Mahkeme açılmıştı. Tarafların dinlenmesi gerekiyordu. Hurfeyne arkasına dönüp Akruhat'a getir dedi. O sırada herkes susmuş bekliyor. Kafir cinler ise benim gözlerimin içine bakıyordu. Korkmamı bekliyorlardı belki ama Hurfeyneyi hissettiğim sürece o duyguyu sadece Allah için hissedebilirdim. Bir ses geldi yanımıza doğru bir köylüydü yanıma gelip oturdu bana baktı. Bu Akruhat tı. Ademoğlunun gördüğü herşeyi akruhat Rahman ve Rahim olan yaradanın adıyla bize aktaracak dedi. Kafir cine dönerek ne istiyorsunuz dedi.
K.Cin: intikam düğünümüzü bozanların kanını ruhlarını istiyoruz dedi.
Hurfeyne: Mahkeme sonucunda siz haklı iseniz burdan gideriz ne yaparsanız yaparsınız dedi.
K.Cin hurfeney'nin eşit davranmasına şaşırmıştı.
Anlat dedi Akruhat'a dönüp :
Köylünün azından anlatmaya başladı. O gece askerden süpriz yaparak gelmişti. abisi havaya ateş açıp kardeşim geldi be kardeşim diye tüm köyü ayağa kaldırmış. sevinçler eşliğinde yaylaya yürümüş çıkanlar. (Köy kahvesi kapalı olduğundan yayla tercih edilmiş , köylerinde gelenekmiş gelen askerin anıları dinlenir dönüş sevinci yaşanılırmıl) köyün davulcusu davulunu kapmış zurnacısı zurnasını yayla ya gelinmiş halay çekilmiş eğnilmiş herkes yaylada oturmuş. 1 saat kadar anılarını anlatmış herkesle selamlaşıp helallik aldıkdan sonra köylü dağalmış.
K.Cin : Sinirli bir şekilde Bağırarak ! Biz orada düğün yapıyorduk işte duydun gelip eğlencemizi mahfettiler defolun gidin bunlar bizim dedi.
Hurfeyne : Çok emin bir şekilde 2 tarafda hatalıdır. dedi
1. si siz ademoğullarının oralarda yaşadığını bildiğiniz halde oraya gelme ihtimalleri olduğu halde imanı zayıf olanların sizi duymasını sağladınız belkide dedi.
2.si ademoğulları da bizleri hayatlarında görmedği için o saatte öyle birşeyi düşünememekte en doğal haklarıdır. dedi
K.Cin: Sakinlemiş gibi bir daha olur ise canları bizimdir.
Hurfeyne : Uyaracağız bu ademoğlu anlatacak ! Ama şimdilik bu mahkemenin kararı sizin onları rahat bırakmasıdır dedi.
K.cin: gülerek Hayır dedi
Hurfeyne: Hz.Süleyma'nın sözleşmesini okuyordu.
K.cin : Durmasını söyledi . Gideceğiz dedi ve bir anda kaçtılar.
Mahkeme kapanmıştı.
Köylüyü evinde doğru götürdüm...
Akşam namazı vakti geliyor kardeşlerim cami den sonra gelip devam edeceğim... hayırlı namazlar Allah kabul etsin.
Adamı evine bıraktıktan sonra arabaya doğru yol aldım. Etrafta ne kafir cinler nede hurfeynenin ordusu gözükmüyordu. Arabayı gördüğümde kasım dayı ile adıl amca arabanın dışında beni beklediğini gördüm. adil amca yanıma koştu yorgun yürüdğümü farketmişti destek oldu. kasım dayı ne oldu evladım dedi Allah'ın izni ile hallettik kasım dayı dedim anlımdan öptü teşekkür etti. arabaya bindik geri dönüş yoluna çıktık fakat o kadar çok yorulmuştumki uyuyakalmışım. Korna sesi ile uyandım . Bizim evin oralardaydık. Adil amca ve kasım dayı ile vedalaşıp evin yolunu tutum çok yorgundum hala. babam kapıyı açtı içeri geçtim. Nasıl oldu diye sorudu . Hallettik baba dedim. sırtımı sıvazladı . annem yatağımı hazır etmişti belliki adil amca önceden haber vermişti yatağa yattım direk uyudum. Sabah namazına kalktım sabah namazını kıldım. yatarken hurfeyneye teşekkür edim. Oda etti uyudum. Sabah kalktığımda garip bir his vardı içimde sanki tonla güç yüklenmişti içime. kendimi okadar güçlü hissediyordum ki elimde kaya olsa sıkarak parçalayacak kadar bi kuvvet. Hurfeyne konuştu Artık hazırsın . Ne ye dedim. Bizim alemimize geçip bizimle sohbet edebilirisn artık demişti. Çok heycanlanmıştım ilk defa hurfeyne ve kabilelerin yaşadığı yere geçecektim. Bu akşam mı dedim olur dedi. Günü ateri oynayarak ve cami avlusunda yaşlı amcaların arasında dini sohbetleri dinleyerek geçirdim. Eve döndüm babamdan sandığı istedim sandığın başına oturdum. Hazırım dedim. Aynayı çıkarıp sandığa dayadım. ve Hurfeyne arapça tılsımlı sözleri söylemeye başladı . Bir anda aklım başıma geldiğinde... Heryer karanlık bir yerde buldum kendimi. Etrafımda daha net görebiliyordum suretlerini gördüğümde o zamana gördüklerimden farklı olduğunu gördüm. Korkmuyordum hurfeyne ihtişamlı bir şekilde bana doğru geldi. Burayı ziyaret edebilen ikinci ademoğlusun hoş geldin emanet diyerek kükredi resmen. Her taraf cin doluydu nerdeyse üstüme çıkıcaklardı . Hurfeyne beni tuttu ve beni götürmeye başladı. Garip bir yerdi etrafta ateş yanıyordu. Ortalarında duruyordum kasvetli bir hava vardı. Hep bir ağızdan besmele çekiyorlardı. ilk defa böyle bir şey hissediyordum bu güç müydü yoksa neydi bilmiyordum. Aklımda düşünce yığınları korku muydu yoksa. Ve sonunda oldu hurfeyne konuşmaya başlamıştı.Hurfeyne : Ey emanet gel dedi . Ve o kitabı gördüm. (Bazı arkadaşlarımız merak edip bunu araştırmasını istemediğim. Ve böyle birşeyin tehlikeli olduğunu kanaat geçirdiğim için yazmayacağım şeklini, adını) kitabı elime aldığımda hepsi Ya Allah diye bağırıyorlardı. Artık herşeye vakıf olmaya başlamıştım. O an gözümün önünden geçenler dünyada ne kadar kafir cin olduğunu görüyordum. Bu beni üzüyordu. Artık Bu varlıklar benim emrim altındaydı tamemen. Hurfeyne : ''Ey emanet artık biz savaşa hazırız ! Rahman olan Allah'ın yolunda heryere islam götürelim!'' ademoğlu olarak gördükleri için benimle konuşmak isteyen cinler olduğunun farkındaydım. konuşmak istiyenlerle konuştum. Hep beraber sabah namızını kıldık. ayanın önüne geçtiğimde bilincim gitmişti sabah uyandığımda artık tamamen farklı ve güçlü bir insandım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
12 Müslüman cin kabilesi ve Emanet
KorkuMerhabalar, tarafımca 12.07.2016 tarihinde İncisözlük platformu üzerinde kaleme aldığım hikayemi kısa süre önce bir başkası tarafından Emanet iki bıçağın yüzü olarak yayınlanmış. Hikaye iznim ve bilgim dışında paylaşılmıştı, DMCA telif haklarımca ke...