmek istiyordum.

Kadın oğlunun huyunu, suyunu biliyordu ve sırf o yüzden öyle davranıyordu.

-Şey, Selim vişneleri geç buldu ya. Ben ona yemeyeceğimi söyledim. Sen de söyleme olur mu Gülbahar anne?

Yalan.... Sırf salonda artistlik yapmıştım. Lafımdan döndüğümü bilsin istemiyordum.

-Olur kızım. Hatta gece oturup hepsini ben yedim ama önce ağzının kenarlarını sil, hep bulaşmış.

Uzattığı pencereyi alarak dudaklarımın kenarları sildim. Dakikalardır kadının karşında bu hâl de oturuyordum.

Gülbahar anne getirdiği sürahiye şu doldurunca üst kata çıkmıştık.

-Allah rahatlık versin.

-Sana da kızım.

O kendi odasına geçerken ben de odaya geçmiştim.

Selim' in uyuduğu koltuk boştu. Alttan banyonun ışığı yanıyordu. Hızlıca yatağa geçtim. Belki de uyku sersemi odada olmadığımı fark etmemiştir bile.

Yorganı çekip uyuyormuş gibi yaptım. Biraz sonra Selim de gelip yatağına geçmişti.

Birşey soracağım Selim? O gece gördün mü beni? Yani vişneleri yerken...

Gördüm tabi ki.

Sabah gözlerimi açtığım da odada tek başınaydım. Biraz yatak keyfi yaparak giyinerek aşağıya indim.

Gülbahar anne dışında kimse yoktu. O da kış bahçesinde elinde bahçe makasıyla çiçeklerin solmuş yapraklarını kesiyordu.

Gülbahar annenin yanına gitmeye karar verdiğim için önce yönümü mutfağa çevirdim. Kızlardan kahvaltımı oraya getirmelerini rica edecektim.

-Günaydın.

-Günaydın.

-Kahvaltımı kış bahçesine getirir misiniz?

-Tabi ki.

Kızları mutfak da bırakıp kabanımı alarak kış bahçesine geçtim.

-Kolay gelsin.

-Sağol kızım.

-Yardım lazım mı?

-Yok sen otur. Kızlara söyleyelim de sana yiyecek birşeyler hazırlasınlar.

-Ben söyledim birazdan getirirler. Ama sen birşey istersen söyleyeyim.

-Canan kahve getirecekti.

GÜMÂN (FİNAL)  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin